Saadet'te Erbakan'ın dediği oldu!

Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan ile Saddet Partisi lideri Numan Kurtulmuş arasındaki gerilim olağanüstü kongreye taşınıyor.

Erbakan yakınları SP'nin olağanüstü kongreye gitmesi için gereken imzayı topladı. Olağanüstü kongre için 650 delegenin imzası, Saadet Partisi kurucularından Mustafa Kamalak ve Temel Karamollaoğlu ile Giresun delegesi Hasan Bitmez tarafından parti özel kalemine teslim edildi.

Noter tastikli imzaları verdikten sonra bir açıklama yapan Kamalak,
Kamalak, “650 dilekçe var. Genel Merkez'e de sanıyorum 150 civarında dilekçe gelmişti. Bu durumda aşağı yukarı 700-800 civarında delege olağanüstü kongre talep ediyor” diye konuştu.

Kamalak ''Makul bir süre... Bu makul süre nihayet bir ayı aşmayan bir süredir. Çünkü kanuna göre seçim kuruluna 15 gün önceden müracaat etmek gerekiyor. Bugünden itibaren süreç başlamıştır. Gündemi ve kongrenin yapılacağı yeri belirlemek Genel İdare Kurulu'na (GİK) aittir. GİK, kanaatimce en kısa süre içerisinde bunu tespit edecektir diye düşünüyorum.'' dedi.

Bir gazetecinin ''Bir anlaşma olabilir mi?'' sorusu üzerine Kamalak, ''Ümidimiz odur, tabi olması lazım'' diye konuştu.

Kamalak, ''Tek genel başkan adayı ile olağanüstü kongreye gidilebilir mi?'' sorusunu, ''Şüphesiz tabi'' şeklinde yanıtladı.

''Numan Kurtulmuş yeniden Genel Başkan adayı olarak gösterilir mi?'' sorusuna Kamalak, ''Partimizin yetkili organları var. Biliyorsunuz delegelerin genel başkanı önermesi lazım'' yanıtını verdi.

BÖLÜNME KAYGISI

''Partide bir bölünme söz konusu olabilir mi?'' sorusunu ise Kamalak, ''Sanmam. Hatta Türkiye'deki bölünmeyi biz önleriz. Bölünmeyiz biz'' cevabını verdi.

ÖNDER SAV ÜZDÜ

İmzaların teslim edilmesinin ardından açıklama yapan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç ise, "Önder Sav'dan görüş alınması bizi üzmüştür" dedi.

Malkoç, ''İmzalar yeterli. Olağanüstü kongreyle ilgili şu an olacak veya olmayacak diye bir şey söz konusu değil. İl İdare Kurulu kararı verecektir. Bizi üzen tarafı Önder Sav'ın sözleriyle milli görüşe yön verilmeye çalışılmasıdır. Önder Sav'dan görüş alınması bizi üzmüştür. Önder Sav'la ne geçmişte ne bugünde bir ilgisi yoktur. Bize her gün gazeteye çıkıp konuşmak doğru değil diye öğretenler, 11 Eylül'den sonra öğrettiklerini yapmalılar.''