S-1 listesi Başbuğa uzandı
Abone olEski Susurlukçu İbrahim Şahin'den şok ifadeler. Savcılığa verdiği 107 sayfalık ifade ortalığını karıştıracak.
Eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin,
Ergenekon kapsamında tutuklanmadan önce çıkarıldığı savcılıkta;
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un bilgisi dahilinde ve
Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak’ın
talimatıyla 150-300 arası asker ve polisten oluşacak S-1 adlı
birimi oluşturmak üzere çalıştığını iddia etti.
Şahin’in ifadesindeki iddialarına göre üst düzey askerler onu
aradığında numaraları telefonunda görünmüyordu. Bu görüşmeler
sonrası Genelkurmay’a giderek Gürak’la toplantılar yapıyordu. Bazı
konularda detaylı bilgiler veren İbrahim Şahin’in pek çok soruyu
yanıtsız bırakması da dikkat çekti.
‘S-1 listesi doğrudur’
Radikal Gazetesi'nden İsmail Saymaz'ın haberine göre, eski Özel
Harekat Dairesi Başkanvekili ve Susurluk hükümlüsü İbrahim Şahin,
‘Ergenekon’ kapsamında tutuklanmadan önce çıkarıldığı savcılıkta
107 sayfalık ifade verdi. Savcı Zekeriya Öz’ün sorguladığı Şahin’e,
Ankara’daki evinde yapılan aramada, üzerine ‘S-1’ yazılı evrakları
sordu. Bu evrakta polislerle, Ergenekon kapsamında tutuklanan
askerlerin isimleri yer alıyordu. Ayrıca Şahin’in dinlemeye alınan
telefon görüşmelerinde ‘S-1’ adlı oluşum sıkça anılıyordu.
Şahin, sorgusunda, bu listeleri kabul ederek, “Doğrudur, bu
listeleri ben yaptım. Hepsini tanımam ancak benim tanıdığım
kişilerin hazırladığı listedir” dedi.
‘Ekibi Gürak istedi’
Şahin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İletişim Daire Başkanı
Tuğgeneral Metin Gürak’ın talimatıyla bu oluşumu kurmak üzere
harekete geçtiğini belirtti. Metin Gürak’ın bir ay önce kendisini
Genelkurmay’a çağırdığını iddia eden Şahin, şöyle dedi: “Terörle
mücadelede yeni ekip kurulduğunu, ekibin başına benim
geçirilebileceğimi, konuyla alakalı ekip hazırlamamı istediler. Ben
de Ankara’ya gittim. Eskiden tanıdığım terörle mücadele etmiş
insanların listesini yaptım, evimden çıkan S-1 başlıklı listeyi ben
yaptım. 150-300 kişilik liste yaptım. Bu konunun Cumhurbaşkanı ve
İçişleri Bakan Beşir Atalay’ın imzasından çıktığı söylendi. Bu
kişilerle ekibin resmi bir çalışma yaptığını bilerek görüştüm.”
‘Genelkurmay’da buluştuk’
Şahin, Gürak’la düzenli görüşme halinde olduğunu iddia ederek,
“Gürak’la Genelkurmay’da görüştüm. Ben buraya alınana kadar sürekli
Gürak paşayla görüşüyordum, yaptığım çalışmaları onlara
anlatıyordum, onlar da bana ‘Şunu hazırla bunu hazırla’ diyorlardı.
Ben bu listeleri bunların talimatlarına uygun olarak hazırladım”
dedi.
İbrahim Şahin, dinleme kayıtlarında ‘Genelin bir numarası’ diye
andığı Metin Gürak’ın kendisini telefonla arayıp çağırdığını
söylerken savcılık Gürak’la ya da TSK’den başka bir yetkiliyle
Şahin arasında bir telefon görüşmesi saptayamadı.
‘Numaraları görünmüyor’
Şahin, “Bu kişilerle nasıl ilişki kuruyordunuz” sorusu üzerine
şunları söyledi: “Burada ‘genelin bir numarası’ dediğim kişi Metin
Gürak paşadır. Onlar beni telefonla çağırıyor ancak onların
numaraları düşmüyor.”
‘Başbuğ’un haberi var’
Savcılık ifadesine göre ‘görev emri verileceği’ gerekçesiyle
Ankara’ya giden Şahin, askerler ve özel timcilerden S-1 listesi
oluşturmaya başladı. Dinleme kayıtlarına göre asker ayağını
örgütleyen, tutuklu sanık Teğmen Taylan Özgür Kırmızı (Reşadiye
Komando Bölük Komutanı) ile Şahin, 13 Kasım 2008’de mesajlaştı.
Şahin, Kırmızı’ya mesaj çekip, “Başbuğ paşamın haberi var yüzde yüz
güvendiğin adamlar olmalı” diye yazdı. Savcı Zekeriya Öz’ün,
“Bununla neyi kastediyorsunuz” sorusu üzerine Şahin, şunları
söyledi:
“Gürak paşayla benim görüşmelerimde (Genelkurmay Başkanı Orgeneral)
İlker Başbuğ’un benden bu işleri yapmamı istediğimi söylüyor, ben
de bunların Taylan Özgür Kırmızı’ya bildirdim.”
