Saadet'ten Corrie Ailesi'ne Türkiye daveti
Abone olSP İl Başkanı Erol Erdoğan, tarihe “zulme vicdanı ile direnen leydi” olarak geçen Rachel Corrie’nin ailesine mektup yazdı.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan'ın eşi Vildan
Erdoğan ve partisinin kadın kolları ile birlikte Taksim PTT’ye
gelen Erol Erdoğan, Corrie ailesine yazdığı mektubu PTT Kargoya
verdi. Mektubu PTT’ye teslim ettikten sonra bir basın açıklaması
yapan Erdoğan, 16 Mart’ı “zulme meydan okuma” fırsatı olarak
saydıklarını belirtti.
Mektubuna, “Rachel’i tanıyan binlerce Türkiyeli adına… Dünyadaki
milyonlarca seveni adına… Ve tanıdığında ona kayıtsız kalamayacak
insanlık ailesinin vicdanlı milyarlarca üyesi adına, onlardan biri
olarak yazıyorum. Bu mektubu yazarken hem evlat sahibi bir aile
olarak acınızı paylaşmak hem de onurlu mücadelenize destek olmak
istiyorum” diye başlayan Erdoğan, Corrie ailesini Saadet lideri
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş adına Türkiye’ye davet etti. Erdoğan,
mektubunda “Sizleri Genel Başkanımız Sayın Prof. Dr. Numan
Kurtulmuş adına ülkemize davet ediyoruz. Rachel dostları olarak
sizi ağırlamaktan onur duyarız. Bu vesileyle eşiniz hanımefendiyle
sizleri İstanbul’a davet ediyoruz. Rachel’i yetiştiren sizleri
tanımak, onun ideallerini, nasıl bir dünya özlediğini sizlerden
dinlemek bizi çok memnun edecektir” ifadelerine yer verdi.
HALEPÇE KATLİAMINI DA HATIRLATTI
Rachel’in ölüm yıldönümü olan 16 Mart’ın aynı zamanda Halepçe
katliamının da yıldönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, Dönemin Irak
diktatörü Saddam, Kuzey bölgesinde yaşayan Irak vatandaşı Kürtlere
düzenlediği saldırıda kimyasal bombalarla Halepçe’de onulmaz
yaralar açmıştır. 5 bin insanın öldüğü bu saldırıda 7 bin insan da
yaralanmış, bununla da kalmayıp, kullanılan kimyasal silahlar
yüzünden gelecek nesillerin özürlü doğmasına yol açmıştır”
dedi.
SEVGİ VE UZLAŞI GALİP GELECEK
Erdoğan, Rachel’in İsrail buldozeri tarafından öldürülmesiyle
ilgili olarak şunları dedi: “Amerikalı bir barış eylemcisi olan
Rachel Corrie, bu amaçla Filistin’e gelmiş, İsrail’in evini yıkmak
istediği bir Filistinli ailenin evinin önünde buldozere karşı
elindeki megafonla canlı siper olmuştu. Ancak İsrail buldozeri
Rachel’i ezerek öldürmüştü. Rachel öldü, Ahmet Yasin öldü, Muhammed
Durre öldü; öldürüldüler. Ama zaman gelecek Kudüs’te, Gazze’de,
Filistin’de kimse ölmeyecek, çünkü biz galip geleceğiz, barış galip
gelecek, sevgi ve uzlaşı üstün gelecek. Bu vesileyle Saadet Partisi
olarak 16 Mart’ta yaşanan bu katliamları kınıyor; barış, huzur ve
adaletin dünyaya hakim kılınması için, var gücümüzle çalışacağımıza
buradan bir kez daha söz veriyoruz.”
İŞTE O MEKTUP
Sayın Craig Corrie ve Rachel’in tüm ailesine;
Size bu mektubu Türkiye’den yazıyorum.
Bizler, haksızlığa ve zulme karşı siyasi mücadele veren ve barış
dolu bir dünya ümidini çoğaltmayı hedef olarak belirlemiş Saadet
Partisi’nin mensuplarıyız. Ben de bu partinin İstanbul İl
Başkanlığı görevini yürütmekteyim.
Size bu mektubu;
Rachel’i tanıyan binlerce Türkiyeli adına…
Dünyadaki milyonlarca seveni adına…
Ve tanıdığında ona kayıtsız kalamayacak insanlık ailesinin vicdanlı
milyarlarca üyesi adına, onlardan biri olarak yazıyorum.
