Saç dökülmesine son
Abone olArtık doğru yöntemlerle saçlarımızı koruyabilir, hatta bir daha dökülmemesini sağlayabilirsiniz...
Saç dökülmesinden erkekler kadar kadınlarda şikayetçi…
kadınların % 30’u saç dökülmesinden şikayetçidir. Hormanal
dengesizlik ve stres, doğum, duygusal şok, hastalık, düzensiz adet
görme, diyet ve menopoz ana sebeplerdir. Erkekler % 5’i 20’li
yaşlarda saçlarını kaybetmeye başlar, 30’lu yaşlarda bu oran üçte
bire çıkar ve 40’lı yaşlarda yarı yarıya olur. Sosyologlara göre,
kellik iş hayatında olumlu bir imaj yaratırken, aşk hayatında
kaybettirmektedir. Yapılan araştırmalar kellerin daha fazla ruhsal
sorun yaşadığını ve kelliklerini kusur olarak görüp karşı cinsle
ilişki kurmakta zorlandığını göstermektedir. O zaman ne
yapacaksınız, ya durumunuzu kabullenip, kalan saçlarınızı da toptan
kestirip çekici dazlaklar modasına uyacaksınız ya da saç çıkaran
tedavi yöntemlerinden birini uygulatacaksınız. Saç kaybının
fizyolojik sebepleri Saç dökülmesinin temelde üç sebebi vardır.
Genetik saat insafsızca ilerler. 70 yıldan fazla süreli bir yaşama
yayılmış 25 döngülük ritim hızlanır, bu süre 25/ 30 yıla bazen daha
azına düşer. Her bir saç teli için 25 siklus ( döngü) son limittir.
Bir saç teli 25 siklusu tamamladığında yaşamı durur, ömrü
tamamlanır. Medikal olarak saç telinin büyüme fazı “Anagen Faz”
olarak tanımlanırken bunun aksi olarak saç telinin durgunluk ve
gerileme dönemi ise “Telogen Faz” olarak isimlendirilir. Psikolojik
ve nutrisyonel sebepler Stres, psikolojik sorunlar ve beslenme tarz
- alışkanlıkları saç dökülmesinde belirleyici etkenlerdir. Saçımız
vücudumuzun bir parçası olduğuna göre kuşkusuz aldığımız
gıdalardan, yaşam biçimimizden ve ruhsal durumumuzdan
etkilenmektedir. Kısa süreli yoğun diyetlerde ya da uzun süreli
bilimsel olmayan diyetlerde, açlıkta, demir eksikliğine bağlı
kansızlıklarda, gıdaların vücudumuz tarafından emilemediği
hastalıklardan saçın yapısının bozulması beklenir. Erkek
hormonlarının fazlalığı Androjenik alopesi(erkek tipi saç
dökülmesi) Saçlı derinin belirli bölümlerinde simetrik gelişen,
erkeklerde sıkça rastlanan bir saç kaybı şeklidir. Saç dökülmesi
şakaklardan başlayıp , tepeye doğru ilerler. Saç sayısında azalma,
incelme, kısalma göze çarpar. Kadınlarda ise genelde saçların
cılızlaşması,seyrelmesi şeklinde bulgu verir. Erkeklerin %70 inde
rastladığımız bu dökülme kadınların %10 unda karşımıza çıkmaktadır.
Genellikle 20’li yaşların sonunda başlar, dökülmenin hızı bireysel
olarak değişik hızlarda ilerler ve bazen çevre faktörlerinin de
etkisiyle değişebilir. Bu tip dökülmeler şiddetli vakalarda tüm
tepenin açılmasına kadar ilerleyebilir ve kişinin psikolojik
sorunlarının da gelişmesine neden olabilir Etkilenen bölgelerde
saçlar inceleşir ve seyrekleşir. Oluşumunda erkeklik hormonu olan
testosteronun cilde temasında oluşan dehidrotestosteronun kıl
köklerini inceltici etkisi vardır. En sık rastlanan saç dökülme
nedenidir.. Kadının üretkenlik çağında, kadınlık hormonu (östrojen)
ile birlikte aynı zamanda erkeklik hormonu da vücutta salgılanır.
