Saadet ittifak için kırmızı çizgiyi çizdi!
Abone olErbakan sonrası Saadet Partisi yeni yol haritasını çiziyor. Kamalak'tan internethaber'e çok özel açıklamalar...
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Askerin sürpriz katılımı nedeniyle "28 Şubat'ın cenazesi kaldırıldı" yorumlarına neden olan eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın toprağa verilmesinden sonra Saadet Partisi'nde taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı.
Seçim sonrası yapılacak kongreye kadar genel başkanlık koltuğuna oturan Erbakan'ın 40 yıllık yol arkadaşı Mustafa Kamalak Necip Fazıl'ın "Ortada kalırsa bu büyük yapı, onu sürdürmeyen çırak utansın" sözünü rehber alarak çalışmaya başladı.
Kamalak'ın önünde ilk iş olarak Erbakan'ın ölmeden önce başlattığı ittifak görüşmelerini sonuçlandırmak var. Ama her seçim öncesinde olduğu gibi bu ittifak görüşmeleri de pek çok krize gebe. Tartışma konusu hangi çatı altında seçime gidileceğinde. Kamalak'a göre bunun yanıtı net. "Milli Görüş başkasının çatısı altında seçime girerse ittifaktan beklenen sonuç elde edilemez" diyen Kamalak "Çatı Saadet Partisi'dir" diyerek kırmızı çizgiyi çekiyor. Kamalak'a göre ittifak için görüşen partilerin son seçimlerde aldıkları oylara bakmak da bu yanıtı vermek için yeterli.
Peki ittifak görüşmeleri istendiği gibi sonuçlanmazsa ne olacak?
Bunun yanıtı da Kamalak'ın, "Eğer başkasının himmetine
bağlıysa, zaferden ümidini kes" sözlerinde gizli.
Erbakan'ın ölümünden sonra Saadet Partisi Genel Başkanlığı
koltuğuna oturan Kamalak'la Saadet Partisi'nin yeni yol haritasını
konuştuk. Devletin zirvesini buluşturan cenaze törenindeki
katılım, askerin sürpriz katılımı gibi konuları
değerlendiren Kamalak önemli açıklamalar yaptı. "Milli
Görüş'ü yaratan Erbakan Hoca olmasaydı Tayip Bey Başbakan olabilir
miydi, Sayın Cumhurbaşkanımız o makamda bulunabilir
miydi?" diye soran Kamalak'ın Erbakan'ın ölümünden sonra
"Erken davrandı, sabırlı olamadı" yönünde yorumlar
yapılan Kurtulmuş'a da ince bir mesaj gönderdi. Kamalak,
"Numan Bey bir hesap yaptı, yanlış yaptı"
dedi.
Kamalak'ın internethaber okurları için sorularımıza yanıtları şöyle oldu:
BU YAPIYI SÜRDÜRMEYEN ÇIRAK
UTANSIN
- Saadet Partisi için yeni bir dönem başlıyor. Yol haritanızda
neler var?
Hocamızın emanetini el birliğiyle taşıyacağız. Daha fazla çalışma
durumundayız. Necip Fazıl'ın dediği gibi, "Ortada kalırsa bu büyük
yapı onu sürdürmeyen çırak utansın" der. Hocamızın bıraktığı
emaneti daha ileri götürmek için çalışacağız.
İTTİFAK İÇİN SP'NİN OLMAZSA OLMAZI
- Saadet Partisi'nin de içinde olduğu merkez sağda
ittifak beklentisi var. Görüşmeler ne aşamada?
Biz bu
ülke için varız. Bu ülkenin harcıyız, çimentosuyuz, tutkalıyız biz.
Şüphesiz bizim olmazsa olmazımız Saadet Partisi çatısı altında
seçime girilmesidir. Sonuç almak içinde doğrusu budur. Ara seçim,
genel seçimlerde oy oranına baktığımızda da ittifak içinde adı
geçenler arasında en yüksek oy oranına sahip olan parti biziz. Bir
de diğer partilere gitmiş olan seçmenin önemli kısmı Milli Görüş'ün
yolu kesildiği için buradan ayrılmıştır. Milli Görüş başkasının
çatısı altında seçime girerse ittifaktan beklenen sonuç elde
edilemez. Seçmene gitmek içinde çatı SP olmalı. Sonuç alınacaksa
böyle alınır.
