Rüzgar tüneli 54 yıl sonra hizmette

Ankara Rüzgar Tüneli Alt Yapı Sorumlusu Süleyman Kurun, İHA muhabirine yaptğı açıklamada, Ankara Rüzgar Tüneli'nin 54 yıl aradan sonra işlerlik kazandığını belirterek, rüzgar tünelinin sivil sektörde tanınmamasına ve kullanılmamasına dikkat çekti. Daha çok savunma sanayisinde kullanılan rüzgar tüneli'nin birçok alanda da kullanılabilir halde olduğunu vurgulayan Kurun, "Rüzgar Tüneli'nin yaygın olarak kullanılabilmesi için yasal mevzuatlarda zorunluluk getirilmesi gerekir. Rüzgar Tüneli rüzgarın olduğu her kesimde kullanılabildiği halde, insanlar rüzgar kontrollerine gerek duymuyorlar" diye konuştu. ART'nin kullanım alanlarının genişlemesiyle birlikte motorlu araçlarda benzin tasarrufunun da sağlanabileceğini kaydeden Kurun, binaların yapımı öncesinde rüzgar kontrollerinin yapıldığı müddetçe hava kirliliğinin de azalabileceğini söyledi. İnsanların bu konuda bilinçli olmadığını belirten Kurun, 54 yıldır kullanılamaz olmasını ise 2. Dünya Savaş'ının ardından Türkiye'deki uçak fabrikalarının kapatılmasına, yerine traktör ve tekstil fabrikalarının açılmasına bağladı. 1993 yılına kadar hiç kullanılmayan ART, TÜBİTAK Savunma Sanaii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nün (SAGE) girişimleriyle faliyete geçtiğini dile getiren Kurun, yetişmiş insan gücü ve bu konuda eğitim almış teknik elemana ihtiyaç duyulduğunu söyledi. ANKARA RÜZGAR TÜNELİ'NİN 54 YIL BOYUNCA EL DEĞİŞİMİ Atatürk'ün projeleri arasında yer alan Ankara Rüzgar Tüneli'nin yapımına Cumhuriyet'in ilk yıllarında karar verildi ancak proje bir türlü hayata geçirilemedi. Rüzgar Tüneli Atatürk'ün ölümünün ardından 1941 yılında, dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve THK Başkanı Şükrü Koçak tarafından uçak ve motor fabrikalarının kurulması, üniversitelerde uçak mühendisliği eğitimine başlanması ile Aerodinamik Araştırdma Merkezi'nin kurulmasına karar verildi. ART Aerodinamik Araştırma Merkezi'nin bir parçası olarak düşünüldü. 1944 yılında bir İngiliz şirketiyle anlaşılmasının ardından ART'ın yapımına 1947 yılında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından başlanıldı. Mekanik ve motor aksamları 1950 yılında monte edilen tünel, kısmen işler duruma geldi. Rüzgar Tüneli, 1950'li yıllarda uçak fabrikalarının kapanması ile amaçsız kalarak, yapılan çalışmalar durduruldu. Sonraki 6 yıl boyunca ART de hiçbir çalışma yapılmayıp 1956 yılında Milli Savunma Bakanlığı'na (MSB) devrinden sonra MSB ve ARGE tarafından revize edilerek eksik bölümleri tamamlandı. İlk olarak Türk Hava Kurumu bünyesinde olan tünel 1956 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bünyesine geçerek 1972 yılında da Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumuna (TÜBİTAK) bir protokol ile devredildi. Tünel arazisinde şimdiki adı Savunma Sanayii Araştırma Geliştirme Enstitüsü (SAGE) olan Güdümlü Araçlar Teknolojisi Araştırma Geliştirme Merkezi (GATÖM), TÜBİTAK bünyesinde faaliyete geçmiş ve 1993 yılına kadar bu arazi içinde faaliyetini sürdürdü. Tünelin çalıştırılması için gerekli harcamaların yapılması için SAGE Müdürlüğü'ne TÜBİTAK Bilim Kurulu tarafından Haziran 1993'te yetki verildi. Bu sayede kuruluşundan yaklaşık 45 sene sonra tünelle ilgili faaliyetler yeniden başlatıldı. 1994'te teknolojinin gerisinde kalan ölçüm sistemleri geliştirilerek, alt yapı çalışmaları tamamlandı. Dünyadaki rüzgar tünelleri arasında yer alan ART 2000 yılında, dünyadaki düşük ses altı rüzgar tünellerin oluşturduğu grup olan SATA grubuna üye oldu. Havada hareket eden ya da bir akımın etkisinde kalan her türlü araç ve yapıların üzerine, aerodinamik kuvvet etki eden ART, uçak, helikopter, paraşüt, balon gibi hava taşıtları ile otobüs, motorsiklet gibi kara taşıtlarının aerodinamik özelliklerinin irncelenmesi, çanak anten, kule, köprü, şemsiye gibi cisimlerin hava ile etkileşimlerinin bulunması, fırtına ortamına dayanıklığı gibi pekçok deneyde kullanılıyor. Son olarakta yapılan çalışmalarla ART, havacılık, otomotiv, şehircilik ve çevre, aerostatik, danışmanlık gibi birçok alanda hizmet edecek konuma geldi.