Sabaha kadar kitap okuyorlar

Döpiyesli, gözlüklü ve sert bakışlı kütüphaneciler, birçok çocuk için, adeta kabustur. Disiplini temsil eden bu figür, çocukla kitap arasına adeta görünmez bir duvar örer. Çocuk, onlarca kitabın bulunduğu, kendisine farklı bir ufuk açacak olan kütüphaneye çoğu zaman sırf bu görüntüyle karşılaşmamak için gitmez.

Bu gerçekten yola çıkan Avusturya Liseliler Vakfı İlköğretim Okulu (ALEV) yöneticileri, çocuklara kütüphaneyi ve kitabı sevdirebilmek için harekete geçti. Okul yönetimi, Avusturya Kütüphaneler Birliği (BVÖ) ile ortaklaşa olarak, benzeri daha önce Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilmiş olan bir uygulamayı denemeye başladı: Okuma Gecesi…

DEHLİZLERDE FENERLE ARAMA YAPTILAR

İlköğretim Okulu öğrencilerini, Mart ayının son Cuma gecesi okul bitiminden sonra kütüphanede toplayan okul yönetimi, çocukları konuk yazar Saffet Korkmaz’la tanıştırdı. Korkmaz, etrafını saran çocuklara, “Cankurtaran Şövalyeleri İstanbul Dehlizlerinde” kitabından pasajlar okuyacağını söyledi. Gecenin “ana tema”sını “macera ve ürperti” olarak belirleyen yönetim, başlığın içeriğe uygun olması için de kütüphaneyi ve okulun çeşitli bölümlerini buna göre düzenledi.

Yazar Korkmaz, “İstanbul Dehlizleri”nden bir bölüm okuduktan sonra, öykünün içeriğine uygun olarak, el fenerleriyle tur atıldı. “Cankurtaran Şövalyesi” olan öğrenciler, “dehliz” haline getirilmiş bölümlerde “çığlık çığlığa” arama yaptı. Gecenin havasına kapılan ve yorgun düşen öğrencilerin bir kısmı evden getirdikleri uyku tulumlarının içine girdi ve dinlendi. Öğrencilerin bir kısmı ise, el fenerleriyle okumaya devam etti.

KÜTÜPHANE GÖREVLİLERİNİN YOĞUN ÇABASI

Kütüphane Görevlileri Suzan Geridönmez ve Canan Kaya’nın sorumluluğunda düzenlenen “okuma gecesi” Örümcek Dansı, Sözcük Yılanları, Hayalet Şarkısı ve Kurbağa Kurabiyesi oyunlarıyla daha da renklendi.

Saat 23.00’te ortak alanda yeniden toplanan öğrenciler, bu kez yazar Saffet Korkmaz’a kitabıyla ilgili sorular yöneltti. Korkmaz’ı sorularıyla terleten öğrenciler, yazarlığı, kitap yazmayı, ve daha birçok soruyu sordu. Ardından, yazarın okuduğu satırlar dinlendi.

VE MUTLU SON...

Gecenin ilerleyen saatlerinde yazarın yaptığı konuşmadan etkilenen minik öğrenciler, uyku tulumlarında sohbet ederken, hep birlikte bir kitap yazma kararı aldı. Bunun için, ilk önce ikili gruplar halinde birer öykü grubu oluşturuldu. Çocuklar o gece yazdığı şiirleri ve öyküleri, kütüphane görevlilerine teslim etti. Daha sonra hep birlikte kitap kapakları hazırlandı. Böylece çocuklar yazarlığa ilk adımı atmış oldu. Öğrenciler için hazırlanan Kitabuko'nun hazırlanan yeni sayısına da katkı sunan öğrenciler, "eser"lerini görevlilere teslim etti. Bu yoğun ve yorgun geçen gecenin sabahında ise, minik öğrenciler, okula gelen aileleriyle birlikte yaptıkları sabah kahvaltısında yeni bir güne merhaba dedi.