‘Perşembe paşadaydım’
Savcının sorgusunda Şahin’e sorduğu görüşmelerin büyük kısmını
Kayseri Hava İndirme Komutanlığı’nda görevli olan ve Ergenekon’un
10. dalgasında tutuklanan Fatma Cengiz ile görüşmeleri
oluşturuyor.
Şahin, aynı bilgiyi 4 Kasım’da tutuklu sanık Fatma Cengiz’e de
vererek, “Perşembe günü de Başbuğ paşanın yanındaydım” diyor.
Şahin, 24 Aralık’ta kendisini arayıp, bazı belgeleri çaldığını
anlatan Fatma Cengiz’e, “Onu isteyen zaten Başbuğ paşamız. Biz
Başbuğ emir verdi diye yaptık bu işi yani” dedi.
Bunun üzerine Savcı Öz’ün, “Genelkurmay Başkanı olan İlker
Başbuğ’la görüşmekte misiniz” ve ‘Bu ismi hangi amaçla
kullanıyorsunuz?’ sorularını yanıtsız bıraktı. Ayrıca Fatma
Cengiz’in telefonuyla yaptığı konuşmada ‘B Paşam çok önemli, o emir
verdi’ şeklindeki sözüne ilişkin ‘Neyi kasdettiğinizi açıklayın
sorusuna cevap vermedi.
'En büyük kim?' sorusuna yanıt yok
Şahin’e 2 Kasım 2008’de telefon görüşmesinde Fatma Cengiz’e ‘Akşam
en son konuştuğum en büyük var ya?’ dediğini anlatan Savcı Öz, “En
büyük diye hitap ettiğiniz şahsın kim olduğunu açıklayın’ dedi.
Ancak Şahin bu soruya da yanıt vermedi.
Örgütün adı 'Sefir'
Ayrıca savcının sorduğu Şahin’in Fatma Cengiz ile yaptığı
görüşmeden örgütün ismi öğreniliyor:? Fatma Cengiz Şahin’e “Rehber
olarak Genekurmay’ı bilecek onun için askeri yapılanma içir Sefir
koyduk ismini” diyor. Savcı Öz, “Sefir ismini koyduğunuz askeri
yapılanmanın ne olduğunu açıklayın” şeklindeki soruyu Şahin
yanıtsız bıraktı.
‘İç temizlikten sorumluyuz’
Savcılık ifadesine göre Şahin 18 Kasım’da da Kırmızı ve diğer
tutuklu sanık Oğuzhan Sağıroğlu ile yaptığı görüşmede ekibin
amacını “Türkiye’nin iç temizliğinden sorumluyuz” diye açıklayıp
söyle dedi:
“Biz yetki olarak her şeyin üstündeyiz kimseden de emir komuta
almıyoruz sadece benim söylediklerim yapılacak... En büyük bir
numara ve yardımcılarıyla Kayseri’de toplantım var..”
‘Ekibin hepsi Türk olacak’
Savcı Öz, bu görüşmeleri de Şahin’e sordu. Şahin, görüşmeleri kabul
ederek, “Doğrudur, Türkiye’nin iç temizliği derken Kuzey Irakta iç
ve dış olarak söyledim. Bana ekiptekilerin hepsinin Türk olacağını
Metin Gürak söyledi. Ben de bunları söyledim” dedi.
Görev emri için Ankara’da
Görev emri için Ankara’ya yerleşip haber bekleyen Şahin, 30 Kasım
2008’de ‘Tevfik’ adlı, askeri bir yetkiliyi aradı. Şahin,
yetkiliden ilginç bir ricada bulundu: “Yarın saat ikiden sonra
Genelkurmay’da tören var. Benim göreve başlama töreni. Müsaitseniz
burada yanımda olun diye aramıştım komutanım” dedi. Savcı Öz, bu
törenin içeriğini sorunca Şahin, “Beni daha sonra Ankara’ya
çağırdılar. Görev tevdi edeceklerdi. Ben onun için 1.5 aydır
Ankara’dayım, çalışıyorum, liste yapıyorum” diye açıkladı.
İbrahim Şahin’in iddiasına göre, şayet gözaltına alınmasaydı, 12
Ocak’ta kendisi için tören yapılacaktı. Ele geçirilen evraklar
arasında, “Sayın Genelkurmay Başkanıma” yazılı bir sayfalık yazı
vardı. Şahin “O metni törende Genelkurmay Başkanlığı’na sunmak
üzere hazırladım.”
‘Bomba ve kroki’ soruları yanıtsız
İbrahim Şahin’in sorgulamasında ev aramasında ele geçirilen Ankara
Gölbaşı'nda gömülü cephaneliğin krokisi soruldu. Şahin “bana ait
değildir” dedi. Yine ‘Öğretmen ders notu’ başlıklı ve ‘konu:
Sabotaj’ ibareli bomba yapımına ilişkin dökümanın da kendisine ait
olmadığını belirtti. Şahin, “Notlarda verilen tariflere göre bir
bomba hazırladınız mı?’ sorusuna ‘Hazırlamadım’ yanıtını verdi. “Bu
konuda herhangi bir kimseye ders verildi mi, verildiyse amacı ne?’
sorusunu da yanıtsız bıraktı.
