Saadet Partisi'nde kongre heyecanı dikkat çeken Nazım Hikmet detayı
Abone olSaadet Partisi 7.Olağan Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu’nda yapıldı. 7. Olağan Büyük Kongre'de konuşan Karamollaoğlu Nazım Hikmetin şiirini okudu ve "Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir" dedi.
Saadet Partisi 7. Olağan Kongresi'nde Temel Karamollaoğlu genel
başkanlığa yeniden seçildi. Ankara Spor Salonu'ndaki kongrede,
kayıtlı 965 delegenin tamamı oy kullandı. Üç oyun
geçersiz sayıldığı seçimde tek aday olan Karamollaoğlu, geçerli 962
oyun tamamını alarak tekrar genel başkan oldu.
Açılışta Nazım Hikmet şiiri
Konuşmasına
Necip Fazıl Kısakürek'in şiiriyle başlayıp Nazım Hikmet'in
dizeleriyle devam eden Karamollaoğlu, AK Parti hükümetini sert bir
dille eleştirdi.
Mesut Doğan divan başkanı oldu
SP Lideri Karamollaoğlu, salona girdiği sırada katılımcılar
tarafından coşkuyla karşılandı. SP lideri Karamollaoğlu salonu
selamladıktan sonra kongre divanı oluşturuldu. 7'nci Olağan
Kongre'nin Divan Başkanlığı'na Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan,
Divan Başkan Yardımcısı Genel Merkez Denetçisi Fetullah Erbaş oldu.
Divan katipliklerine ise, GİK Üyeleri Samet Sami Temel, Mustafa
Balta, Bülent Kaya, SP İzmir İl Başkanı Zekeriya Hazırbulan, SP
Ordu İl Başkanı Erkan Temiz, SP Malatya İl Başkanı Osman Cemali
Marasalı, SP Bartın İl Başkanı Ünal Yurtbay, SP Ankara İl Başkanı
Fatih Beyazıt ve Delege Salih Berber getirildi.
'Adalet olgusu istifa etmiş'
Kongre divanının teşekkülünün ardından konuşan Karamollaoğlu,
sözlerine başlarken Necip Fazıl Kısakürek'in 'Zindandan Mehmed'e
Mektup' ve Nazım Hikmet'in 'Davet' şiirlerini okudu. Daha sonra
birlik ve beraberlik mesajları veren Karamollaoğlu, konuşmasında AK
Parti hükümetini eleştirdi. Bugünün tarihi olan 3 Kasım'ın altını
çizen Karamollaoğlu, 3 Kasım 2002'de AK Parti'nin iktidara
geldiğini anımsatarak, şunları söyledi:
Sürekli savrulan bir Türkiye var
"Milletimiz
3 Kasım 2002'de AK Parti'ye temelde 5 şeyi gerçekleştirmek
üzere oy vermişti. Neydi bunlar? Müreffeh bir Türkiye. Güçlü bir
Türkiye. Özgür bir Türkiye. Öncü bir Türkiye. Adaletin hakim olduğu
bir Türkiye. Peki, bugün nasıl bir Türkiye ile karşı karşıyayız?
Ekonomiden ekolojiye, adaletten demokrasiye, tarımdan sanayiye,
eğitimden dış politikaya sürekli savrulan bir Türkiye
var. Yaklaşık 500 binin üzerinde çiftçinin tarımı bıraktığı, 3
milyon hektardan fazla tarım arazisinin betona, inşaata kurban
edildiği bir Türkiye var.
Eğitimi yazboz tahtasına dönmüş
Cumhuriyet
tarihinde ilk kez, borçlanabilmek için 'Borçlanma Genel Müdürlüğü'
kurmak zorunda kalmış bir Türkiye var. Komşularla sıfır sorun diye
yola çıkıp, sorunlu olmadığı tek bir komşusu kalmayan bir Türkiye
var. Olağanüstü halin olağan hale geldiği, baskı ve tahakkümün
arttığı, farklı ve muhalif seslerin susturulduğu, devletin
omurgasını oluşturan kurumların yıpratıldığı bir Türkiye var.
Eğitimi yazboz tahtasına dönmüş, Aile yapısı, toplumsal bağları
zayıflamış bir Türkiye var. Gençlerin gelecekten ümidini kestiği,
Yarınlara dair umutların tükendiği bir Türkiye var."
'AK Parti’yi değil, yanlış politikalarını
eleştiriyoruz'
Karamollaoğlu, "AK Parti'nin ne yazık ki Türkiye’ye verebileceği
hiçbir şey kalmamıştır. Yorgundur, Türkiye’yi de yormaktadır.
Bitkindir. Herkes bilmeli ki biz AK Parti’yi değil, yanlış
politikalarını eleştiriyoruz. Saadet Partisi hiçbir kimsenin,
hiçbir partinin hasmı veya düşmanı değildir. Biz partileri değil
politikaları eleştiririz. Biz kişileri değil, zihniyetleri
eleştiririz" dedi.
Kürt meselesi var mı?
Kürt meselesini hak ve adalet ekseninde çözeceklerini belirten
Karamollaoğlu, Kürtlerin ve Türklerin aynı dinin mensubu ve ortak
tarihin çocukları olduğunu söyledi. Kürt'ün Türk diye, Türk'ün de
Kürt diye bir sorunu olmadığını aktaran Karamollaoğlu, "Çözümü
sadece güvenlik eksenli politikalarda aramak meseleyi anlamamaktır.
Çözüm arayışları sosyal, siyasi, psikolojik, ekonomik ve benzeri
alanlarda yapılacak güçlü reformları da içermelidir. İnanıyoruz ki;
huzur ve barış, kan dökerek değil ter döker ve dil dökerek tesis
edilebilir" diye konuştu.
'EYT'lilerin mücadelesini veriyoruz'
Büyük binalar yapmanın değil, büyük insanlar yetiştirmenin
mücadelesini verdiklerini vurgulayan Karamollaoğlu, "Esnafın,
köylünün, çiftçinin, açlık sınırının altında maaşa mahkum edilen
emeklinin, emekli olamayan EYT'lilerin mücadelesini veriyoruz. Eli
nasırlı, yüreği hüzünlü Anadolu insanının mücadelesini veriyoruz.
Hak yiyenlerin değil, hakkı yenenlerin mücadelesini veriyoruz.
Bütün insanlığın saadeti için çalışıyoruz" ifadelerini
kullandı.