Sabancı'dan Erdoğan'a başkanlık sistemi mesajı!
Abone olBaşkanlık sistemi için çarpıcı mesajlar veren Güler Sabancı, "Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın birlikte çok iyi çalışıyor" dedi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun
büyük bir uyum içinde çalışmasının memnuniyet verici olduğunu
belirterek, "Şu anda kişilerin uyumlu çalışmasıyla bu yapı devam
ediyor. Ama sistemde Anayasa'ya odaklanılması ve gerekli
değişikliklerin yapılması gerektiği gözüküyor" dedi.
Güler Sabancı, Kordsa Global'in Endonezya'da açtığı ikinci lastik
kord bezi ve polyester iplik fabrikasında, medya kuruluşlarının
ekonomi editörleriyle bir araya geldiği toplantıda, Türkiye ve
ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
KİŞİLERDEN ARINMIŞ BİR
ANAYASA
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 19 Ocak'ta Bakanlar Kuruluna başkanlık
yapacak olmasına yönelik bir soru üzerine Sabancı, "Kişilerden
bağımsız sistemleri konuşabiliriz. Türkiye'nin bir geçiş döneminde
olduğunu kabul edelim. Türkiye ilk defa halk oylamasıyla bir
Cumhurbaşkanı seçti ve Türkiye'nin Anayasası parlamenter sistemi
öngörüyor. Dolayısıyla bence Türkiye'deki bütün partilerin,
muhalefetin, iktidarın odaklanması gereken konu, kişilerden arınmış
olarak anayasa değişikliği olmalıdır" yorumunu yaptı.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
MESAJI!
Sabancı, sistemleri sistemlerle çözmek gerektiğini belirterek,
"Sistemleri konuşuyorsak, burada bir sıkıntı var. Şu anda bu
sıkıntıya rağmen Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın birlikte
çok iyi çalıştıklarını görmek bizim açımızdan memnuniyet verici. Şu
anda kişilerin uyumlu çalışmasıyla bu yapı devam ediyor. Ama sistem
açısından bakıldığında Anayasa'ya odaklanılması ve gerekli
değişikliklerin yapılması gerektiği gözüküyor" diye konuştu.
"Başkanlık sistemi için mi gerekli değişiklikler?" sorusuna
Sabancı, "Benim söylediğim o değil. Burada bir sıkıntı var. Daha
önce Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek de 'Bu durum yetki
kargaşasına sebebiyet verebilir' demişti. Anayasa değişikliği diye
konuştuğumuz şeyler, bunlar. Hep beraber karar vereceğiz. Anayasa
değişikliği halka gelecek. Bunu o zaman tartışmak lazım. Bunu,
demokrasinin gereği seçimlerle, seçim sonucu Meclislerle çözeceğiz"
yanıtını verdi.
SİSTEMDE YETKİ KARGAŞASI
VAR
Sabancı, "Siz 'bu yetki karmaşası giderilsin' mi diyorsunuz?"
sorusuna ise, " 'Sistemde var' diyorum. Şu anda bu sistemde
olmasına rağmen, Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan büyük bir
uyum içinde bunu götürüyorlar ve kişilerin bu uyumlu çalışmasıyla
gidiyor" cevabını verdi.
YENİ ANAYASA ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN DE
GEREKLİ
Türkiye'nin şu anda çok önemli bir barış sürecinden geçtiğine de
dikkati çeken Sabancı, şunları kaydetti:
"Sosyal bir barış ve beraberinde onun getireceği ekonomik kalkınma…
Çünkü bölgesel kalkınmışlık farklarımız var. Uzun zamandır
hırpalanmış ve yorulmuş bir Güneydoğu Bölgemiz var. Kalkınmak
istiyor, barış istiyor. Hep beraber bunun da Anayasa'dan geçmesi
gerekiyor. Barış sürecinin de orada ayağı var. Dolayısıyla yeni bir
anayasa ihtiyacını her alanda hissediyoruz. Biz bunu uzun zamandır
söylüyoruz, yeni bir şey söylemiyoruz."
Güler Sabancı, Türkiye'nin geçmişle çok fazla enerji kaybettiğini
belirterek, "Ben artık bu kadar geçmişi düşünmek ve konuşmak
istemiyorum. Geleceğe odaklanmak istiyorum ve Türkiye'nin de
kaybedecek vakti olmadığına inanıyorum. Artık enerjimizi geleceğe
ve ekonomi gündemimize odaklayalım istiyorum" değerlendirmesinde
bulundu.
