Nereden nereye dedirten bir hikaye daha. 17 yıl Saddam'ın generali olarak görev yapan Khudhur Ahmed Raoof Weli'nin hayatı filmlere konu olur. Emri altında binlerce askere talimatlar yağdıran Saddam'la birçok savaşa katılan Kerkük doğumlu kudretli general, şimdilerde Sivas'ta ekmeğinin derdinde. Irak'ta Saddam Hüseyin'in generalliğini yapan 50 yaşındaki 8 yıldızlı pilot general Khudhur Ahmed Raoof Weli, Amerika ve İngiltere öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 2003 yılında Bağdat'ı işgal etmesinin ardından Saddam'ın devrilmesinin ardından Amerikalı askerlerin kendisini öldürmesinden korkarak saklanmaya başladı. 1 yıl boyunca saklanan Khudhur Ahmed Amerika askerleri tarafından saklandığı yerde bulundu. Amerika askerleriyle çalışmak zorunda kalan general karakola müdür olduktan Amerikalılar tarafından tekrar pilot olarak görev yapmaya başladı. Kendisi ve arkadaşlarının Amerikalıların emrinde çalışmaya başladıktan sonra arkadaşıyla birlikte IŞİD'in eline esir düştüğünü belirten Khudhur Ahmed, arkadaşının gözleri önünde şehit edildiğini, kendisinin ise yaralı olarak kurtulduğunu belirtti. İşkencede iki elinden birer parmağı kestiklerini kaydeden Khudhur Ahmed, kızgın demiri vücuduna sapladıklarını ve bağırsaklarının parçalandığını söyledi. (Iraklı general Khudhur Ahmet Raoof Weli'nin eşi (solda) Işid tarafından düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmiş) Iraklı General Khudhur Ahmed unutamadığı işkence günlerini şöyle anlattı: "Bir gün karakoldan çıktım evime giderken, bize ateş açtılar. O saldırıda benim 4 askerim şehit oldu, beni de esir aldılar. Ben elhamdülillah Müslüman’ım, Hanefi’yim. Beni kaçıranlar da IŞİD’liler. Çamurdan yapılmış bir eve geldik. Benimle beraber bir arkadaşım daha vardı yanımda. Bize ’Siz birbirinizin hakimi olun, sizi nasıl öldürelim’ dediler. Arkadaşımı ve beni orada çok dövdüler, işkencelere maruz kaldık. Bunlar namaz kıldılar ve sonrasında bize poşet getirdiler. Askerlerin hepsi siyah üniforma giyinmişlerdi. Maske takmışlardı ve sadece gözleri görünüyordu. Ama askerlerden bir tanesi kolunu sıvamıştı. Ben onun kolundaki kalp dövmesini gördüm. Sonra ellerindeki paketi arkadaşıma getirdiler ve ’Sen kendi kendinin hakimi olacaksın. Bir kağıt seç, seni nasıl öldürelim’ dediler. Arkadaşım oradan bir kağıt çekti. Kâğıtta ’Benim sağ ayağımı 5 yerinden kırın’ yazıyordu. Sonra 3 tane kerpiç getirdiler, ayağını kerpiçlerin üzerine koydular ve demirle vurdular. Sonra arkadaşım acının etkisiyle bayıldı. Sonra arkadaşımın boynunu bir asker bıçağıyla kestiler. Arkadaşımın kafası askerlerin elinde kaldı, arkadaşımın kanlar içindeki vücudu üzerime düştü. Sonra benim önümde arkadaşımın kafasıyla futbol oynadılar. Sonra bana gelip ’Sıra sende, şimdi sen de bir kâğıt seç’ dediler. Sonra askerin birisi silaha bana vurdu ve omuzum kırıldı. Omuzum kırıldıktan sonra bende paketten bir kağıt çektim. Benim kağıdımda ise ’Sağ elimin orta parmağını penseyle kesin, sol elimin işaret parmağını da penseyle kesin’ yazıyordu. O askerlerde ellerine aldıkları penseyle benim parmaklarımı kestiler. Sonra yine çektiğim kağıtta, ’Sıcak kırmızılaşmış bir demiri böbreğine sokun’ yazıyordu. Onlar ellerine aldığı demiri iyice ısıttılar ve sonra da sağ böbreğimin olduğu taraftan demiri soktular ve demir sol tarafımdan dışarı çıktı." IŞİD'in elinden yaralı kurtulan general, daha sonra gelen emirle tekrar pilotluktan alındı. O sırada generalin evi IŞİD'liler tarafından bombalandı. Bombalı saldırıda eşi kollarında ölen general, 2013 yılında mülteci olarak İstanbul'a geldi. Yaşanan olayların ardından bir ay daha Irak’ta kaldığını ve sonrasında Türkiye'ye gelmeye karar verdiğini belirten Khudhur Ahmed, "Ben burada tercümanlık yaptım. İstanbul adliyesindeki birçok hakim ve savcı beni tanır, bilirler. Buradaki tercümanlığın yanı sıra Kurtlar Vadisi başta olmak üzere birçok dizide oyunculuk yaptım. Buradaki iki senenin sonunda bana mültecilerin İstanbul'da kalma süresinin 6 ay olmasına rağmen 2 sene kaldığımı ve Sivas'a gitmem gerektiğini söylediler. Çok muhalefet ettim Sivas'a gelmek için ama olmadı" ifadelerini kullandı. Yaşanan olayların ardından bir ay daha Irak’ta kaldığını ve sonrasında Türkiye'ye gelmeye karar verdiğini belirten Khudhur Ahmed, "Ben burada tercümanlık yaptım. İstanbul adliyesindeki birçok hakim ve savcı beni tanır, bilirler. Buradaki tercümanlığın yanı sıra Kurtlar Vadisi başta olmak üzere birçok dizide oyunculuk yaptım. Buradaki iki senenin sonunda bana mültecilerin İstanbul'da kalma süresinin 6 ay olmasına rağmen 2 sene kaldığımı ve Sivas'a gitmem gerektiğini söylediler. Çok muhalefet ettim Sivas'a gelmek için ama olmadı" ifadelerini kullandı. Ahmed, "Ben ilk Sivas’a geldiğimde ağladım. İstanbul’dan sonra Sivas bana köy gibi geldi. Burada kalmak istemedim. Başta Sivas'ı hiç sevmemiştim. Sonra burada birilerine adres soruyorum, beni gören işini gücünü bırakıp bana yol tarif etti. Kimi çay ikram etti, kimisi yemek ikramında bulundu. Sonra anladım ki siz, Doğu’nun efendisisiniz. Sonra anladım ki sizin gibi insanların İstanbul'da, oradakilerin de Sivas'ta yaşaması lazım. Buradaki muhabbet ve samimiyet, İstanbul’da yok. Şimdi bana İstanbul’a geri gel deseler gitmem" dedi.