Sabancı'nın gerekçesi stratejik
Abone olGüler Sabancı, tamamen stratejik sebeplerden dolayı Türk Telekom ile ilgilenmekten vazgeçtiklerini belirterek, "Ancak Telsim dosyasını tamamen kapatmayacağız" dedi.
Sabancı, 2004 yılını dolar bazında ciddi bir büyümeyle başarıyla
kapattıklarını belirterek, geçen yılın hem Sabancı Holding hem de
Türkiye açısından iyi bir yıl olarak geçtiğini söyledi. 2005
yılının ilk 5 aylık sonuçlarına göre de iyi gittiklerini ve grup
olarak planladıkları hedeflere ulaşmayı beklediklerini kaydeden
Sabancı, içinde bulundukları bütün sektörlerde büyüme
öngördüklerini, ancak piyasada genel olarak bu yıl geçen yılki
kadar kuvvetli bir büyüme görülmediğini ifade etti. Türkiye
ekonomisi için hayati öneme sahip en önemli konunun siyasi ve
ekonomik istikrarın devam ettirilmesi olduğuna dikkat çeken
Sabancı, bu istikrarın devam ettirilerek büyümeye yönelik
aksiyonlara geçilmesi gerektiğini vurguladı. Güler Sabancı, "Zaman
zaman erken seçim lafları dolaşıyor. Bunu açıkçası çok gereksiz
buluyorum, en önemli ihtiyacımız yıllar sonra kavuştuğumuz
istikrarı korumaktır. Türkiye 1957 yılından beri normal zamanında
seçim yapmamış. Hep erken seçim yapmış. Bir kere de zamanında seçim
yapalım. Ortada önemli bir kriz yokken erken seçim sözlerini,
laflarını gereksiz buluyorum" diye konuştu. AB'ye üyelik sürecine
değinen Sabancı, AB projesinin bir medeniyet yolculuğu olduğunu, bu
yolculuğun sancılı ve zorlu geçebileceğini söyledi. Bugünlerde
Avrupa'da bir karışıklığın söz konusu olduğunu, ne olacaklarını ve
ne yapacaklarını bilmez vaziyetleri bulunduğunu dile getiren Güler
Sabancı, "Bundan dolayı oradan gelen seslere, reaksiyonlara daha
soğukkanlı ve temkinli davranmalı, Avrupalılara zaman vermeliyiz.
Bu ara AB'den gelen beğenmediğimiz, hoşlanmadığımız seslere
toleransla yaklaşmalıyız. Ama yolumuza, yapmamız gereken reformlara
da devam etmeliyiz" diye konuştu. Yabancı sermaye girişindeki
artışa işaret eden Sabancı, "Özelleştirmeler kapsamında stratejik
sektörlerdeki şirketlerin yabancılara satılmaması yönündeki
eleştiriler" ile ilgili olarak şöyle konuştu: "Stratejik sektörler
hangileri? Eğer o kadar çok sektör stratejik öneme haiz ise demek
ki her şeyimiz stratejik öneme haiz. Demek ki yabancılara
satmayalım, yabancılarla ortak olmayalım. Bu, dünyanın
gerçekleriyle uyan bir şey mi? Böyle düşünenlere dünyadaki
gelişmeleri, globalleşmeyi anlatmak lazım. Hala neden
anlamadıklarını anlayamıyorum. Eskilerin tabiriyle akıntıya kürek
çekiyorlar. Ama olayı yavaşlatıyorlar. Türkiye'nin kaybedecek
zamanı yok. En önemli gereksinimlerimizden biri hız." Güler
Sabancı, Türk Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin de şunları
kaydetti: "Tamamen stratejik sebeplerden dolayı ilgilenmekten
vazgeçtik. Çünkü kendi yaptığımız stratejide sabit hatlarla
ilgilenmemeye karar verdik. Ancak Telsim dosyasını tamamen
kapatmayacağız, ilgileniyoruz. Ayrıca şu anda bu bölgede kala kala
bir tek Türk Telekom kaldı özelleştirilmeyen. Geçen hafta Pakistan,
bir ay önce Çek Cumhuriyeti özelleştirdi. Pakistan'da, Çek
Cumhuriyeti'nde, Romanya'da, Bulgaristan'da stratejik değil de
telekom, Türkiye'de mi stratejik? Bizim Türk Telekom'un değeri
ayrıca bu sebepten çok arttı. Çünkü bölgede en son kaldı. Sabit
hatla ilgilenenler, isteyenler Türk Telekom'un böyle bir ilave
değeri olduğunu da biliyorlar." Sabancı Üniversitesi'nde 4 hafta
sonu 280 arkadaşıyla birlikte Sabancı Topluluğu'nun 2015'i ve
sonrasını tartıştıklarını, bu kapsamda yeni bir strateji
oluşturduklarını anlatan Sabancı, bu strateji doğrultusunda çok
büyük potansiyel gördükleri mevcut işlerde büyümeye karar
verdiklerini söyledi. Güler Sabancı, "Örneğin perakende işinde 3-5
senede 3 katı büyüme imkanımız var. Bunları görünce stratejik
olarak bu konudan (Türk Telekom) çekildik. Ortağımız Carrefour ile
birlikte çok ciddi yatırım yaparak bu hedeflere ulaşmayı
öngörüyoruz. Önümüzdeki haftalarda Carrefour'dan ortaklarımız
gelecek. Agresif, hızlı büyüme planımız ve isteğimiz var. İki
ortağın da bu konuda prensip anlayışı söz konusu" diye konuştu.
Bankacılığın Sabancı Holding'in ana işi olduğuna işaret eden
Sabancı, "Yabancı bankalar artacak, bunun hiçbir tehlikesi yok. Biz
de belki (Akbank'ta) bu yönetimi paylaşmayı düşünebiliriz. Buna
(Tamamen kapalıyız) demiyorum. Bankacılık bizim çok iyi bildiğimiz
bir iş. Bu nedenle çok seçici oluruz. Kim olduğu, nasıl olduğu çok
önemli" dedi. Sabancı, çimento sektöründeki yatırımlara devam
ettiklerini, Çanakkale'deki fabrikaya 135 milyon dolarlık yatırım
yaptıklarını ve kapasitesini yüzde 100 artırdıklarını kaydederek,
"Akçansa ile bu bölgedeki, Çimsa ile de güneydeki Uzan
fabrikalarıyla ilgiliyiz. İlgiden de öte istekliyiz" diye konuştu.
Kordsa International'ın kord bezinde dünyada bir numara olduğunu
hatırlatan Sabancı, Kordsa'nın yurtdışı yatırımlarının devam
ettiğini, Brezilya'daki tesisleri, satın aldıkları başka bir kord
bezi tesisiyle birleştirdiklerini bildirdi. Güler Sabancı, "Kordsa
International'ın mevcut dünya piyasasında pazar payı yüzde 18'dir.
Şu anda da Çin'de çok ciddi bir tesis alımıyla ilgili görüşmeleri
var" dedi. Sabancı, gazetelere yansıdığı gibi İstanbul Hilton'u
almak gibi bir durumun stratejilerinde yer almadığını da sözlerine
ekledi.