2015'DE 1,4 MİLYAR DOLARLIK
YATIRIM
Sabancı Topluluğu şirketlerinden Enerjisa'nın gerek üretim gerek
dağıtım açısından özel sektör kuruluşları içinde enerji sektöründe
lider konumda bulunduğunu vurgulayan Sabancı, şirketin 5 bin
megavat kurulu güç hedefinde ilerlemeye devam ettiğini söyledi.
Sabancı, son yıllarda değişen ekonomik şartlardan dolayı Türkiye'de
fazla kapasite oluştuğunu ve tempolarını buna göre ayarladıklarını
belirterek, "Bu 8 sene içinde Enerjisa'ya toplam 20 milyar liranın
üzerinde yatırım yaptık. İnşallah daha da yapmaya devam edeceğiz.
Hedeflediğimiz 5 bin megavatın 3 binini fiilen gerçekleştirdik.
İklim ve hava şartları bize yardımcı olursa önümüzdeki birkaç ay
içinde Tufanbeyli'yi (termik santral) devreye sokacağız. Bu
Enerjisa için bir eşiktir" diye konuştu.
Sanayi grubu şirketlerinden Brisa'nın da büyüdüğünü ve bu sene
yatırım düğmesine bastığını belirten Sabancı, Aksaray fabrikasının
çevre düzenlemesini yaptıklarını ve bu yıl içinde temel
atacaklarını ifade etti.
Güler Sabancı, 2015 yılında Sabancı Topluluğu olarak 1,4 milyar
dolarlık yatırırım yapmayı planladıklarını, bunun yarısının
enerjiye, ardından çimento ve sanayiye gideceğini dile getirdi.
Sabancı Topluluğu'nda dinamik bir portföy yönettiklerine değinen
Sabancı, "Bundan kastımız şu; gerektiği zaman satın alarak,
gerektiği zaman sıfırdan yatırım yaparak, yeni iş kollarına girmeyi
veya mevcut iş kollarımızda büyümeyi, mevcut iş kollarımızın yan
dallarında büyümeyi ve gerektiği zaman da çıkmayı bilmek lazım.
Yani biz portföyü yönetirken, almak, satmak ve yatırım yapmak
opsiyonlarının hepsine aynı ölçülerde bakıyoruz ve
değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.
Sabancı, 2014 yılında kendileri için umut verici iyi sonuçlar elde
ettiklerini ve bulundukları bütün sektörlerde karlı bir sene
geçirdiklerini söyledi.
"Sanayi ve teknoloji ayağı olan yeni bir işe girecek misiniz?"
sorusuna Güler Sabancı, "Bütün bunlara çalışıyoruz" yanıtını
verdi.
Sabancı, "büyük bir satın alma düşünüp düşünmedikleri"ne yönelik
bir soru üzerine, "Halka açık şirketleriz. Böyle bir şey
söylemeyiz, olursa duyarsınız. Her zaman büyümeyi düşünüyoruz.
Organiğini de inorganiğini de... " dedi.
"Sizden bu yıl bir satın alma haberi duyacak mıyız?" sorusuna
Sabancı'nın yanıtı, "İnşallah. Benimle beraber aynı niyettesiniz"
oldu.
TÜRKİYE YNEİ BİR DÖNEME
GİRİYOR
Türkiye'nin önünde teknoloji ve inovasyona yönelik çok önemli bir
dönem olduğuna dikkati çeken Sabancı, Türkiye'nin ancak teknoloji
ve inovasyonu dijital çağın gerekleriyle birleştirerek atılım
yapabileceğini vurguladı.
Kişi başına düşen 10 bin dolar milli gelirden daha yukarıya
çıkabilmek ve daha ileriye gidebilmek için odaklanılması gereken bu
konuda Türkiye'de son yıllarda önemli çalışmalar yapıldığını
belirten Sabancı, şöyle devam etti:
"Ben üniversite ayağını da sanayi ayağını da görüyorum. Yeni
teknolojilere ve inovasyona çok ciddi kaynak ve destek var. Bu da
ileriye dönük olarak bana umut veriyor. Şimdi bu yeni fikirlere ve
yeni teknolojilere verilen desteğin hayata geçmesini, yani üretime,
ticarete, bizi büyüten bir platforma geçmesini göreceğiz. Burada
yapılması gerekenler var. Bu da bizi Sayın Başbakan ve Sayın
Babacan tarafından açıklanan Orta Vadeli Programa, 1.250 eylem
planına getiriyor. Bu 1.250 eylem planının uzun vadeli düşünülmüş
olması yine umut verici. Şimdi bu eylem planlarının
önceliklendirilerek uygulamaya alınmasını bekliyoruz. Dolayısıyla
Türkiye yeni bir döneme giriyor. Ayrıca 2015 yılında G20, B20 ev
sahipliğimiz var. Bunu da Türkiye'ye yakışır biçimde başarıyla
yöneteceğimize inanıyorum. Dolayısıyla bu da bize 2015'de önemli
bir fırsat veriyor."
