Saadet öğretmen anlattı, üniversiteliler hüngür hüngür ağladı
Galerinin tamamı için tıklayınız'KAHRAMAN KIZLARIM HER ŞEYİ ANLATTI': Gözleri dolarak ve sesi titreyerek konuşmasına devam eden Saadet Özkan, yaşanan trajik olayı şöyle anlattı: "Bir gün tahta kalemim bittiği için karşı sınıfa gittiğimde kız çocukların ve öğretmenin o sınıfta olmadığını gördüm. Evi çok yakında bir lojmandaydı ve çocukları oraya götürüyordu. Biz bu çocukları ne ara böyle gözden kaçırmıştık. Niçin orada rehber öğretmenimiz, okul sosyal hizmet çalışanımız yoktu. Ya da bu insan niçin oradaydı ve 22 sene boyunca onu nasıl fark edememiştik. Bir tuhaflık vardı ama inanın konduramıyorsunuz. Beyninizin içerisinde bir yer diyor ki; yok ya bir yanlışlık yoktur. Bir yanınızda kalbinizin üzerinde bir şüphe oluyor ve o çığ gibi büyüyor. Birinin hayatı ile ilgili bir karar verecekseniz emin olmak istiyorsunuz. Öğrencilerimi 8 metrekare müdür odasına kilitlediğini fark ettim. O kapıyı her çaldığımda o kapının açılması 5 saniye sürmesi gerekirken maalesef ki, zaman alıyordu ve her girdiğimde aynı sahne vardı. Elinde aynı çayı tutan çocuk, masanın arkasında arka arkaya duran çocuklar ama ben orada çocuklara pornografi izlettiğini, 6.5, 7, 8 yaşlarında dünyanın en masum canlılarının bu korkunç insanlık suçuyla karşı karşıya olduklarını bilemezdim. Vicdanım bu açıdan hala mutlu değil, keşke daha önce algılayabilseydim. Orada ne olduğunu öğrenmeye karar verdim. O çaya parmağımı soktuğumda sıcak değildi bir kurgu vardı ve o çocuklar bu durumu anlatamıyorlardı. Bir çıkış arıyorlardı ama onlara hiçbir el dokunamamıştı. Onlarda beni korumaya çalışıyorlardı. Ne yapmam gerektiğini araştırıyordum. Söylediğim herkes 'görev yerini değiştir, görevi bırak, başına bir hal gelir' dedi. Demek ki sorun bizlerde. Çocuklarıma iyi sevmeyi ve kötü sevmeyi anlattım. Çocuklarım, 'çok büyük bir çukur kazdı, seni oraya atacakmış ne olur ölme öğretmenim' dediler. Dedim ki; 'ben ölümsüzüm.' Mücadelemize başladık benim o kahraman kızlarım yaşadıkları korkunç her şeyi anlattılar. Anneler babalar perişan oldular. Köyün kahvesine, imamına gittim. Hep birlikte mücadeleye başladık. Çok tehdit aldım hiçbiri de umurumda olmadı."