Sabancı'dan işsizlik uyarısı
Abone olSabancı, 'Türkiye, enflasyon, bütçe açığı, kur, faiz gibi temel ekonomik göstergelerde sağladığı istikrarı, istihdam artışına dönüştüremedi'' dedi.
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu
Başkanı Ömer Sabancı, ''Türkiye, enflasyon, bütçe açığı, kur, faiz
gibi temel ekonomik göstergelerde sağladığı istikrarı, mevcut açığı
kapatacak bir yatırım artışına, istihdam artışına dönüştüremedi''
dedi. Sabancı, Bursa'da düzenlenen ''3. Kalite ve Başarı
Sempozyumu''nun ana oturumunda yaptığı konuşmada, ekonomide 2004
yılında yaşanan, yüzde 10'a yaklaşan rekor düzeydeki büyüme
rakamına rağmen Türkiye'nin en önemli sorunu olan işsizliğin
yeterli ölçüde azalmamasının, yabancı sermaye girişlerinin ve
yatırımların gerektiği gibi artmamasının, yapısal bazı
eksikliklerin devam ettiğini, iç ve dış politikalara yön verecek
bir sanayi stratejisinden yoksun olunduğunu gösterdiğini savundu.
TÜSİAD olarak, bu eksikliği gidermek için ''Makro Dinamikler'',
''Sektörel ve Bölgesel Politikalar'', ''Büyümenin Finansmanı'' ve
bunlar kadar önemli olan ''Kurumsal Yapılanma'' adları altında,
birbirini tamamlayan 4 araştırma projesi yürüttüklerine işaret eden
Sabancı, bazı bölümlerini Koç Üniversitesi, Merkez Bankası ve
Devlet Planlama Teşkilatı'yla yürüttükleri projenin sonuçlarını
haziran ayı sonunda açıklayacaklarını belirtti. ''Önümüzdeki 10
yıllık dönem sonunda AB'ye tam üyeliği gerçekleştirebilmek için
yüksek hızda bir büyüme sürecine ihtiyacımız var'' diyen Sabancı,
ekonomideki büyümenin sürdürülebilmesi ve tabana yayılması için
nasıl bir yol izlenebileceğini de anlattı. ''BİR ARPA BOYU YOL''
Sabancı, öncelikle uluslararası gelişmelerin Türk ekonomisini
olumsuz etkilemesinin önüne geçilebilmesi için Türkiye'nin ihtiyaç
duyduğu döviz kaynaklarını, fonlarla değil, doğrudan yabancı
sermaye yatırımlarıyla karşılaması, bunun için de Türkiye'de
yatırım yapmanın cazip hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de yerli ve yabancı yatırımları caydıran konuların başında
kayıtdışı ekonominin geldiğini dile getiren Sabancı, ''Hükümet
kayıtdışı ekonomi ile daha radikal ve cesur uygulamalar ile
mücadele etmedikçe, biz bu konuyu daha yıllarca konuşuruz, bir arpa
boyu da yol alamayız.'' TBMM'de dün kabul edilen Maliye
Bakanlığı'na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı Kurulmasına İlişkin
Tasarı'ya ilişkin görüşlerini de dile getiren Sabancı, vergi
oranlarının düşürülerek tabana yayılması, kayıtdışı ekonominin
toplam ekonomi içindeki payının düşürülmesi, kayıtdışı işsizliliğin
azaltılmasıyla ilgili, bilimsel tarafı da olan 1.5-2 yıldır
yaptıkları çalışmalar bulunduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
''GELİRLER İDARESİ'' ''Lütfen yanlış anlamayın ben illa (TÜSİAD'ın
yaptığı çalışmalar en doğru çalışmalardır) demek istemiyorum ama
biz hükümetin ve bürokrasinin önüne bir alternatif sunuyoruz. 1.5
sene önce bunu Maliye Bakanımıza arzettik, Maliye Bakanlığı
bürokratlarına arz ettik. Şimdi öyle bir konuma geldi ki, dedik ki
(artık biz TÜSİAD olarak sesimizi çıkarmayalım. Ne olursa olsun
Gelirler İdaresi reformu çıksın da, IMF ile anlaşma imzalansın).
Yoksa gelirler idaresinin yeniden yapılanmış hali kayıtdışı
ekonomiyle, kayıtdışı işsizlikle mücadele için yeterli değildir.
Bunun altını çizmek durumundayım. Ve bilesiniz ki, kayıtdışı
ekonomi yerli ve yabancı sermayecinin yeni yatırımları için
caydırıcı etkendir.'' KOBİ'LER VE TÜRKİYE Sabancı, Avrupa'nın büyük
şirketlerinin, dev isimlerinin ve markaların, yeni açılım alanı
olarak Çin'i belirlediklerini, ancak Çin gibi devasa bir ülkede
faaliyet gösterebilmek için aynı ölçüde büyük sermayelere de
gereksinim duyulduğunu belirterek, ''Avrupa'nın KOBİ'leri de
yabancı ülkelerde yatırım ihtiyacı içindeler ama Çin'e gitmeye
güçleri yok. Bunun yerine Türkiye'ye gelmeyi istiyorlar. Biz bunu
uzun süredir görüyorduk ve (Türkiye Avrupa için bir üretim üssü
olabilir) diyorduk... Son zamanlarda yaptığımız temaslarda,
Danimarka'da, Almanya'da, İtalya'da bize neredeyse aynı sözlerle
(Türkiye KOBİ'lerin Çin'i olabilir) dediler'' diye konuştu.
Hükümetin yakından takip etmesi gereken çok önemli bir gerçek
olduğuna işaret eden Sabancı, şunları söyledi: ''Türkiye,
enflasyon, bütçe açığı, kur, faiz gibi temel ekonomik göstergelerde
sağladığı istikrarı, mevcut açığı kapatacak bir yatırım artışına,
istihdam artışına dönüştüremedi. Ortalama büyüme rakamları çok
ciddi bir sıçrama göstermiş olmasına rağmen, bazı sektörlerde
büyüme hala son derece yavaş, bazılarında ise küçülme bile var.
İşsizlik ülkemizde ağır bir sorun olmaya devam ediyor. Bu
sorunların aşılabilmesi için dinamik, kolay uyum sağlayan, istihdam
yaratma kapasitesine sahip KOBİ'lerin gelişmesinin önü açılmalı...
Bölgemizdeki siyasi dengelerin yaratacağı sıkıntılar, AB ve ABD
ilişkilerinde meydana gelebilecek olumsuzluklar, iç siyasette
gündem sapmaları önemli risk unsurları olarak dikkatle izlenmek
zorunda. Türkiye ekonomisinin ne içerde, ne dışarıda en ufak bir
güven kaybına tahammülü var. Cari açığın bugün ulaştığı boyutlar bu
açığın finanse edilmesinde bir kesintiye tahammülümüz olmadığını
gösteriyor. Yani, Türkiye, yakaladığı nispeten istikrarlı bir
ortamı, bir atılıma dönüştürmek zorunda. Bunu sağlamak için mevcut
istikrar ortamı titizlikle korunurken, yapısal eksikliklerimizin
tamamlanması ve AB müzakerelerinin bir sanayi stratejisi
çerçevesinde yürütülmesi gerekiyor. İstihdam ve gelir dağılımı
sorunlarımıza çözüm üretecek büyük gücümüz olan KOBİ'leri bu
stratejinin kalbine yerleştirecek bir vizyona ihtiyacımız var.
Bunları sağlarsak hiçbir güç önümüzde duramaz.''