Sadece oy verme özgürlüğü var
Abone olİşte bunlardan bir örnek: "Türkiye'de sadece oy verme demokrasisi var.." Var mı bu iddiaya itirazı olan?
Amerikan rüyasını gerçekleştiren işadamından değerlendirmeler:
Bu halk kötü yönetimi iplemiyor, engele rağmen ilerliyor.
Türkiye'de sadece şikâyet var, teşhis ve çözüm yok. Akademisyenler
fikir üretmeye üretmeye, fikir tembelliğine uğramışlar. Münferit
çıkışlar bastırılıp kişinin kuyruğuna teneke bağlanıyor. Global
sermaye dünyayı geziyor, sadece Türkiye'ye gelmiyor. Onu Amerika'ya
götüren 'bir rüyadan' öte bir 'kaçış' olmuştu. Sokakta çatışmaların
yaşandığı bir dönemde, çocuklarını daha güvenli bir ortamda
yetiştirmek için Amerika'ya yerleşti. Amerikan vatandaşlığıyla
birlikte başarı, para, şöhret birlikte geldi. Ve kamuoyu onu
Amerikan rüyasını gerçekleştiren 'Müthiş Türk' olarak tanıdı.
Amerika rüyası gören başka Türklerin örnek aldığı işadamı Ali Rıza
Bozkurt, 20'den fazla ülkede inşaattan madene, petrolden ticarete
kadar çeşitli alanlarda yatırım yapıyor. Ali Rıza Bozkurt,
işadamlığının yanı sıra 18 yıldır Amerikan siyasetinin içinde.
Amerikan Başkanı George W. Bush'un seçim kampanyasını yürüten
ekibin içinde yer alan Bozkurt'un, 2008'de yapılacak seçimlerde
Amerikan Kongre üyeliğine seçilme planları var. Bozkurt, Türkiye'ye
bakışını, eleştirilerini, kendi hayatının muhasebesini Tempo'ya
yaptı. Amerikan rüyasını gerçekleştiren biri olarak bugün geriye
baktığınızda bilançonuzu nasıl buluyorsunuz? İstediklerimin onda
birini bile yapamadım. O yüzden 60 yaşında yeniden okuma ihtiyacı
duydum. Harvard Üniversitesi'ne bağlı Kennedy School Of Goverment'a
kabul etmeleri benim için bir onurdur. Halen dekan komitesinde
görev yapıyorum. Hayat programımda 50 yaşından sonra para pulla
uğraşmamak vardı. Beş yıl gecikmeyle işlerimi profesyonellere
devrettim. İş hayatı afyonkeşlik gibidir. Afyonun zararlı olduğunu
bilirsin ama bırakamazsın. Şimdi şirketlerimi uzaktan seyrediyorum.
Resimle, kitap yazmakla, özel zevklerimle uğraşıyorum. Sizden
başka, bu rüyayı gerçekleştiren ikinci bir müthiş Türk çıkmadı. Bu,
sizin becerinizden mi, yoksa şansınızın yaver gitmesinden mi
kaynaklanıyor? Amerika'da benden 100 kat daha becerikli Türkler
var. Bazıları maddi açıdan akıl almaz boyutlarda çalışıyorlar.
Yıllık cirosu üç-beş milyar dolar olan, Amerika'nın en tanınmış
şirketlerini yöneten Türkler var. Ahmet Ertegün gibi Amerika'nın
hayranlıkla takip ettiği biri bulunuyor. 10-25 yaş arasındaki bir
Amerikalı üç dönem önceki başkanın adını hatırlayamaz ama Ahmet
Ertegün'ün kim olduğunu bilir. 18 yıldır Cumhuriyetçi Parti'nin
üyesisiniz. Türkiye'de bir partiye sadakat bu kadar uzun süreli
olamıyor. Parti demek fikir demektir. Parti, menfaatlerin
bölüşüldüğü bir yer değildir. Amerika'daki devlet yapısı öyle
kurulmuş ki, politikacı istese de hırsızlık yapamaz. Bu, insanların
iyiliğinden kaynaklanmıyor. Amerikan Kongresi üyelerinin maaşları
220 yıl sonra değişti. Çalıp çırpacak bir şey olmayınca geriye
sadece fikirler kalıyor. Kongre üyesi olma planlarınızı neden 2008
seçimlerine ertelediniz? Partinin genel politikasında mutabıkım.
Fakat bazı detaylarda ayrılmalar var. Ayrıca 2008'de Amerika
tarihinde bir değişim yaşanacak. Kadın adaylar dövüşecek gibi
görünüyor. Hillary Clinton ve Christie Whitman yarışacak. Whitman
iki dönem New Jersey Valiliği yaptı. Dünya hakkında yazıp çizdiğim
şeyler Whitman'ın fikirleriyle çok uyuşuyor. Whitman ilk valilik
adaylığını benim evimdeki bir yemekte açıklamıştı. Yakın
ilişkilerimiz olan bir insan. Birçok ilke imza attı. Amerika,
Bush'un ikinci tur seçimlerine hazırlanıyor. Whitman, Çevre
Bakanlığı'ndan istifa edip kargaşadan uzaklaşmak istedi. Yeni
başkan için yeni bir dünya manifestosu hazırlayan ekibin içinde yer
almak benim için tarihi ve ulvi bir görev. Kongre üyeliğine
seçilmeniz Amerika'da yaşayan Türkler için ne anlam taşır? Amerika,
din, dil, ırk ayrımını çok aşmış. Ben 40 yaşından sonra Amerikalı
oldum. Türkiye'de dostlarımla rakı sofrasında iki kadeh içmeyi,
Amerikan başkanıyla 40 gün aynı odada oturmaya tercih ederim.
Türkiye de artık merkeziyetçi olmasın istiyoruz. Bütünlüğünü
korusun ama içinde yaşayan renkleri de kabul etsin. Bütünlük içinde
olmak için tek olmak gerekmiyor. İşadamı ve siyasetçi kimliğinizin
yanında akademisyen kimliğiniz de var. 58 yaşında Harvard
Üniversitesi'ne araştırmacı olarak girdiniz. Bu, hırs mı, öğrenme
isteği mi, eksiklikleri kapatma mı? Ben mühendisim, İTÜ mezunuyum.
Sosyal konularla çok fazla bilimsel olarak ilgilenmemiştim. 1990'lı
yıllarda dünyada edindiğim intibaları Türkiye'ye yararlı olsun diye
kitap haline getirmek istedim. 15 gün banda okudum, çocuklar
daktilo ettiler. 'İşsize İş Reformu' adı altında ilk kitabımı
çıkardım. Ben ona 'cahiliye' dönemi kitabım diyorum. Ama şimdi
okuduğumda keşke hep cahil kalsaydım diyorum. Kamilleşince birçok
konuda heves kayboluyor. Bu kitabı yazarken bir sürü soru aklıma
takıldı. Kaynağına inmeden rahat edemedim. Ayrıca Amerika'da
politika ile ilgilenince çok soru soruyorlar. Detaylı bilgin yoksa
kısa zamanda ıskartaya çıkarıyorlar. Gördüklerimi mektebinde okumak
için okula gittim.