Saadet liderinden ağır sözler
Abone ol"Açılım bitti mi devam mı edecek?" tartışmaları sürerken Saadet lideri hocalığını gösterdi. Meclis'teki siyasi partilere not verdi.
İNTERNETHABER
ANKARA- Tokat’taki saldırı ve son günlerde
sokaklara taşan gösterilerin ardından “Demokratik Açılıma devam mı,
tamam mı” noktasına gelinirken partiler de faturayı birbirlerine
kesmeye başladı. İktidar partisi muhalefet partilerine yüklenirken,
muhalefet partileri de “bölücülük” ve “ihanet” gibi ağır ithamlarla
iktidara sert eleştiriler getirmeye devam ediyor. Tartışmaları
sağduyulu bir şekilde izleyen Saadet Partisi’nin kestiği fatura ise
Meclis’teki bütün partilere. Siyasi partilerin bu kavga zeminini
birlikte hazırladığını savunan Saadet Partisi lideri Numan
Kurtulmuş, “Rüzgar eken fırtına biçer. 4 parti de rüzgar
ekti, 5 ayda fırtına çıktı. Şimdi ya nereden çıktı bu fırtına
demenin bir anlamı yok ki” dedi.
“Millet sizi Meclis’e sorunları çözün diye gönderdi” diye
haykıran Kurtulmuş, bunu yapmazlarsa tarihi vebal altında
kalacakları uyarısında bulundu. Kurtulmuş’un bir gelenek
haline gelen askeri darbelerin önlenmesiyle ilgili önerisi de çok
net. Gerçekten Ergenekon’u çözmek isteyen bir hükümetin yapacağı
tek bir şey var...
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş
İNTERNETHABER’in Ankara bürosunu ziyaret etti.
İNTERNETHABER Ankara Temsilcisi Zübeyir Kındıra, muhabirler Nergis
Demirkaya ve Kübra Kocaoğlu’nun sorularını yanıtlayan Kurtulmuş,
gündemdeki konularla ilgili çok konuşulacak açıklamalar yaptı.
Açılım süreciyle ilgili değerlendirmeler yapan Kurtulmuş’un askeri
darbeler ve DTP’nin kapatılmasıyla ilgili çarpıcı değerlendirmeleri
oldu. Kurtulmuş’un açıklamaları özetle şöyle:
PARLAMENTO İŞİ YÖNETMEKTE ACİZ KALDI
Bu
sorunun çözülmesi için iyiniyet, feraset ve kararlılık şart. Bütün
partiler ve Meclis dışındaki kurum ve kuruluşlar bu üç unsurla
hareket ederse sorun çözülür. Ama öyle olmadı. Tartışma
başladığından beri şehitler verildi. Memleket bir yangın
yerine döndürüldü. Sokaktaki insanımızın arasına Türk-Kürt kavgası
girdi. Bu noktada hükümet ve Meclis’teki partilere büyük sorumluluk
düşüyor. Parlamento bu işi yönetmekte aciz kalırsa bu iş sokağa
düşer. Birlikte yaşama iradesini ortaya koymak ve
sorunlarımızı demokrasi ile çözmek zorundayız.
KİMLER TARİHİ VEBAL ALTINDA KALACAK?
KURTULMUŞ'UN SİYASİ PARTİLERE NOTU NE OLDU?
TARİHİ VEBAL ALTINDALAR
Hukuki ve siyasi bir reform sürecine ihtiyaç var. 5 aydır bunu
tartışamadık. Ekonomik iyileştirme programı, sosyal telafi
programları, silahların susturulması… Bunların hiçbirine
başlamadık. Parlamentoda yapılan oturum “görüşmeme” oturumu oldu.
Çok büyük tarihi vebal içindeler. Üç puan beş puan bu
seçimde oy hesabı yapan önce kendisi mahvolur sonra Türkiye’yi çok
ciddi bir problemin içine atarlar. AKP, CHP, MHP, DTP de aklını
başına alsın. Bu üslupla siyaset olmaz, sorun çözülmez. Bugünün
siyasi atmosferinde bir iki parti siyasi kazanım elde eder, 2-3
puan kazanır, ama ülkenin kardeşleri arasına konulan bu fitneyi
kökleştirmiş adamlar olarak tarihe geçerler. Başlarını iki
ellerinin arasına alsınlar düşünsünler. Millet bunları parlamentoya
sorunları çözsün diye gönderdi. Adam gibi
otursunlar konuşsunlar. Dağdaki insanların silahların
susturulmasını konuştuğumuz bir süreçte bu beyler neredeyse kendi
ellerine silah alıp birbirlerine kurşun sıkacak duruma geldi.
