Sabançı kayıt dışına çözüm istedi
Abone olÜlke ekonomisinin yarıya yakını kaşıt dışı. İşadamları da bu duruma tepkili. TUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, hükümetin bu konuya çözüm bulmasını istedi.
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu
Başkanı Ömer Sabancı, Türkiye'nin kayıtdışının engellemesi, piyasa
mekanizmalarının tam çalışmasını sağlaması, modern üretimi
yaygınlaştırması, yatırımların önündeki teknik ve idari engelleri
azaltması ve AB teknik mevzuatına uyum sağlaması gerektiğini
bildirdi. Sabancı, ''Böylece sadece gıda sanayinde değil tüm
alanlarda uluslararası rekabetin önü açılabilecektir'' dedi.
TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Formu ve TÜSİAD tarafından
düzenlenen ''Uluslararası Rekabet ve Türk Gıda Sanayi'' konulu
konferansta konuşan Sabancı, küresel pazarlarda ürün ve hizmet
satmak, değişime ayak uydurmak ve esnek bir yapı kazanmanın, ancak
süreçleri sürekli iyileştirebilmeyi öğrenen ve bu işler için
gerekli kalite ve yönetim araçlarını kullanan kuruluşların
olacağını söyledi. Sabancı, tarım-gıda zincirinin Türkiye
ekonomisinde önemli bir yer tuttuğunu ifade ederek, gıda sanayinin
büyümesi ve rekabet gücünü artırması, piyasaya kaliteli ürünler
sunulabilmesinin tarım sektörünün gelişmesiyle çok yakından ilgili
olduğunu belirtti. TARIMDA GELENEKSEL ÜRETİM YAPISI... Gıda sanayi
ve tarım kesimi arasında gerek üretim ihtiyacı, gerekse verim ve
kalite açısından yeterli etkileşimin sağlanamamış olmasının, çoğu
zaman her iki tarafı da zor durumda bıraktığını dile getiren
Sabancı, ''Tarım-gıda zincirinin ilk halkasını oluşturan tarlada ve
çiftlikte kaliteli üretim hiç kuşkusuz ki gıda sanayinin
büyümesinde ve uluslararası rekabet gücünün artmasında büyük rol
oynamaktadır'' dedi. Yıllardan beri uygulanan politikalara bağlı
olarak tarımda verimliliği düşük geleneksel üretim yapısının hakim
olduğunu vurgulayan Sabancı, şunları kaydetti: ''Ölçek, finansman,
iş gücü gibi sorunlar, modern üretim yapısının gelişimini
sınırlamış ve tarımda geçimlik üretim ağırlık taşırken piyasa
ekonomisinin gelişimi yavaş olmuştur. Böylece tarımsal çıktıyı
hammadde olarak kullanan sanayi ile tarım arasındaki ilişki yeteri
kadar güçlenememiştir. Tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliği ve
devletin piyasaya müdahalesi gibi sebeplerden dolayı tarım
ürünlerinin bir çoğu dünya ortalamalarının üzerinde
fiyatlandırılmış, bu durum ise hem yerli ve yabancı yatırımcıların
önünü kesmiş hem de sektörün dış pazarlarda rekabet edebilme gücünü
sarsmış ve ithalat-ihracat yapısının bozulmasına neden olmuştur.
Tarımsal üretim yapısının değişmesiyle tarımda fiyatlanma
davranışlarının da değişmesi ve sektörün dış pazarda rekabet
edebilme konumunun güçlenmesi de hedeflenmelidir.'' ''TARIMDA
YENİDEN YAPILANMA GEREKMEKTE'' Ömer Sabancı, tarımsal üretimin
piyasa odaklı hale getirilmesinin tarımda yeniden yapılanmayı
gerektirdiğini belirterek, ''Bunun temel motifi de geleneksel
üretim yapısının, Türkiye'nin şartlarına uygun modern üretim
yapısına yerini bırakmasıdır'' dedi. Tarımda yapısal değişimle bir
çok girişimcinin sektöre ilgisinin artacağını, modern işletmelerin
faaliyete geçmesiyle üretimde büyük bir dönüşümün ortaya
çıkabileceğini kaydeden Sabancı, böylece tarımsal çıktıyı hammadde
olarak kullanan gıda sanayi ile tarım arasındaki ilişkinin
güçleneceğini söyledi. Sabancı, ''Belirttiğim bu nedenlerden dolayı
etkin, örgütlü, rekabet gücü yüksek ve tüketici odaklı bir tarım
sektörü yaratmayı öncelikli hedef olarak benimsemeliyiz. Çünkü bu,
gıda sanayinde kalitenin verimliliğin ve düşük maliyetin ön
koşuludur'' diye konuştu. Gıda üretiminin en önemli boyutunun,
tüketici sağlığına zarar vermeyecek nitelikte güvenli olarak
üretilmesi zorunluluğu, bu amaca yönelik teknik mevzuatın
oluşturulması ve sürekli yenilenmesi hususu olduğunu vurgulayan
Sabancı, şöyle devam etti: ''Teknik mevzuatın oluşturulması yönünde
Türkiye'nin AB'ye tam adaylık sürecinde uymak zorunda olduğu teknik
mevzuat ülkemiz için ana hedef olmalıdır. Bu mevzuata ve gıda ile
ilgili diğer uluslararası standartlara uyum, rekabet gücü yüksek
bir gıda sanayinin oluşturulmasında en başta gelen husustur.''
Konuşmasında kayıt dışı ekonomiye de değinen Sabancı, yurt içi
piyasalarda kayıt altında faaliyet gösteren şirketlerin, kayıt dışı
ekonomi nedeniyle ciddi bir rekabet dezavantajı yaşadığını ifade
ederek, kayıt dışı ekonominin varlığının, ekonominin genelinde
vergi ve vergi benzeri yüklerin artmasına sebep olduğunu, bunun da
Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilediğini
söyledi. Kayıt dışı şirketlerin gıdayla ilgili standartlara
uygunluklarının da denetlenemediğinden tüketici sağlığı açısından
ciddi bir tehdit oluşturduğunu anlatan Sabancı, '' Dolayısıyla
Türkiye kayıt dışını engellemeli, piyasa mekanizmalarının tam
çalışmasını sağlamalı, modern üretimi yaygınlaştırmalı,
yatırımların önündeki teknik ve idari engelleri azaltmalı ve AB
teknik mevzuatına uyum sağlamalıdır. Böylece sadece gıda sanayinde
değil, tüm alanlarda uluslararası rekabetin önü açılabilecektir''
diye konuştu.