Rüya değil Özgecan'ı babası öldükten sonra gördü
Abone olÖzgecan Aslan 'ı babası Mehmet Aslan öldükten sonra görmüş. 'Bu rüya değil' diyen Mehmet Aslan bakın kızını meleklerin arasında nasıl görmüş.
Özgecan Aslan 'ın her sözüyle kamuoyunu derinden
etkileyen babası Mehmet Aslan verdiği röportajla yine sarstı. Ayşe
Arman 'a konuşan Mehmet Aslan, kızını öldükten sonra gördüğünü
söyledi. 'Rüya değildi' diyen Mehmet Aslan "Bu anlatacaklarımı rüya
değil, durugörü. Bizzat yaşadım. Çok büyük bir alanda, binlerce
meleğin olduğu bir yerde' dedi.
Türkiye Mehmet Aslan 'ın dehşete düşüren bir cinayetle tanıdı. Kızı
vahşi şekilde öldürülen Mehmet Aslan öylesine mülayim öylesine
sevgi doluydu ki Özgecan'ın katillerine lanet yağdıranları
sarstı.
Mehmet Aslan 14 Şubat'ta kızını mezara koyduktan aylar sonra
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ayşe Arman'a verdiği söyleşiyle yine
tüyleri diken diken etti. Kızının yokluğuna alışamayan Mehmet Aslan
bazı sabahlar oğluna 'Ablanı kahvaltıya kaldır'
diyormuş. Mehmet Aslan yaşadığı acıyı "Evladınız... Ötesi
var mı? Yokluğuna alışabilmek mümkün değil. Benim günlerim, hâlâ
zihnimde bir takım şeyleri anlamlandırabilmekle geçiyor. Kabul etme
süreci zor. Çetin bir imtihan oldu hepimiz için. Biz yarayı kalpten
aldık. Ömrümüzün sonuna kadar bu yarayla yaşayacağız"
diyerek anlatıyor.
Mehmet Aslan'ın Özgecan'ın ölümünden sonra yaşadığı bir olay var ki
tüyleri diken diken etti. Mehmet Aslan kızını 'meleklerin arasında'
gördüğünü söyledi. 'Rüya olmadığını' vurgulayan Mehmet Aslan olayı
şöyle aktardı;
-"Özge'm, ebedi olan bir âleme, bir melek olarak gitti. Bu
söylediklerim inanç değil. Şu an nerede olduğunu gördüm ben... Bu
anlatacaklarımı rüya değil, durugörü. Bizzat yaşadım. Çok büyük bir
alanda, binlerce meleğin olduğu bir yerde beyaz elbiseler
içerisinde gördüm kızımı. Bembeyaz kanatlan vardı, çok güzel ve çok
mutluydu. Yüksek ruhsal tekamüle sahip olduğunu düşündüğüm ruhların
arasında kızım sahneye geldi ve herkes onu alkışlamaya başladı.
"Güzel meleğimiz başanyla görevini tamamladı ve aramıza
geldi!" dedi uhrevi bir ses. Ve ekledi: "Şimdi
sıra sizde, hazır mısınız?" Tekrar ediyorum bunu
rüya şeklinde değil, durugörü olarak gördüm. Özge'm öyle
muhteşem bir ilahi yapının içerisinde yürüyordu ki, arkasında
yüzlerce küçük melek, onun bembeyaz giysisini, duvağını arkasından
tutuyordu.
DURU GÖRÜ NE DEMEKTİR? (TIKLAYIN)
BÖYLE BİR DURUGÖRÜ GÖRMEK MÜMKÜN MÜ?
Ayşe Arman duydukları karşısında "Mehmet Bey, bu anlattıklarınızı
okuyanların bir kısmı, "Böyle şey olmaz!" diyebilir..."
hatırlatması yapınca Özgecan'ın babası şunları anlatıyor;
-"Efendim, dünyada böyle bir şeyin olabileceğini bilen çok
insan var. Zaten mesele, bunların doğru olmadığını düşünen
insanlara doğru olabileceğini göstermek. Bu de sadece sevgiyle
görülebilecek, hissedilebilecek bir şey. Yanlış anlaşılmasın,
hissetmeyen biri sevgisizdir demiyorum. Sadece ruhsal tekamül
açısından daha aşağı bir mertebede olduğu söylüyorum. Amaç da zaten
insanların bilinç seviyelerinin yükseltilmesi, genç ruhların
yollarını bulabilmesi.
Gelişmiş kozmik bilince sahip birçok insan var, indigo
çocuklar var mesela. Bu çocuklar, ruhsal tekamül açısından
çok yüksek seviyelerde olabiliyorlar. Özge'm de bir indigo'ydu.
Sürekli iyilik yapma peşindeydi. "
BİLGİYİ BİLEN ALLAH'TIR
Mehmet Aslan kızının ölümünün de bir hikmeti olduğunu düşünüyor.
Toplumun olayı çok hızlı bir şekilde unutmasını 'tüm dünya böyle
diyerek' şöyle izah ediyor;
Bu çağın adı, "bilgi iletişim çağı" ya zannediyorlar ki,
teknolojiyle, bilgisayarla ilgili. Hayır, bilgi iletişim çağı bu
değil. Bilgiyi bilen Allah'tır. Evrensel bilginin, insanlara
ulaştınlacağı bir çağdayız. İnsanlık yakın bir zamanda
evrensel bir bilgiyle karşı karşıya kalacak. Gerçek
bilgiyi idrak edebilmek için de evrensel sevgi ve banş gerekiyor.
Allah'ın bilgisine muhatap olacak insanlar, bu bilgiye, nefret ve
şiddet duygularıyla muhatap olurlarsa mahvolacaklar. İnsanlık hem
kurtuluşun hem de büyük bir başlangıcın eşiğinde. Bilgi,
yakında iletilecek. Henüz bu bilgiye sadece yüksek tekamüldeki
insanlar muhatap. Kısmi olarak derece derece başkalarına
da ulaşacak. Sevgi ve barışı tüm dünyada tesis edebilmek için
uğraşan insanlar var. Bizler, değişmek ve dönüşmek
zorundayız...
MAHKEME-İ KÜBRA KURULACAK
Mehmet Aslan Özgecan'ın katiline verilecek cezayla ilgilenmiyor.
Bunun sebebini de şöyle anlatıyor;
-"Bakın, bu olayı gerçekleştirenler iki ya da üç kişi değil. Bu
cinayeti tüm toplum işledi. Bu cinayet, tüm insanlığın işlediği bir
cinayet. Dolayısıyla, bu dünyada görülecek olan mahkeme, benim
nazarımda temsili bir mahkeme olacak. Çünkü bu acı olay, ilahi
takdirin bu şekilde tecelli ettiği bir olay. Hikmetini maalesef
birçok insan hâlâ kavrayamadı. 19 yaşında gencecik bir kızın
hayallerinin yok edilmesi, bütün insanların hayallerinin ve
geleceklerinin yok edilmesiyle eşanlamlıdır. Kızımın çığlığını,
bütün insanlann kalbinde en derin şekilde hissedilmiş olması
gerekir. Tekrar ediyorum, kurulacak mahkeme, temsili bir
mahkemedir. Bu mahkemenin üzerinde Mahkeme-i Kübra
olacaktır..."