Sadece faizdeki artış 8 milyarlık yük getirdi
Abone olMÜSİAD Başkanı Nail Olpak, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili operasyonun ülkeye büyük zarar ettirdiğini belirterek, "Sadece faizdeki ...
MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla
ilgili operasyonun ülkeye büyük zarar ettirdiğini belirterek,
"Sadece faizdeki bu artış bile ekonomimize 8 milyar TL’lik ek bir
yük getirmiş durumdadır. Kendi mecrasında yürüyecek adli bir
operasyonun ekonomimize yansıması böyle mi olmalıdır? Bu durumu ne
anlayabiliyoruz, ne de doğru buluyoruz" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail
Olpak, MÜSİAD Başkanlar Toplantısı öncesi Türkiye gündemine dair
son gelişmeleri değerlendirdi. MÜSİAD’ın kurulduğu günden bu yana
hakkın, hukukun, adaletin ve eşitliğin yanında yer aldığını
belirten Olpak, "Medeniyetimizden beslenen birlik ve beraberlik
ruhu ile ülkemizin maddi ve manevi yönden gelişmesine katkıda
bulunmak, en önemli misyonumuzdur. İş adamları olarak ülkemizin
geleceğine daha fazla yatırım yapabilmemiz için temel beklentimiz
büyük bedeller ödeyerek elde ettiğimiz huzur, güven ve istikrar
ortamımızın devamını, daha hızlı ve adil işleyen bir yargı sistemi
ve bireysel hak ve özgürlükleri daha da gelişmiş bir Türkiye’de
yaşamaktır. Bu çerçevede gezi olaylarından başlayarak sonuçlarıyla
ekonomimize olumsuz yansımaları olan gelişmeleri yakinen izliyoruz"
dedi.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinen Nail Olpak, "Yolsuzluk ve
rüşvet iddiaları sebebiyle 17 Aralık tarihinde başlatılan
soruşturma ile oluşan ortamı, adli boyutunu ayrı tutmak kaydı ile
ülke ekonomimize ve güven ortamına verdiği ve verebileceği zararlar
bakımından endişe ile takip ediyoruz. Özellikle belirtmek isterim
ki nerede ve kim tarafından gündeme getirilirse getirilirse,
muhtevası ve muhataplarına bakılmaksızın yolsuzluk ve rüşvet
iddialarının sonuna kadar araştırılması hepimizin ortam arzusudur.
Bu sürecin yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesinden taviz
verilmeden kurumların görev alanları içinde takip edilmesi
zorunludur. İddialar kapsamında hukukun temel doktrini olan
masumiyet karinesinin önemine de işaret etmek isteriz. Söz konusu
soruşturmada ismi geçen kişilerin de peşinen hükümlü ilan edilmiş
gibi gösterilmemeleri ve ilgileri yoksa iddiaların ailelerini de
kapsayacak şekilde gösterilmemesi, toplumsal adalet duygumuzun
törpülenmemesi için çok önemlidir. Bunların yanında muhataplarının
ve içeriklerinin birbirinden farklı olduğu ifade edilen dosyaların
hangi gerekçeyle birlikte mütala edildiği ve kovuşturma konusu
yapıldığı kamuoyunda cevabını bekleyen en temel soru olarak
görülmektedir. Yerel seçimler, ardından Cumhurbaşkanlığı ve genel
seçimler sürecine girdiğimiz bu günlerde bu soruşturma sebebiyle
yaşananların ekonomimiz dahil olmak üzere beklenmedik yansımaları,
doğuracağı muhtemel etkiler bakımında kamuoyunda siyasal alana
yönelik ciddi bir çalışma olarak algılanmaktadır. Buna izin
verilmemelidir" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin geçmiş 10 yılda temel hak ve özgürlükler alanında büyük
mesafeler kat ettiğine işaret eden Olpak, "Türkiye hayata geçirdiği
reformlarla siyasi ve ekonomik istikrar sonucu büyümesini
gerçekleştirmiş bir ülke olarak çok şükür bölgesinde lider bir
konuma gelmiştir. Dünyanın ve özellikle Avrupa’nın en büyük
ekonomilerini olumsuz etkileyen küresel krize rağmen Türkiye
istikrarlı büyümesini sürdürmektedir. Kaynaklarımızın ve
değerlerimizin hoyratça heba edildiği, kısır tartışmaların
yaşandığı sisli yıllar gerilerde kalmıştır. Uzun meşakkatli
çalışmalar sonucunda ulaştığımız huzur, güven ve istikrar
ortamımıza hep birlikte ve mutlaka sahip çıkmalıyız. Siyasi ve
ekonomik kazanımlarımızı önceleyen bir yaklaşımla herkesi bu
gelişmeleri bir kez daha değerlendirmeye davet ediyoruz"
ifadelerini kullandı.
"8 MİLYAR LİRA EK YÜK GETİRDİ"
TUSİAD Başkanı Nail Olpak, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının
ekonomiye yükseldiği maliyeti de rakamlarla açıklayarak şunları
söyledi:
"Temelinden tamamen adli bir soruşturma olan söz konusu iddiaların
ardından anlaşılmaz bir şekilde bunun ekonomik beklentilere
yansıtılması sonucu dolar kuru 2.098 ile tüm zamanların en yüksek
seviyesine ulaştı. Borsada yüzde 7.5’ lara varan düşüşler yaşandı.
Gösterge tahvil faizi, 0.8 puan artarak 9.6 seviyesine yükseldi.
Sadece faizdeki bu artış bile ekonomimize 8 milyar TL’lik ek bir
yük getirmiş durumdadır. Hiç kimsenin itirazı olmayan ve kendi
mecrasında yürüyecek adli bir operasyonun ülke ekonomimize
yansıması böyle mi olmalıdır? Bu durumu ne anlayabiliyoruz, ne de
doğru buluyoruz. MÜSİAD olarak başından beri destek verdiğimiz
aydınlık yarınlarımız için atılmış önemli bir adım olan çözüm
süreci ve demokratikleşme paketi ile toplumsal barış açısından
normalleşme yolunda hızla ilerleyen Türkiye’nin, adli boyutunun
dışına çıkartılan bir olayın gündemi ile meşgul edilmesi kimseye
yarar sağlamayacaktır. Uluslararası arenada ülkemize yönelik
algıları olumsuz yönde etkileyen bir itibarsızlaştırma
operasyonunun belirli çevreler tarafından manipüle edildiği
intibası kamuoyunda yaygın bir kanaat olarak yer bulmaktadır. Bu
kanaat gerekçeleri ile birlikte hızla ortadan kaldırılmalıdır. İş
dünyası olarak 2023 vizyonuna kilitlendiğimiz bu günlerde ülkemizin
ve evlatlarımızın geleceği için birbirimize daha fazla
kenetlenmeli, aklı selim ile huzur güven ve istikrar ortamımıza
sahip çıkmalıyız"
(İHA)