Safa Önal Guinness'e başvurdu
Abone olSenarist Safa Önal, filme çekilmiş 375 senaryosu ile dünyanın en ilgi çekici rekorlarının yer aldığı Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek için başvuruda bulundu.
Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1945 yılında bir ortaokul öğrencisi olarak ilk imzalı yazısının çıktığını ve 19 yılından bu yana da sinema için çalıştığını, o tarihten bu yana hiç durmadan yazmaya devam ettiğini anlattı. Filme çekilmiş, imzalı 375 senaryosunun bulunduğunu dile getiren Önal, bunun dışında adı kullanılmadan film yapılmış yaklaşık 100 senaryo, kimisi 80 veya 50 bölüm olan 18 TV dizisinin de olduğunu söyledi. Önal, ''Hala sinema yazıyorum. Hiç durmadan da yazmaktayım. Şu an, 2. Dünya Savaşı'nda işgal altındaki Midilli ile Ayvalık arasında geçmiş bir olayı senaryo haline getiriyorum'' dedi. Guinness Rekorlar Kitabı'nın ilk kez filme çekilmiş senaryo dalında bir çalışmasının bulunduğunu ve buna başvurduğunu anlatan Önal, kendisinden bu konuda belge istendiğini ve hazırlıklarının sürdüğünü bildirdi. Önal, ''Türkiye'de böyle bir rekor alanında bir ilk yaşanacak. Ondan sonra artık dışa mı açılırım, beni merak edip 'yurtdışına da yaz' derler mi bilmem. Ama yazarım'' diye konuştu. GUİNNESS TÜRKİYE FAHRİ TEMSİLCİSİ KURAL Guinness Türkiye Fahri Temsilcisi ve İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kural da Safa Önal'ın filme çekilmiş 375 senaryo ile Guinness'e başvurduğunu, resmi başvurunun kısa bir süre sonra yapılacağını söyledi. Ancak yapılan ön başvuruda Guinness'te böyle bir kategori olmadığının belirtildiğini, konunun ilginç bulunarak, gerekli evrakların istendiğini dile getiren Prof. Dr. Kural, bu filmlerin listesi, belgeleri ve şahitlerle başvurunun yapılacağını kaydetti. TELİF MÜCADELESİ Öte yandan Safa Önal, senaryo ve yönetmenliğine imza attığı filmlerle ilgili yaşadığı büyük bir sıkıntıya da dikkat çekerek, TV kanallarında gösterilen filmlerinden bugüne kadar herhangi bir telif ücreti alamadığını söyledi. Önal, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda var olan bir maddede ''1995 yılından sonra yapılan filmler'' ibaresi kullanıldığı için gerekli telif ücretlerini alamadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: ''Uzun süredir devam eden davalarım var. Eğer Türkiye'de iç hukuk yolları tükenip de haklarımızı alamazsak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağım. Devlet kendi aydınını, kendi sinemasını koruyamıyor. Bir haksızlık ve eşitsizlik var. Filmlerim tüm TV kanallarında sürekli dönüyor, ama biz hala telif alamıyoruz. Meselemiz o kadar derinde ki... Benim arkadaşlarım sürünüyor. Türk sinemasına altın çağını yaşatanlar 500 YTL'yi biraraya getiremediği için dava bile açamıyor. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Yasadaki bir cümle yüzünden bu haksızlık yaşanıyor. Yoksa, çoktan ekmek yiyecek hale gelecektik. Ama Anayasa'nın 90. maddesi eşitliğe vurgu yapıyor. Yasadaki bu cümle de eşitliği bozuyor. Benim sadece yargıdan umudum var. O kadar çok dava var ki bu konuda, bu da ne kadar çok haksızlık olduğunu gösteriyor.'