Memorial Diyarbakır Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ceren Aktaş, su tüketiminin önemi hakkında bilgi verdi. İnsan vücudunun yüzde 75'ini suyun oluşturduğunu belirten Aktaş, beynin yüzde 85'inin, kanın yüzde 90'ının, kasların yüzde 75'inin, böbreklerin yüzde 82'si ve kemiklerin yüzde 22'sinin sudan oluştuğunu ifade etti. SAAT BAŞI BİR BARDAK SU Aktaş, “Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri ve vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücuttaki su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için idrarla bin 500, deri yoluyla 500, dışkı ve solunum ile 300'er ml su kaybedilmektedir. Bu yüzden bir insanın günde içeceği su miktarı en az 2,5 litre olmalıdır. En doğrusu ise saatte bir bardak su tüketilmesidir. Su bir kerede değil, güne yayılarak içilmelidir” dedi. “SU İÇMEK METABOLİZMAYI HIZLANDIRIR“ Öğünlerden 15 veya 30 dakika önce içilen suyun metabolizmayı hızlandıracağını bildiren Aktaş, “Mide içinde hacim oluşturarak o öğünde fazla besin alımını engeller. Yemekle birlikte su içilme alışkanlığı varsa bu alışkanlık devam ettirilmelidir. Yemekle birlikte su alındığında mideye daha az besin alınır. Böylelikle suyun yemek yenildikten sonra alınan besinlerin sindiriminden, metabolik atıklarının dışarı atılmasına kadar her aşamada çok önemli görevleri vardır. Çay, kahve, kola, meşrubat gibi içecekler kesinlikle su yerine geçmez, günlük su tüketimi miktarından sayılmaz. Yemeklerden önce su tüketmek açlık hissini azaltır ve bu da yemek sırasında gereğinden fazla besin tüketimini engeller. Günlük hayatta yeteri kadar su içmek vücuttaki yağların çözülmesini sağlayarak yağ yakımını hızlandırır. Spor, egzersiz yaparken bol su içmekte metabolizmayı hızlandırarak fazla kiloların verilmesine yardımcı olur “SUYUN FAZLASI VÜCUT İÇİN ZARARLI” Çok fazla su içmenin zararlı olduğunu anlatan Aktaş, “Böbreklerin belirli bir oranda su atma kapasitesi vardır. Fazla su tüketildiğinde böbreklerin bunu vücuttan atması zorlaşır. Bu durumda fazla su kanda birikerek elektrolit dengesizliğine, sodyum kaybına, halsizliğe, bulantıya ve koma haline neden olabilir. Yeteri kadar su içilmediği takdirde insan yaşamı tehlikeye girebilir. Eğer idrar rengi koyulaşmışsa, cilt pul pul dökülüyorsa, yemek yenilmesine rağmen sürekli açlık hissi varsa, yorgunluk ile artan eklem ve kas ağrıları vücudun su ihtiyacı olduğunu gösterir. Yüzde 1'lik su kaybında hipotalamusta susama merkezi uyarılır. Yüzde 3'lük su kaybında kan hacmi ve fiziksel performans azalır. Yüzde 5'lik su kaybında birey konsantre olamaz. Yüzde 8'lik su kaybında baş dönmesi, aşırı yorgunluk, soluma güçlüğü oluşur. Yüzde 10'luk su kaybında kas spazmı, aşırı yorgunluk, dolaşım - böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar. Yüzde 20'lik su kaybı yaşamı tehdit edebilir” şeklinde konuştu.