Bu mektubu yazarken hem evlat sahibi bir aile olarak acınızı
paylaşmak hem de onurlu mücadelenize destek olmak istiyorum.
Bir anne-baba için bu dünyada, evladından öte varlık yoktur. Bu
bilinçle acınızı yürekten paylaşıyorum.
Kızınızla ilgili açtığınız haklı davanın, sorumluların
cezalandırılmasıyla nihayete ermesi için de dua ediyorum.
RACHEL, YAŞADIĞI DÖNEMİN EN BÜYÜK
AYDINIDIR!
Amerika’nın ve diğer güçlü ülkelerin sözüm ona bilge adamları ve
güçlü politikacıları medeniyetlerin savaşmasının kaçınılmaz
olduğunu, bunun için “önleyici savaş” gerektiğini anlatırken; çok
değil, dört gün sonra Irak’ı işgal edeceği günlerde yiğit kızınız
bunun koca bir yalan olduğunu bir başka zulüm bölgesinden tüm
dünyaya haykırmıştır.
Demiştir ki, insanların inancı, rengi ve ırkı zulmün nedeni olamaz.
Zalim zalimdir, mazlumsa mazlum! Vicdanlı insanların ölçüsü budur,
kimlikleri değil!
Onun katilleri bu sese tahammül etmezlerdi, etmediler de.
Ne ironiktir ki, Rachel’in ölüm günü olan 16 Mart’ın önceki bir
başka yıldönümünde (1988), Irak diktatörü Saddam kendi vatandaşı
olan Kürtleri kimyasal silahla Halepçe’de katlediyordu. Bu
katliamla 5.000 insan ölürken 7.000 insan da yaralanmıştı.
Halepçe’de hala çocuklar özürlü doğuyor. Bu oranın Hiroşima ve
Nagasaki’ye göre 4-5 kat fazla olduğu varsayılıyor.
İnanıyoruz ki, Rachel bunları da biliyordu ve bu nedenle genç
yaşında dünyanın en zengin denebilecek şehrinden çıkıp en yoksul
ilan edilmiş şehrindeki evleri, kadınları, çocukları savunmaya
gelmişti.
İşte, bu yolculuktur Rachel’i döneminin en büyük aydını yapan.
RACHEL EVRENSEL İNSANDIR!
Evet, Rachel mücadelesiyle dünyada herkesin kendine paylar
çıkaracağı bir evrensel insandır.
Bizler, insani değerlerimizle ve medeniyetimizin-İslam
Medeniyeti’nin bize verdikleriyle inancımızın rehberliğinde zulme
hep düşman olmuş bir geleneğin mensuplarıyız.
Ancak Rachel, kendi değerlerimizi bizleri sarsarak hatırlatmış,
gönlümüzde derin bir sevgi ve saygı alanı açmıştır. “Mazlumun kim
olduğuna bakmayın, mazlum olması yeter, yetmeli” demiştir!
İslam dünyası bu çığlığı duymuş ve Rachel’in önünde saygıyla
eğilmiştir. Rachel, hepimizi de bildiğimiz bir konuda
rahatlatmıştır: “Mazlumların hakkını aramak haktır ve ben mazlumun
hakkını ararken ayrımsız herkes için ölebilirim.”
Rachel, mazlum Filistinli çocuklar, babalar, anneler için tankın
önüne dikildi.
Dünya barışı için önemli bir eşiktir bu. Rachel, sevgili kızınız,
“dünya barışı” için verdiği mücadelesi ile dünya barışı sağlanana
kadar ışık olmaya devam edecektir.
Sayın Craig Corrie…
Özlediğiniz ama gurur duyduğunuza emin olduğumuz sevgili kızınız
Rachel’i ölümünün yedinci yılında saygıyla bir kez daha
anıyoruz.
Rachel’in katillerine açtığınız davada yanınızda olduğumuzu, bu
konuda elimizden gelecek her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu
bilmenizi isteriz.
Sayın Craig Corrie…
Son olarak, sizleri Genel Başkanımız Sayın Prof. Dr. Numan
Kurtulmuş adına ülkemize davet ediyoruz. Rachel dostları olarak
sizi ağırlamaktan onur duyarız. Bu vesileyle eşiniz hanımefendiyle
sizleri İstanbul’a davet ediyoruz. Rachel’i yetiştiren sizleri
tanımak, onun ideallerini, nasıl bir dünya özlediğini sizlerden
dinlemek bizi çok memnun edecektir.
Saygılarımla
15 Mart 2010
İstanbul’dan binlerce Rachel dostu adına;
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan