Sabah muhabiri yalan mı söyledi?

www.jonturk.com sitesinin haberine göre, Sabah muhabirinin "gazeteci" olarak tanıttığı Kanadalı'nın adı Scott Taylor; Eski bir asker ve "askeri" içerikli haberler veren bir dergi çıkarıyor. Kanada'da gazeteci olarak bilinmiyor. Öyle ki, Kanada'da hükümet bile, Taylor'un varlığından ancak ülkesine geri döndüğünde haberdar oluyor. (Kanada basınından İngilizce: "We were told after the fact that he'd been released," a Department of Foreign Affairs spokesman said earlier.") Bu olayın girişi... Gelişme bölümünde ise ilginç bir iddia var... Taylor, Kuzey Irak'taki kaçırılma olayını o "askeri" içerikli dergisinde tüm detaylarıyla anlatıyor ve bakın neler söylüyor: "Tel Afar'da daha önce de bulundum. Bu nedenle Doktor Yaşar'ı tanıyordum. Oradaki görevlilere Zeynep'le birlikte Doktor Yaşar'ı görmek istediğimizi söyledim. Zeynep, bana tercüman olarak hizmet veriyordu, aynı zamanda da gazetesine yazı gönderiyordu..." (Zeynep Tugrul, a Turkish journalist who was serving as my translator, and filing her own reports for Sabah, a daily national newspaper.) Yani Scott Taylor, Zeynep Tuğrul'un para karşılığında kendisine tercümanlık yaptığını söylüyor. Taylor'a göre, Tel Afar'a gitmelerinin nedeni de kendisi... Bundan sonra yazılanlar, Zeynep Tuğrul'un Sabah'ta anlattıklarıyla uyuşuyor. Tabii, Tuğrul'un söylediği namaz kılmanın ve kaçıranların "Namaz hocası kitabını Kuran sanmaları"nın dışında... İlginçtir, Taylor, her şeyi anlatıyor da bunlardan bir türlü bahsetmiyor. (Ayrıca kaçıranlar Türkçe konuşuyor ve aşırı İslamcılar... Nasıl oluyor da Namaz hocasını Kuran'la karıştırıyorlar? Bu da ayrı bir konu...) Taylor, daha sonra Zeynep Tuğrul'un Sabah'ta yazmadığı ve birlikte yaşadıklarını belirttiği birçok detayı anlatıyor (ne kadar anlatırsa o kadar çok satacak)... Yani, pazarlamasını yapıyor... Kısacası, bir kaçırılma öyküsü, birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.