Yine evinde bulunan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız,
Ermeni Patriği Mesrop Mutafya, Alevi Bektaşi Genel Sekreteri Kazım
Genç’in ev ve işyerlerine yönelik krokiler ile fotoğraflar üzerinde
işaretlenmiş suikast hazırlığı evraklarının da kendisine ait
olmadığını söyledi.
Oktay ile dikkat çeken yakınlık
İfadelerindeki sorular Şahin’in bugünkü Özel Harekât Daire Başkanı
Behçet Oktay’la yakınlığı dikkat çekici. Şahin, 6 Ekim’de Oktay’dan
tahsilat yapan bir grup özel timcinin ikaz edilmesini isteyip “Adi
mafyadır, bizimki değil, bu şerefsizi bulun” dedi. Oktay da, “Abi
yarın oraya çocukları gönderiyorum” dedi. Oktay, 22 Kasım’da bir
başka görüşmede Şahin’e, “Abi her türlü şeye varım biliyorsun”
dedi. Ancak Şahin, Oktay’dan pasaport ve silahla ilgili talepte
bulunduğunda olumsuz yanıt aldı
Korkunç albümde Dink fotoğrafı
Şahin ve Cengiz’de ‘Özür Dileyenler’ başlığı altında doküman çıktı.
Bu listede, özür dileyen 300’e yakın aydının isimleri yer alıyor.
‘Ermeni Yeni Klasör’ içerisindeyse ‘Genel Liste
(Agos-Papaz-Öğretmen-Soykırım-AKP-) yazılı dosya bulundu. Bu
dosyada yazar Ragıp Zarakolu, Prof. Dr. Halil Berktay ve tarihçi
Taner Akçam’ın isimleri yer alıyor.
Ayrıca avukat Fethiye Çetin, siyasetçi Hikmet Çetin, MİT’çi Mehmet
Eymür, MHP’li Mehmet Şandır, müzisyen Ahmet Kaya ve Fethullah
Gülen’in Ermeni kökkenli olduğuna dair istihbarat notları...
'Ulusal Güvenliğe İhanet Edenler' başlıklı belgedeyse yazar Orhan
Pamuk, Hrant Dink, tarihçi Taner Akçam, yazar Murat Belge, Prof.
Dr. Halil Berktay ve gazeteci Oral Çalışlar’ın isimleri ve
fotoğrafları yer alıyor. Ayrıca Fener Rum Patriği Bartholomeos,
Süryani Kalotik Cemaati Lideri Yusuf Sağ, eski Vatikan Temsilcisi
George Maroviç’in de fotoğrafları var.
Şahin’den ‘Ermeni ölmeli’ mesajı
Savcı Zekeriya Öz tarafından sorgulanan İbrahim Şahin, Fatma
Cengiz’e (Kayseri Hava İndirme Komutanlığı’nda memur olarak çalışan
Fatma Cengiz Ergenekon’un 10. dalgasından gözaltına alınmıştı)
attığı bir mesaj soruldu. Takibe aldıkları Sivas’taki Ermeni
cemaatinin lideri olan Minas Duran Güler’e ilişkin mesajında Şahin
“Yat Asena, görev var. Ermeni öldürülmeli” diye yazdı. Savcı Öz, bu
mesajı okuyup Güler’a karşı eylem yaparak neyi amaçladığını sordu.
Şahin, anlamsız bir yanıt verdi: “Alevi Kürt yoktur, Ermenidir’
dedim. Bu mesajı hatırlamadım.”
Şahin, Cengiz’e çektiği bir başka mesajda: “Ben de özel sopa
yaptırıyorum sana Ermeni dövmen için. Talat komutanıma da baston,
kaburgalarını kırman için..”
Savcının bir sorusu da şöyle: “‘Alevi derneklerinde silahlanma
olduğu, bu şahısların Ermeni olduğu’ şeklindeki bilgileri ne amaçla
toplandınız.”Şahin, Cengiz’e, DTP’de 580 Ermeni, Yahudi ve
Süryani’nin bulunduğunu, listesini isteyeceğini söyledi. Savcı Öz,
“Bu listeyle ne yapacaksınız?” diye sorunca yanıtı şu oldu: “Bir
operasyon yapacaktık.” Şahin, Ermenilerle ilgili topladığı
bilgileri 7. Ordu Komutanı Bekir Kalyoncu’ya da verdiğini iddia
etti.
Savcı Öz, Cengiz’le Şahin arasındaki “Dün soba masası ile Kürt
dövdüm.. Hem de Alevi... “Ermeni Kürttür ve benim düşmanımdır”
şeklindeki diyaloglara dikkat çekti ve sordu: “Azınlıkları
kendinize düşman görmektesiniz , neden çeşitli kökenlerden gelen
gruplara tepkiniz var.”