Bunlar mı Türkiye’nin sorunlarını çözecek.
DÖRDÜ DE SINIFTA KALDI
AKP-CHP bir senaryonun ortakları gibi hareket ediyorlar. Kavgadan
çatışmadan gerilimden pay alıyorlar. Her biri kendi siyasal
konumunu takdim ediyor, bunu yaparken de bir diğerine hakaret
ediyor. Bu soğuk savaş üslubu ve geride kaldı. Meclis’teki
4 siyasi parti de sınıfta kalmıştır.
RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇER
Türkiye’nin 30 yıldır hatta 80 yıldır en önemli problemlerinden
biri üzerinde konuşuyorsunuz, ama nasıl yapacağınıza ilişkin yol
haritasını söylemiyorsunuz. Şimdi bu büyük bir tedirginlik yarattı.
Hem Kürt kökenli vatandaşlarımız bakımından hem de Türk kökenli
vatandaşlar açısından. Bu kadar belirsizlik içinde çok yüksek
beklentiler oluşturularak ve çok yüksek gerilim altında siyaset
yapılıyor. Siyasi partiler bu kavga zeminini kendileri
hazırladılar. Resmen rüzgar eken fırtına biçer. 4 partide rüzgar
ekti, 5 ayda şimdi fırtına çıktı. Ya nerden çıktı bu fırtına
demenin bir anlamı yok ki.
HÜKÜMET TOPU TACA ATTI
Bütün partiler seçmenlerine yeni sivil demokratik bir anayasa sözü
verdi. Eğer bunu yapmazsanız topu taca atmış oluyorsunuz.
Demokratik süreçte top hükümetin ayağından kaçmıştır. Dağdan
Mahmur’dan gelenlerin o rezalet diyebileceğimiz görüntüleri de bunu
gösteriyor. Arkasından bu Reşadiye olayı bir zincirin halkaları
gibi. Bu hükümetin inisiyatifi ayağından kaçırdığının işaretidir.
Bütün vatandaşlara özgürlük getirecek bir anayasa yapılmalıydı. AK
Parti bunu yapmadı.
DTP’NİN KAPATMA DAVASIYLA İLGİLİ NE SÖYLEDİ?
EN ACİL ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE?
PARTİ KAPATMA YANLIŞ
DTP bağımsız olsa da halk tarafından seçilmiş Meclis’e
girmiş. Bu sürecin çözülmesinde DTP’nin parlamentoda bulunması bir
şanstır. Sorunun iyi niyet, kararlılık ve ferasetle
çözülmesinde bir şanstır. Hükümet DTP’yle görüşerek meselenin
aşılması gerekirdi. DTP de terörle ilgisinin olmadığını teröre
teşvik olmayacağını ortaya koyan bir Türkiye partisi üslubuyla
davranmalıydı. DTP de bunu yapmadı. Kapatma davası nedeniyle
tansiyon yükseliyorsa bu tansiyonu düşürecek olanlar da DTP
yöneticileridir. Daha makul, bu eylemlerin bitirilmesi yönünde
şiddetin yükselmemesi yönünde açıklamalar yapılmalı.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMALI
AK Parti kapatma davası dahil süren kapatma
davalarının tamamı siyasal konjonktürün bir zorlaması olarak ortaya
çıkmıştır. Türkiye artık bu kapatmaları geride bırakacak bir hukuki
düzenlemeyi yapmak zorunda. Parti kapatmaların zorlaştırılması ve
bunların evrensel kriterlere bağlanması şart. DTP parti
kapatılsa ne olur iki gün sonra yeni bir parti kurulacak. Üstelik
iki gün sonra kurulacak bu parti daha radikal daha uzlaşmaz bir
tutum içinde kurulacak. Buna gerek var mı?
DARBE GELENEĞİNİ YOK ETMENİN TEK BİR FORMÜLÜ VAR.
