Sabah'tan Cıngıllıoğlu manşeti
Abone olSabah Gazetesi, pazar manşetini, Star TV ve Star Gazetesi'ni almak için girişimde bulunduğu öne sürülen Cıngıllıoğlu ailesine ayırdı, işadamını yerden yere vurdu.
"Cıngıllıoğlu Ailesi'nde şok gelişme. Abla Sema Cıngıllıoğlu'nun
"Annemi yok saydılar" diye suçladığı iki kardeşin hapsi isteniyor"
spotuyla verdiği habere şöyle devam etti: Demirbank'ın fona
devredilmesinden sonra Cıngıllıoğlu Ailesi'nde baş gösteren iç
kavga büyüdü. Sema Cıngıllıoğlu'nun suç duyurusu üzerine,
kardeşleri Halit ve Ali Cıngıllıoğlu hakkında dava açıldığı
belirtildi. İşte Sabah'ın haberi: Cıngıllıoğlu Ailesi'nde şok
gelişme. Abla Sema Cıngıllıoğlu'nun "Annemi yok saydılar" diye
suçladığı iki kardeşin hapsi isteniyor Demirbank'ın fona
devredilmesinden sonra Cıngıllıoğlu Ailesi'nde baş gösteren iç
kavga büyüdü. Sema Cıngıllıoğlu'nun suç duyurusu üzerine,
kardeşleri Halit ve Ali Cıngıllıoğlu hakkında dava açıldığı
belirtildi. "ANNEMİN DÖRTTE BİR PAYINI YOK SAYDILAR" İKİ kardeşin,
holdingte yüzde 24 hissesi olan anne Nuran Cıngıllıoğlu'nu genel
kurulda pay sahibi olarak göstermeyip yolsuzluk yapmakla suçlandığı
kaydedildi. Kardeşlere 3-7.5 yıl hapis istendiği öğrenildi. ABLA
DAHA ÖNCE DE TAZMİNAT DAVASI AÇTI AYNI davada 14 holding
yöneticisinin de yargılanacağı belirtildi. Sema Cıngıllıoğlu daha
önce de kardeşi Halit Cıngıllıoğlu'na tazminat davası açmıştı. ***
'Annemin hisselerini yediniz!' Sema Cıngıllıoğlu, "2002'deki genel
kurulda annemin hisseleri yok sayıldı" diyerek savcılığa başvurdu.
Savcılık da Halit ve Ali Cıngıllıoğlu hakkında 'emniyeti
suistimalden' dava açtı. Cıngıllıoğlu Ailesi bu kez 'anne Nuran
Cıngıllıoğlu'nun hisseleri nedeniyle' mahkemelik oldu. Sema
Cıngıllıoğlu, kardeşleri Halit ve Ali Cıngıllıoğlu'nun, 1 Mayıs
2002'de yapılan genel kurulda anneleri Nurhan Cıngıllıoğlu'nu pay
sahibi gibi göstermeyerek yolsuzluk yaptıkları iddiası ile
savcılığa başvurdu. Sema Cıngıllıoğlu'nun şikayetini değerlendiren
Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın aralarında Halit ve Ali
Cıngıllıoğlu'nun da bulunduğu 16 holding yöneticisi hakkında
'emniyeti suistimal' suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 510 ve 522
maddeleri uyarınca 3 yıldan 7.5 yıla kadar hapis istemiyle dava
açtığı öğrenildi. Cıngıllıoğlu kardeşleri karşı karşıya getiren
olaylar holdingin 1 Mayıs 2002'de yapılan genel kurulunda başladı.
Şirketin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin
dolması nedeniyle yapılan genel kurulda, yönetim kurulu
üyeliklerine Ali Cıngıllıoğlu, Musa Kazım Karaca, Rafi Karagöl,
Sedat Avşar, Ahmet Ülkü Gün, Haluk Baştürk ve Hasan Behçet Coşkun
yüzde 53 oy çokluğu ile seçildi. Denetçiliğe de Ahmet Mustafa
Dönmez'in getirildiği genel kurulun Divan Başkanlığı'nı da Ali
Cıngıllıoğlu yaptı. HİSSELER YOK SAYILDI Ancak holdingin imtiyazlı
hisselerinin yüzde 24'üne sahip olan Sema Cıngıllıoğlu genel kurula
itiraz etti. Genel kurulda belirlenen yönetim kurulu üyelerinin,
üyeliklerinin geçerli olmadığını öne süren Sema Cıngıllıoğlu,
annesi Nuran Cıngıllıoğlu'na ait imtiyazlı hisselerin dikkate
alınmadığını ve yok sayıldığını vurguladı. Sema Cıngıllıoğlu
ardından da Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir şikayet dilekçesi
vererek, Cıngıllıoğlu Holding'te kardeşleri Ali Cıngıllıoğlu ve
Halit Cıngıllıoğlu ile annesi Nuran Cıngıllıoğlu'nun yüzde 24'er
paya sahip olduğunu bildirdi. Kardeşlerinin genel kurulda annesinin
hisselerini yok saydığını öne süren Sema Cıngıllıoğlu, Ali ve Halit
Cıngıllıoğlu'nun çeşitli yolsuzluklarla da holdingi zarara
soktuklarını iddia ederek "emniyeti suistimal" suçunu işlediklerini
belirtti ve haklarında ceza davası açılması talebinde bulundu. Sema
Cıngıllıoğlu'nun bu şikayeti üzerine harekete geçen Şişli
Cumhuriyet Savcısı Ahmet Hastürk, Ali ve Halit Cıngıllıoğlu ile
suçlanan diğer yönetim kurulu üyelerinin ifadelerine başvurdu.
Cıngıllıoğlu kardeşler ise suçlamaları reddetti. Ancak Şişli
Cumhuriyet Savcısı Ahmet Hastürk'ün kanıtları da göz önüne alarak,
Halit Cıngıllıoğlu, Ali Cıngıllıoğlu, Emel Çabukoğlu, , Fatma
Nurcan Karatuna, Sedat Avşar, Zühal Sarı, Şaban Yem, Rafi Karagöl,
Haldun Demirok, Ahmet Ülkü Gün, Servet Bozdağ, Hüseyin Yaşar
Eraslan, Selahattin Serbest, Aykut Bahar, Ertuğrul Ihlamur, Ahmet
Cengiz Tonga, Hüseyin Arif Birgen ve Yaşar Selim Seval hakkında
TCK'nın 510 ve 522 maddeleri uyarınca, 3 yıldan 7,5 yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açtığı
öğrenildi.