Sabancı: AB çekim gücünü korumalı

Abone ol

TÜSİAD'ın ödül gecesinde konuşan Ömer Sabancı, AB'ye tam üyelik sürecinin ve müzakerelerin orta vadeli bir perspektifle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ömer Sabancı, Türkiye'nin müzakere sürecinde hızlı ilerlemesinin, siyasal ve ekonomik reform sürecinin devamına ve derinleştirilmesine bağlı olacağını belirtti. TÜSİAD Başkanı Sabancı, Mersin'in Tarsus İlçesi Sanayici ve İşadamları Derneği (TASİAD) tarafından düzenlenen ''Başarılı Girişimciler'' ödül törenindeki konuşmasında, Türkiye-AB tam üyelik müzakerelerinin başlamasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Sabancı, Türkiye'nin, tarihsel olarak nitelendirilen aşamayı AB'nin kendi iç siyasal dengeleri ve sosyo-ekonomik ortamı açısından, kurulduğundan beri yaşadığı en zor dönemde gerçekleştirdiğini, bunun gelinen noktayı daha da anlamlı kıldığını dile getirdi. Müzakere Çerçeve Belgesi'nin oldukça dengeli bir şekilde hazırlandığını ifade eden Sabancı, belgenin hazırlanma sürecine Türkiye'nin dahil olmadığını, bu dikkate alındığında mevcut koşullar altında en iyi siyasal sonuçlardan birinin elde edildiğini vurguladı. Sabancı, öncelikle Türkiye'nin AB müzakere modelini belirginleştirmesine ilişkin çalışmaların hızlandırılması gerektiğini belirterek, müzakere sürecinin tüm sivil toplumun etkin katılımı ve desteği ile sürdürülmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Müzakere döneminin ülke açısından en büyük öneminin, içerde ve dışarıda Türkiye'nin mevzuat uyumu sürecindeki başarısını ve saygınlığını yükseltmek olduğunu ifade eden Sabancı, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin müzakere sürecinde hızlı ilerlemesi, siyasal ve ekonomik reform sürecinin devamına ve derinleştirilmesi bağlı olacak. Bu nedenle, müzakerelerin açılma kararını Türkiye'nin gerekli atılımları tamamladığı şeklinde değil, daha ileri düzeydeki atılımlar için sağlanan yeni bir ivme olarak yorumlamalıyız. Kapsamlı bir kamu reformu, kayıt dışı ekonomi ile kararlılıkla mücadele, demokratik reformların uygulanması, tarım, eğitim, sosyal güvenlik gibi alanlarda gecikmiş reformların hayata geçirilmesi, toplumsal diyalog ve uzlaşma kanallarının açık tutulması, Türkiye'nin müzakere pozisyonunu da güçlendirecek.'' AB DE ÇEKİM GÜCÜNÜ KORUMASI GEREKİR Sabancı, AB'nin son genişlemenin ardından 25 üyeli bir yapıya uygun bir karar alma mekanizması ve kurumsallaşma gerçekleştiremediğini, Türkiye hakkındaki müzakerelerin açılma kararının alınmasında yaşanan ''diplomatik tıkanıklıkla'' bunun bir kaz daha kanıtlandığını belirtti. AB'ye tam üyelik sürecinin ve müzakerelerin orta vadeli bir perspektifle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Sabancı, şöyle devam etti: ''Aslında sürecin ucu Türkiye için de açık ve öyle de olmalı. Önümüzdeki 7-8 yılda Türkiye daha güçlü bir ekonomiyle, daha derinlemesine benimsenmiş bir demokrasi ve hukuksal düzenle toplum olarak AB üyeliğine hazır konuma gelecek. O noktada AB'nin de Türkiye için çekim gücünü koruyor olması gerekir.AB, ekonomik büyüme ortamına geri dönmüş, küresel rekabet gücünü tekrar yükselişe geçirmiş olmalı. AB içinde siyasal bütünlük ve olgunluk gelişmeli, dış politika, bütçe ve tarım politikası gibi alanlarda temel reform süreci ilerlemiş olmalı. AB, daha iyi işleyen bir kurumsal sistemle, belirsiz ortamdan kurtulmuş olmalı. Bazı Avrupa ülkelerinde etkisi aşırı uçlardan merkez sağ ve sol partilere kadar yayılabilen popülist, içine kapanmacı, yabancı düşmanı ve aşırı milliyetçi siyasal eğilimler Avrupa demokrasisinin saygınlığına zarar verici bir düzeyde ortama egemen olmamalı.'' Sabancı, AB'nin olumlu yönde ilerlemesiyle, demokratik, ekonomik ve toplumsal açıdan güçlenmiş bir Türkiye'nin, Avrupa'nın yeniden oluşan dengelerinde kendini en iyi şekilde konuşlandırabileceğini söyledi. Değişimlerin ancak, ''radikal değişimler'' yaratacak cesur adımlarla gerçekleşebileceğine inandıklarını ifade eden Sabancı, müzakere ve uyum sürecinde yapılacak yeniliklerin arkasında ilk önce işadamlarının duracağını sözlerine ekledi. ÖDÜLLER TASİAD'ın ''Başarılı Girişimci'' ödülleri dünyanın en büyük kiraz üreticisi konumundaki Alara Tarım Ürünleri Firması'nın sahibi Yavuz Taner, Berdan Tekstil Fabrikası sahibi Muhteşem Ekenler ve Seçil Plastik Şirketi'nin sahibi Orhan Koç'a verildi. İlçede faaliyet gösteren ve başarılı gösterilen işletmelerin yetkililerine de TASİAD onur ödülü verildi. TASİAD Başkanı Faruk Yalnız'ın ev sahipliğinde düzenlenen törene Mersin Valisi Atilla Osmançelebioğlu, Tarsus Kaymakamı Abdulhamit Erguvan, Garnizon Komutanı Yarbay Ali Başar, Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Güğler, Doğu Akdeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Musa Timur ile bölgedeki işadamları dernekleri temsilcileri katıldı.

Günün Önemli Haberleri