KURTULMUŞ’A GÖRE O FORMÜL…
TSK İÇ TÜZÜĞÜ DEĞİŞMELİ
Ergenekon’la hesaplaşmayı aklına koymuş bir irade
anayasanın geçici 15.maddesini kaldırarak Kenan Evren’in yargının
önüne çıkmasını sağlar. Türkiye 12 Eylül’le hesaplaşmadığı müddetçe
ne 28 Şubatla ne 27 Nisanla hesaplaşabilir. Siz 12
Eylül’le hesaplaşmıyorsanız Ergenekon’u da çözemezsiniz, Susurluk’u
da çözemezsiniz. Bundan sonra gelecek olan neo-ergenekon’u da
çözemezsiniz. Burada bir siyasi irade zaafı var. İmza ıslak
mıdır kuru mudur tartışması yapmaya gerek yok. 1960 darbesi, 27
Mayıs Muhtırası, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan gerçekti.
Post-modern, elektronik ama hepsi adam gibi 4-4’lük darbelerdir. Bu
darbe geleneğini temenniyle çözemezsiniz. Siz öyle bir şey
yapacaksınız ki hiçbir kamu görevlisi milletin kendisine vermediği
bir yetkiye dayanarak ihtilal yapmayı aklının ucundan dahi
geçiremeyecek. Bunun yolu TSK’’nın iç tüzüğünü değiştirmekten
geçer. Bunu değiştirirsiniz, ondan sonra TSK içinden hiç
kimse ihtilal yapalım diye düşünmez.
ASKER İÇ SİYASETE KARIŞMAMALI
Hükümet bunu yapmıyorsa ne yapıyor. Üstelik tek başına iktidar.
Tayyip Beyin siyasi yasağının kaldırılması, Cumhurbaşkanının halk
tarafından seçilmesi için Anayasa değişikliği yapılmadı mı? Halktan
yana bir hükümet halkı özgürleştirmek, refahını artırmak ve güçlü
süratli bir adalet sistemi kurmakla görevli değil midir? Herkesin
milletin denetimine açık olduğu bir siyasal sistem kurulmazsa kimin
elinde bir güç varsa o diğer bütün anayasal kuruluşların üstünde
bir baskı unsuru olarak kullanır.
TSK MİLLETİN EMRİNDEDİR
Türkiye’nin bu bölgede güçlü vatan savunmasını yapan ama
asla iç siyasete karışmayan bir silahlı kuvvetlere ihtiyacı var.
Bir kişinin uzuvları gibi bunlar. Kolu bacağı eli gibi. Bunların
hepsi beynin hizmetinde olacak. Beyin de millettir. TSK milletin
emrinde olan bir kurumdur.
KURTULMUŞ’UN OTURDUĞU YERDE ERİMESİNE NEDEN OLAN OLAY
NE?
DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILSIN
Fikri anlamda hiçbir suçun olmaması kürsü özgürlüğü sadece
siyasiler için değil vatandaş için de bu olmalı. Ama özel hayatında
suç işlemiş insanın mutlaka milletvekili iken yargı yolu da açık
olmalı. Adam vergi kaçakçılığı yapmış adam öldürmüş trafik suçu
işlemişse onu neden koruma şemsiyesi altına alalım. Fikir
bakımından korunmalı, bireysel suçlar konusunda dokunulmazlık
olmamalı.
SAĞLIK BAKANI ATILAN FIRÇADA BEN ERİDİM
Çok açık ciddi bir salgın var. Çok hakim olduğum bir konu değil.
Ama hiçbir ülkede bizim ülkemizdeki kadar gündem değil.
Avustralya’da domuz gribi var ama bizdeki gibi kimse tartışmıyor.
Sağlık Bakanlığı gerekli incelemeleri yapar, gerekli bilim
kurullarında aşının faydalarını ortaya koyar, tavsiyede bulunur.
Doğrusu budur. Domuz gribi salgını üzerinden siyaset
yapılmaz. Başbakan Sağlık Bakanına fırça attığı zaman oturduğum
koltukta ben eridim. Böyle önemli bir konu bir partinin grup
toplantısındaki siyasi gündem maddelerinden biri asla
olamaz. Bu yanlıştır. Sağlık bakanı olayı bu kadar önemli
görüyor ama çatışıyorsa orada sağlık bakanı olmamalı. Başbakan
bilimsel verilerle buna inanıyorsa sağlık bakanı yanlış yapmıştır.
Kolundan tutar atarsınız yeni bakan atarsınız.