Menopozdan sonra, kadınlık hormonu üretimi ciddi şekilde düşerken
erkeklik hormonu seviyesi değişmeden kalır. Bunun sonucunda ise
hormonal dengesizlik, saç tellerinde de kendini gösterir. GÜR VE
PARLAK SAÇLAR HEPİMİZİN HAYALİ.. Kadınlar için sıkıntı veren ve
aynı zamanda ciddi bir güzellik problemi olan saç dökülmesinin
sebebi, hastalık, stres, diyet, perma, çevresel ve genetik
olabiliyor. Genetik ve çevresel faktörlerden dolayı günümüzde
oldukça yaygın görülen, kadın ve erkeğin en önemli sağlık ve
kozmetik şikayetlerden biri olan saç dökülmesinde güncel tedavi
metodları, yeni umutları da beraberinde getirmiştir. Silikonun
seyreltilmiş formları, uzun zamandır saç dökülmesinin tedavisinde
kullanılmasına rağmen, çok etkili yüksek konsantrasyonlarının
üretilmesi şimdiye kadar sağlanamamıştı. Fransa, Carilene
Laboratuarlarında yapılan araştırmalar sonucunda, Carilene
Laboratuarlarında çalışan Fransız araştırmacı bilim adamları, çok
yüksek konsantrasyonda su bazlı organik biyolojik silikonu elde
etmenin bir yolunu keşfettiler. Bu yeni keşfi, klinik olarak saç
dökülmesinde test ettiklerinde çok pozitif sonuçlar aldılar.
Silicium 44, ölü ve ölmek üzere olan saç folliküllerinde kan
akımını artırıp ihtiyacını karşılayarak saç dökülmesini durdurmakta
ve aynı zamanda doğal olmayan saç kaybını tetikleyen ve küçük
atardamarların tıkanmasına ve oksijensiz kalmasına sebep olan sebum
diye bilinen, aşırı yağ bezi salgısını temizlemekte. Sebumun
temizlenmesi saç kaybının önlenmesine yardımcı olur ve Silicium 44
ile birkaç ay süren uygulamadan sonra bazı vakalarda saç
büyümesinin yeniden stimüle edildiği gösterilmiştir. Carilene
Laboratuarları Silicium 44 solüsyonuna tamamlayıcı ve destek tedavi
olarak, konsantre organik silikon içeren şampuanı kullanıma
sunmakta. İlaç ve sağlık ürünleri üreticisi olarak Fransa’da saygın
bir yeri olan Carilene Laboratuarları yeni keşifleri olan Silicium
44 için çok iddialı olup, saç dökülmesinden şikayetçi olanlara yeni
umutlar vaat etmektedir. Türkiye’de yaklaşık 2 aydan beri bulunan
Silicium 44’ü günde bir defa yatmadan önce uygulamak yeterli
oluyor. Günde tek defa uygulanması nedeniyle oldukça ekonomik
olması ve kolay uygulanması ayrıca uygulama sonrası saçın
yıkanmasına gerek kalmaması ise bu ürününe talebi artırıyor.
Silicium 44 ‘ün diğer önemli avantajı ise hayat boyu
kullanılmasının gerekmemesi, saç dökülmesi durur durmaz uygulamayı
kesebiliyoruz. Saç dökülmesinin tedavisinde Silicium 44 ‘ün 3 aylık
bir kullanımı sonunda; SONUÇLAR NASIL? Erkek ve kadın
fizyolojisindeki farklılığa bağlı olarak iki cinsteki saç kaybı
tipi hafifçe farklılık gösterir. Bu da Silicium 44 kullanımının
sonuçlarına yansımakta. Bilimsel gözlemlerde Silicium 44,
kadınların % 86’sında 4-8 hafta içinde saç dökülmesini
durdurmuştur. Ayrıca Silicium 44, yeniden büyümeyi hızlandırmış ve
saç teli çapını artırarak daha iyi bir kapatıcı görünüm
oluşturmuştur. Benzer testler erkeklerde yapıldığında Silicium 44
kullanan çalışma grubunun % 86’sında 4-8 haftada saç dökülmesinin
durduğu 3-4 aylık uygulamadan sonra, ince tüylerin % 50’sinin
yeniden geliştiği ve bir çok vakada bunların olgunlaşma sürecinin
devam ettiği gösterilmiştir. Yine erkeklerde de saç teli çapını
artırarak daha iyi bir kapatıcı görünüm oluşturmuştur.