Sadece 145 bile 'evet' için yeterli

Bursa Girişimci İşadamları Derneği (BUGİAD) ve Müstakil Sanayici İşadamları Derneği İnegöl Şubesi tarafından Angelecoma Otel'de düzenlenen iftar yemeğine, 53 STK temsilcisi ile 47 mahalle ve köy muhtarı katıldı.

Toplantıya katılan eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, "12 Eylül Referandumu'nun normal bir referandum olmadığını belirterek, insanın doğumundan sonra en önemli konunun kişinin hürriyeti olduğunu söyledi.

'MUHTAR OLAMAZ DENİYORDU ÜLKEYİ YÖNETİYOR'

12 Eylül'ün milat olduğunu kaydeden Soylu, "Türkiye'de 8 yıl önce herkesin, 'Muhtar bile olamaz' dediği kişi yıllardır başbakanlık yapıyor. 400 yıl önce sanatın, bilimin merkezi Avrupa'ydı. İlk kez merkez Avrupa'dan Asya'ya doğru kaymaktadır. Yüzyıllar sonra Türkiye'nin önüne gelmiş bir şanstır.

Türkiye'de idam kararlarının altında imzası olanların Anayasa Mahkemesi üyesi olduğunu hatırlatan Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Vesayetçilerin bir tek istekleri vardır: Bu millet zenginleşmesin, kendi kendini yönetemesin. 30 yıl sonra bugünü de anlamlandıramazsak yazık olur. Yarına ulaşmak ve yaşamakla ilgili garantimiz yok. İnsanların geleceği için herkes elinden geleni yapmakla mükelleftir. Bu ülkede imtiyazlılar var. Orgeneral Saldıray Berk'i 5 aydır hakim önüne çıkaramıyorlar. Neden 'evet' diyorum? Namus borcum olduğu için. Sadece 145. madde için bile milyon kere 'evet' denir.

'BU SİSTEM SONA ERMELİ'

Şunu anlayamıyorum, 411 oyla üniversiteye eğitim özgürlüğü getiren maddeye oy verirken MHP neden 'hayır' diyor? 12 Eylül akşamı vesayet sisteminin ruhunun özüne dokunulacak. 'Hayır' diyenler vallahi de billahi de AK Parti iktidarıyla ilgili değil, sadece 1961 ve 1982 Anayasası'nın vesayetçi ruhuna dokundurmamak derdindeler. Bu referandumu siyasi ortama çekmeyin. Türkiye'de bu sistem sona ermelidir."

'SABİH KANADOĞLU İLE AYNI YERDE OLMAMAK İÇİN 'EVET' DİYORUM'

Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, 12 Eylül'ü Türkiye için anlatmakta zorlandığını söyleyerek, "145. madde, sivil-asker ilişkilerini yeniden düzenliyor. Artık cuntacı askerler savcı karşısına çıkacak. Sadece bu madde için bile milyon kere 'evet' denir. Türkiye'de bütün sistemin yeniden düzenleyeceği yeni bir tarihin başlangıcıdır 12 Eylül. Araba ve anahtarın sahibi biziz. Hükümet frense, yargıtay gazsa, cumhurbaşkanı şanjımansa arabanın sahibi millettir. İstediğimiz zaman arabayı çalıştırırım, istediğim yöne sürerim.

Bana, 'Niçin hayır demiyorsun?' diyorlar. Ben 2007'de bir şey gördüm. Gelecek vadeden iki siyasetçi Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar, 367 dayatmasında millet iradesini kabul etmeyince millet tarafından tasfiye edildi. Sadece bunun için 'evet' diyorum. Herkes bunu görsün. Sabih Kanadoğlu ile aynı kanaatte olmamak için, bu ülkeyi milyarlarca dolara zarara uğratan Mümtaz Soysal'la aynı yerde olmamak için Allah'ıma şükürler olsun ki evet diyorum" ifadelerini kullandı.