- İttifak gerçekleşmezse ne olacak?
Bizim
teşkilata mesajımız şudur: Eğer başkasının himmetine bağlıysa,
zaferden ümidini kes.
-Türbanlı aday gösterecek misiniz?
Yetkili
organlarımız ölçer biçer. Ama başörtülü hanımlarımızın da
milletvekili olmaları seçme seçilme hakkı açısından anayasal bir
haktır. Başörtüsünü yasaklayan hiçbir kanun yoktur.
KAMALAK EMANETÇİ Mİ?
- Sizin genel başkanlık koltuğuna oturmanız sonrası "Yeni bir
emanetçi mi?" yorumları beraberinde geldi. Emanetçi
misiniz?
Bu dünyada emanetçi olmayan birisi var mı? Mal
mülk sahibi, nedir bunun ilk sahibi. Bu görevi yürütecek binlerce
arkadaşımız var. Sadece GİK ve Disiplin Kurulu üyelerimizin sayısı
200'ün üzerinde. Her biri bu görevi yerine getirebilir. Ama görev
şu an için bana verildi.
- Saadet Partisi'nin seçim hedefi
nedir?
Son yaptığımız ankette oyumuz yüzde 6.5
görünüyordu. Hedefte ilk olarak barajı aşmayı koyduk önümüze.
Ankara'da yapacağımız büyük teşkilat toplantısı sonrası araziye
dağılıp çalışacağız.
ALTERNATİF DEĞİL TEK ÇAREYİZ
- Nasıl oy isteyeceksiniz
vatandaştan?
Saadet Partisi alternatif değil, tek
çaredir. 1974 CHP-MSP koalisyonu dönemi bu ülke için yeşil vaha
gibidir. 1996 yılındaki 11 aylık dönem işçinin, memurun, emeklinin
bir çırpıda yüzde 50 zam aldığı yeşil bir vadi dönemidir.
Güneydoğu'daki kanı biz durdururuz. İşsizliği biz önleriz. Çare,
tek çare Saadet Partisi'dir.
KAMALAK CENAZEYE KATILAN ASKERLER İÇİN
NE DEDİ?
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANIN HOCA'YA BORCU
NE?
NUMAN KURTULMUŞ'UN AYRILIŞI İÇİN NE
DEDİ?
DİĞER SAYFADA
CENAZEDE DARBECİLER DEĞİL ASKER VARDI
- Erbakan'ın ölümünden sonra Koşaner'in mesajı ve cenaze
törenine askerin üst düzeyde katılımı "28 Şubat'ın cenazesi
kaldırıldı" yorumuna neden oldu. Siz nasıl yorumladınız o
fotoğrafı?
Keşke her şey halk iradesine bırakılmış
olsaydı. Cenazede bunun üzüntüsünü gördüm. 14 yıl geçtikten sonra
sis perdesi aralandı. Yapılan haksızlıkları hiç şüphesiz ki
askerimiz de gördü. Türkiye 10 yılda bir darbe yaşadı. Ama bu
darbeleri bütün orduya mal etmek doğru değil. Askerin içinde her
zaman cuntacı-darbeci bir ekip olmuştur. Ama buna karşı olanlarda
çok olmuştur. Askerin büyük çoğunluğunun bu yaşananlara rıza
gösterdiğini sanmıyorum. Bir komuta zinciri içinde belki kabul
etmek zorunda kalmışlardır. 14 yıl geçti. Zaten darbeciler yoktu ki
orada. Darbeci değil asker vardı. Tüm askeri, orduyu darbeci olarak
görmek mümkün değil, doğru da değil. O gelen askerimiz de bu
ülkenin evladıdır.
