Saddam, şimdi kahrından ölüyor
Abone olSaddam'ın ölmediğini belirten Ballı, "Ancak Irak'ta yaşananları gördükçe kahrından ölmek istiyordur" dedi.
Amerika ve Batı'ya karşı direnişin simgesi haline gelen Saddam
Hüseyin liderliğindeki Irak, Arap dünyasına tam bir hayal kırıklığı
yaşattı. Çok değil 1 hafta öncesine kadar gördükleri her kamera
karşısında "Kanımız, canımız sana feda olsun ya Saddam" diye
bağıran Bağdatlılar, şimdilerde ABD askerlerinin elini öpüyor.
Anarşi ve talan yaşanan Bağdat sokaklarında bütün kamu binalarını
yağmalayan Iraklılar, "Thank You ABD", "Thank You Bush" diye slogan
atıyor. İşte, Saddam Hüseyin diktatörlüğünün en ihtişamlı
döneminden çöküşüne kadar geçen sürece tanıklık eden İHA Televizyon
Haberleri Müdürü İsmail Ballı'nın Bağdat izlenimleri: "Aylar
öncesinden geldiğimiz Bağdat'ta bugün gördüklerimiz hayatımızın
sonuna kadar hafızalarımızdan silinmeyecek. Irak'a savaş açılmasını
haksız bulmama rağmen, işimizi mümkün olduğu kadar tarafsız bir
şekilde yerine getirmenin vicdani rahatlığı içindeyim. Bağdat'ta 1
hafta öncesine kadar her şey Saddam Hüseyin'in kontrolü altındaydı.
Sokaklarda mevzilenen Cumhuriyet Muhafızları ve onlara destek veren
gönüllüler, ABD askerlerinin, kendi cesetlerini çiğnemeden şehre
giremeyeceklerini haykırıyordu. Aslında herkesin merak ettiği bir
konu vardı. 400 bin kişilik ordusu, yüzlerce uçağı, binlerce tankı
bulunan Irak ordusu ortalarda gözükmüyordu. Birçok uzman gibi biz
de bunun bir gerilla savaşı taktiği olduğunu, gizlenen Cumhuriyet
Muhafızları'nın ABD askeri Bağdat'a girdiğinde ortaya çıkarak olara
ağır kayıplar verdireceklerini sanıyorduk, yanılmışız. SAHHAF'IN
ORTADAN KAYBOLUŞU, YENİLGİNİN HABERİYDİ Aslında her şey 9 Nisan
Çarşamba günü bitti diyebiliriz. Bağdat'ta Saddam Hüseyin rejiminin
sona erdiğini gösteren ilk işaret, bir çok insanın kahraman gözüyle
baktığı Enformasyon Bakanı Muhammed Said El Sahhaf'tan geldi. Her
gün düzenli olarak basın toplantıları yapan El Sahhaf ortalarda
görünmeyince yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu anlaşıldı. Aynı gün
öğle saatlerinde Amerikan tankları ve zırhlı araçları Filistin
Oteli'nin önünde belirince takke düştü, kel göründü. Sonrasını
hepiniz biliyorsunuz. 25 Temmuz Meydanı'ndaki Saddam Hüseyin
heykeli ABD tanklarının da yardımıyla Iraklılar tarafından yerle
bir edildi. İnsan böyle bir manzara karşısında ne hissedeceğini, ne
düşüneceğini gerçekten şaşırıyor. Heykeli yıkanlar arasında daha
önce 'Kanımız canımız sana feda olsun ya Saddam' diyenlerin de
bulunması, Irak'ta hiç bir şeyin gerçekte göründüğü gibi
olmadığının en açık deliliydi. Evet, savaş bitti, Saddam rejimi
sona erdi. Irak'ta, hatta Ortadoğu'da yeni bir dönem başladı. Ancak
şunu merak ediyorum; 'Canımız sana feda olsun' dedikleri Saddam
Hüseyin'i deviren ABD askerlerinin elini öpen Iraklılar, bu
davranışlarında ne kadar samimi olabilir? İhanetler ve komplolar
beşiği Mezopotamya Havzası'nda Amerikalılar ne kadar kalabilir?
Bugün Saddam Hüseyin'in heykelini deviren Iraklılar'ın yarın
Amerikan ve İngiliz askerlerine baş kaldırmayacaklarını kim
bilebilir? IRAKLILAR TALANDA, GÖNÜLLÜLER DİRENİŞTE Bağdat'ta uzunca
bir süre kaldım. Acı tatlı bir sürü anı yaşadım. Ben ve ekip
arkadaşlarım burada yaşadıklarımızı asla unutmayacağız. Beraber
çalıştığımız 3 gazeteci arkadaşımız Amerikan füzeleri ve tank
mermileri ile öldürüldü. Hastanelerde kolları kopan çocukları,
yanan bedenleri, çaresizlik içinde kıvranan sağlık personellerini
gördük. Sonrasında tarihte eşine az rastlanır türden yağmalama
olaylarını izledik. Malını korumak isterken Amerikan askerlerinin
kurşunlarına hedef olan insanların acısını yaşadık. Çaresizlik
içinde kalan canlı kalkanları, Türk TIR şoförlerini, hatta Türkiye
Büyükelçiliği'nin bekçisini dinledik. Yakın bir zamanda ben ve ekip
arkadaşlarım nöbeti, yeni gelecek arkadaşlara devrederek buradan
ayrılacağız. Ancak tanıklık ettiğim ihanet ve gördüğüm yağmalamalar
sebebiyle Bağdat'a uzun bir süre tekrar geleceğimi sanmıyorum. Her
tarafta toplanmayı bekleyen cesetlerin kokusu şehre yayılıyor. ABD
askerlerine karşı direnişin halen sürdüğü bazı bölgelerde ise bu
direnişi dışardan gelen gönüllülerin yapması dikkat çekiyor. Öyle
ya, silahı bırakan Iraklılar devlet binalarını talan etmekle, ABD
askerlerinin elini öpmekle meşgul. Akıbeti bilinmeyen Saddam eğer
halen yaşıyorsa, gördüğü bu manzara karşısında çoktan ölmüş olmayı
isteyecektir"