Sabancı seminerde konuştu
Abone olTeknoloji Semineri'nde konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabanı, bilim ve teknolojideki gelişme sürecinin toplumsal faydaya çevrilmesi gerektiğini belirtti.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu
Başkanı Ömer Sabancı, ''Bilgi toplumuna ve bilgi ekonomisine doğru
evrilen dünyada, bilim ve teknolojideki gelişme sürecinin toplumsal
faydaya çevrilmesi, yani inovasyon süreci, toplumların geleceğini
belirleyen en önemli unsur haline gelmiştir'' dedi. TÜSİAD ile
Türkiye Bilim Merkezleri yılının Albert Einstein'in buluşlarının
100. yılı olması dolayısıyla ve fiziğin teknolojik gelişmedeki
önemli rolü gözetilerek, ''Dünya Fizik Yılı'' olarak kabul edilmesi
doğrultusunda, ''Bilim ve Teknoloji'' konulu bir seminer
düzenlendi. Şişli Belediyesi Bilim Merkezi Konferans Salonu'nda
düzenlenen seminerde konuşan TÜSİAD Başkanı Sabancı, araştırmaların
ekonomik büyüme ve toplumsal gelişmenin itici gücünün, bilim,
teknoloji ve inovasyon olduğunu gösterdiğini söyledi. Ömer Sabancı,
Avrupa Birliği'nin Lizbon Stratejisi'nde de rekabet gücünü
artırmanın yolunun AR-GE, yenilikçiliği teşvik etmek, insana
yatırım yapmak ve bilgiye dayalı bir ekonomik, toplumsal yapıya
geçişi hızlandırmak olarak ortaya konulduğunu vurguladı.
Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında ulusal bir strateji
oluşturmak amacıyla ''Vizyon 2023 Projesi'' kapsamında bir strateji
belgesi hazırladığını hatırlatan Sabancı, refah toplumu yaratma ana
temasıyla hazırlanan strateji belgesinin başarısının uzun dönemli
hedeflere yönelik bütüncül politikalar üretilmesine ve uygulama
sürecini izleme ve yönlendirmede gösterilecek etkinliğe bağlı
olacağını belirtti. Türkiye'de 1980'lerden itibaren oldukça
kapsamlı strateji çalışmaları yapılmasına karşın, uygulama alanına
yansıyan bölümlerinin kısıtlı kaldığını söyleyen Sabancı, ''Bu
nedenle siyasi irade ve kararlılık birinci derecede önemlidir''
dedi. Ömer Sabancı, Vizyon 2023'ün belirlediği stratejinin başarıya
ulaşmasında diğer önemli noktanın projenin kamuoyuna mal edilmesi
ve tabandan güçlü bir destek alınması olduğunu, bu nedenle kamu ve
özel sektörden tüm ilgili tarafların katılımcılık temelinde sürece
dahil olması ve işbirliği içinde çalışmasının önem taşıdığını
kaydetti. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun Mart ayında yapılan
toplantısında, 2005-2010 dönemi için bir uygulama planı
benimsendiğini ifade eden Sabancı, bu planda AR-GE'ye olan talebin
ve AR-GE harcamalarının GSYİH içindeki payının artırılması, bilim
insanı, mesleki ve teknik eleman sayısı ve niteliği
yükseltilmesinin ana hedefler olarak sıralandığını anlattı.
Uygulama planında belirtilen stratejik amaçlar ve eylemlerin
somutlaştırılmasının ve sayısal hedefler ortaya koyularak uygulama
takvimi ve bütçeyi de içeren bir eylem planına dönüştürülmesinin
stratejinin takibi açısından çok yararlı olacağını belirten
Sabancı, şunları kaydetti: ''Bilgi toplumuna ve bilgi ekonomisine
doğru evrilen dünyada, bilim ve teknolojideki gelişme sürecinin
toplumsal faydaya çevrilmesi yani, inovasyon süreci, toplumların
geleceğini belirleyen en önemli unsur haline gelmiştir. İnovasyon
yetkinliğimizin artması, AB üyeliğine hazırlanan Türkiye'nin üyelik
sonrasında AB'ye uyumunun kolaylaşması açısından da önem
taşımaktadır. Ekonomik performans ölçütü olarak kişi başına düşen
gelir düzeyi ve istihdam oranı esas alındığında AB ölçütlerine
yaklaşabilmemiz için gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha yenilikçi
ve üretken olmamız gerektiği açıktır.'' ŞİŞLİ'YE YENİ BİLİM MERKEZİ
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de bilime önem vermeden
gerici ve çağdışı düşünceleri yenmenin mümkün olmadığını söyledi.
''Geleceğin Türkiyesi'nin yönlendirilmesinin ancak, bilim ve fenle
olacağını öğrencilere anlatmalıyız. Bilimi sevgiyle öğretmeliyiz''
diyen Sarıgül, Bilim Merkezi'ni 6-12 yaş grubundan ayda 15 bin
çocuğun ziyaret ettiğini, şu andaki bilim merkezinin yeterli
olmadığını kaydetti. Sarıgül, ''Arzu ediyorum ki bilim vakfımızla
birlikte, yerel yöneticiler işbirliğiyle Şişli merkezinde 2 bin 110
metrekarelik alanda daha kapsamlı bir bilim merkezi kurmayı
planlıyoruz. 18 ayda tamamlanması beklenen bilim merkezinde bin 500
kişilik bir konferans salonu, tiyatro salonları ve açık hava müzesi
düşünüyoruz'' diye konuştu. KADERCİ YAKLAŞIMI TERK EDİN Türk Fizik
Derneği Onur Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erdal İnönü de seminer
kapsamında düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'de kaderci
yaklaşımlara değinerek fizik eğitimiyle bu kaderci yaklaşımdan
uzaklaşılarak olayların nedenlerinin bulup, olayın sonucunun
değiştirilebileceğini anlattı. Kaderci yaklaşımın trafikte,
siyasette, depremde görüldüğünü belirten İnönü, ''Herkese tavsiyem
kaderciliği bırakın, her olayın bir nedeni olduğunu düşünerek
çalışın'' dedi. Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı Yönetim Kurulu
Başkanı Şerif Kaynar da dünyada eğitim ve öğretimin değiştiğini,
hayat boyu öğrenmenin devam ettiğini belirtti. Şişli'deki bilim
merkezini ayda 15 bin öğrencinin ziyaret ettiğini söyleyen Kaynar,
''İstanbul'da senede bir milyon kişinin ziyaret edeceği büyük bir
bilim merkezi hazırlamak, 4 pilot şehirde ufak bilim merkezleri
açmak ve seminerler düzenlemek gibi projelerimiz var'' diye
konuştu. Seminerin ardından Albert Einstein sergisi açıldı.