- Askerin cenaze törenine katılımında Sayın Erbakan'ın
bu yaklaşımının etkisi olduğu söylendi. Sanırım siz de aynı
düşünüyorsunuz?
Hocamız hep bunu ifade etmiştir. 28
Şubat sürecinde Refah Partisi kapatıldı, Hoca Başbakanlıktan
indirildi, milletvekilliği düştü. Bu süreçte Almanya'da bir
toplantıya katılmıştık. O konferansta birkaç kişi "Hocanın hoşuna
gider" düşüncesiyle ordusuna "darbe geleneği hakim, kendisini
Meclis'in üzerinde görüyor" gibi bütün orduyu karşısına alan sözler
söylendi. Hoca derhal bu konuşmalara müdahale ederek, "Ordunun
içinde küçük bir grup demokrasi ve hukuka aykırı davranmış olabilir
bunu tüm Türk ordusuna mal etmek doğru olmaz" sözleriyle konuşmayı
kesti.
-O zaman cenaze töreninde bunun karşılığını
gördük?
Hocanın askerle alıp veremediği yoktu. O
sistemi, uygulamaları eleştiriyordu.
- Yaşananlara yönelik Sayın Erbakan'ın kırgınlığı var
mıydı?
Kırgınlık değil üzüntüsü var. O da şahsı için
değil. Türkiye kaybetti.
HOCA OLMASA ERDOĞAN DA GÜL DE
OLMAZDI
- Devletin zirvesi ordaydı, Hoca'nın yetiştirdiği öğrencileri.
Cumhurbaşkanı, Başbakan...
Sağ olsunlar bulunmaları
iktidar açısından anlamlıdır ama insan olarak da doğru olan
davranışı gösterdiler. Bugün devleti yönetenlere bakalım. Milli
görüşü yaratan Erbakan Hoca olmasaydı bugün Tayyip Bey Başbakan
olabilir miydi? Milli görüş olmasaydı Sayın Cumhurbaşkanımız o
makamda bulunabilir miydi? Eğer Milli Görüş olmasaydı Meclis
Başkanımız o koltukta olur muydu? Bunları arttırmak mümkün ama bu
kadarı yeter...
NUMAN BEY'İN YANLIŞ HESABI
- Saadet Partisi'nden ayrılan Sayın Kurtulmuş da
kurmaylarıyla tam kadro cenaze törenindeydi. Sayın Kurtulmuş için
"Erken karar verdi" diye düşündünüz mü?
Numan bey bir
hesap yaptı yanlış yaptı...
- Sabırlı mı olmalıydı?
Bu kadar söylemek
yeterli sanırım. Ayrılma konusunda bir hesap yaptı yanlış yaptı. 81
il, 957 ilçe, bin küsur belde 36 bin teşkilatı olan bu parti Sayın
Kurtulmuş'a teslim edildi. Sonuçta kendisine gözünün üzerinde kaşın
var diyen mi oldu? Ayrıldı, bir takım arkadaşları da sürükledi.
Daha fazla söz söylemeye de gerek yok hesap yaptı yanlış yaptı
yolumuza devam edeceğiz.
CANI CEHENNEME DEMEYİZ
- Sayın Erbakan kırgın mıydı?
Kırgınlık değil üzüntüsü
oldu. "Yazık, arkadaşlarımızı geri davet edin" dedi. Parti
kurulmadan önce de "Gitmeyin, yapmayın" anlamında "Sürüden ayrılanı
kurt kapar" mesajı verdi. Aile fertlerinden biri kapıyı çarpıp
gitse, evi terk etse ne yaparız üzülürüz. İçin için ağlarsınız
belki. Canı cehenneme demezsiniz. Bizim durumumuz böyle oldu.
- Bundan sonrası için sürpriz bir gelişme olabilir
mi?
Bizim kapımız herkese açık
- Sayın Kurtulmuş yeniden kapıyı
çalsa...
Kapı hep açık. Burada kızma da olmadı sadece
üzüntü vardı. Burası baba ocağıdır.