Düşük petrol fiyatlarının da bir fırsat doğurduğunu vurgulayan
Sabancı, bu durumun cari açığın yanı sıra Türkiye'nin hammadde
ithalatında önemli yer tutan petrole bağlı diğer unsurlar açısından
da pozitif etkiler yaratacağını, bunun beraberinde enflasyonu
düşüreceğini de ifade etti.
Türkiye'nin bu fırsatların yanı sıra muhtemel tehditlere karşı da
hassas olması gerektiğine işaret eden Sabancı, "Tehdit sadece bizim
için değil. Fed'in kararı, bütün gelişmekte olan pazarları
ilgilendiriyor. Bir yandan da örneğin petrol fiyatları düşüyor ama
bir yıl boyunca petrol fiyatı 55-60 dolarlar civarında kalırsa,
dünyadan da 100 milyar dolar gibi bir nakit de çekilmiş oluyor. Bir
de avro/dolar paritesinin düşmesi var. Dolayısıyla Türkiye'nin
ihracatında yüzde 40-45 arası olan avronun payında bazı kayıplar
var. Ama ben 2015 yılının Türkiye için birçok fırsat getirdiğine
inanıyorum" diye konuştu.
Sabancı, çevre ülkelerde ve dünyada yaşananlara bakıldığında
Türkiye'nin yakaladığı büyüme oranlarının kabul edilebilir olsa da
yeterli olmadığını ve potansiyelin altında bulunulduğunu dile
getirdi.
Güler Sabancı, "Dünya başka bir değişim yaşıyor. Türkiye'de
GSMH'nin yüzde 1'ini bilgi teknolojilerine ayırıyoruz. Bu rakamın
içine baktığımızda yüzde 80'i hardware. Dünyadaki sıralamalarda
hardware zaten sayılmıyor. Dolayısıyla bizim orada gidecek çok
yolumuz var. Bizim küçük ve orta ölçekli iş dünyamızın ister sanayi
ister hizmet sektörleri olsun, daha fazla bu tip yatırımlara
ihtiyacı var" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın teşvikler konusunda
başarılı işler yaptığına değinen Sabancı, "Teşvikler konusunda çok
samimiler. Bu konuda çalışıyorlar. Türkiye yeni bir döneme girerken
buradan sonraki teşvik sistemi nasıl olmalı, nereye doğru olmalı
konusunda birçok öneri ve çalışma var. Önceliklendirilmede buralara
odaklanılması lazım" önerisinde bulundu.
KADINLARIN VE KZI ÇOCUKLARININ İNSAN
HAKLARI
Grup olarak 2005 yılında inovasyon uygulamalarına başladıklarını
anlatan Sabancı, "Bütün şirketlerimizi o dönemde özgür bıraktık,
istedikleri danışmanlarla çalıştılar. Daha sonra grup olarak, kendi
içimizde ödüllendirmelerle bunu teşvik edip, bir yaşam biçimi
haline getirdik. Şimdi her şirketimizde inovasyon komiteleri var ve
başarılı bir şekilde çalışıyorlar" dedi.
Birleşmiş Milletler'in Kadını Güçlendirme Prensiplerini imzalayan
ilk Türk şirketinin Sabancı Holding olduğuna dikkati çeken Sabancı,
şunları kaydetti:
"Topluluk olarak baktığımızda, toplam kadın çalışan oranımız yüzde
32. Beyaz yaka içinde kadın çalışan oranı yüzde 38. Tüm beyaz
yakalı çalışanlarda, kadın çalışan terfi oranımız yüzde 49. 2014
yılında beyaz yakada işe alımlarımızın yüzde 40'ı kadın. Bunu
yeterli bulmuyoruz ve bu konuda çalışmaya devam ediyoruz. Yeni işe
girmiş ve gerekli donanıma sahip kadınların önünü açmaya
çalışıyoruz. Tüm Sabancı Topluluğu şirketlerinde bu konuyu yakından
takip ediyoruz. Diğer taraftan, kuruluşunun 40. yılını geride
bırakan Sabancı Vakfı da çok kapsamlı projeler yürütüyor ve
yürütmeye devam edecek. Kadınların ve kız çocuklarının insan
hakları odaklandığımız ana konulardan biridir."