Rusya'nın Ukrayna'yı işgali Türkiye'den geçen Orta Koridor'un önemini daha da artırdı
Abone olRUSYA'nın Ukrayna'yı işgali Karadeniz'in kuzeyindeki uluslararası ulaşım ve ticaret hattı Kuzey Koridoru'nda güvenlik sorunlarını beraberinde getirirken Türkiye'nin de üzerinde bulunduğu Orta Koridor'un önemini daha da artırdı.
ASYA ile Avrupa arasında ticaret ve ulaşım üç ana koridordan
gerçekleştiriliyor. Rusya'nın içinde bulunduğu Kuzey Koridoru, İran
üzerinden geçen Güney Koridoru ve Türkiye'nin de dahil olduğu Orta
Koridor, birçok ülke açısından stratejik önem taşıyor. Ancak
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı Kuzey Koridoru'nda zaten tartışılan
güvenlik sorunlarını daha da artırdı. Güney Koridoru ise İran'a
yönelik ambargolar ve Orta Doğu'daki çatışmalar nedeniyle riskli
görülüyor.
Bu durum Türkiye'den Kafkaslar'a, oradan da Hazar Denizi'ni aşarak Türkmenistan ile Kazakistan'ı takiben Orta Asya ve Çin'e ulaşan Orta Koridor'u daha da değerli hale getirdi. Pekin'den Londra'ya uzanan bu hat yıllık 600 milyar doları aşkın ticaret trafiğinin kalbinde yer alıyor. Özellikle Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan limanlarında lojistik merkezler ve serbest ticaret sahaları kurulmasının Trans-Hazar iş birliğinin gelişmesine ve derinleşmesine katkı sağlayacağı öngörülüyor.
"Azerbaycan ve Türkiye hazır olmalı"
Uzmanlar, Orta Koridor hattının kullanılmasının ülke ve bölge
ekonomilerinin yanı sıra dünya ticaretine de katkı sağlayacağını
belirtiyor.
Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi Ekonomi Uzmanı Orhan Bagirov, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Orta Koridor'un önemini artıracağını söyledi. Rusya'ya yönelik baskıların artacağını ve bunun da Kuzey Koridoru'nun önemini azaltabileceğini ifade eden Bagirov, Orta Koridor'un bu hattın yerini alabilmesi için bir dizi teknik çalışmanın yapılması gerektiğini bildirdi.
Bagirov, Çin'in hala Kuzey Koridoru'nu kullandığına dikkati
çekerek Orta Koridor'un Çin için de önemli hale gelmesiyle bu
rotanın daha kullanılabilir olacağını dile getirdi. Eğer savaş
nedeniyle Avrupa, Rusya arazisinden ticareti durdurursa Orta
Koridor'un en faydalı yol olarak öne çıkacağını vurgulayan Bagirov,
şöyle konuştu:
"Orta Koridor'un paydaşları olan Azerbaycan ve Türkiye buna hazır olmalı. Türkiye, Orta Koridor ile ilgili var olan teknik sorunları gidermeleri için diğer ülkelere yardımcı olmalı ve bunu teşvik etmeli. Gümrük sistemlerimizi ve vergilerini birbirine uyumlu hale getirmeli, Orta Koridor'un faydasını daha da artırmalıyız. Orta Koridor'un potansiyeli büyük. Transit gelirleri artacak, yerli üretim teşvik edilecek, gümrük sistemlerimiz ve vergiler birbirine uyumlu hale geldiğinde ihracat giderlerimiz de azalacaktır. Başta Türkiye ve Azerbaycan olmak üzere Orta Koridor rotasındaki ülkelerin stratejik önemi artacak."
"Rusya'dan Avrupa'ya uzanan tüm ulaşım rotalarının riski
artacak"
Houston Üniversitesi Tedarik Zinciri ve Lojistik Bölümü Öğretim
Görevlisi Margaret Kidd de ulaşım kanallarının bölgedeki
gerilimlerden etkilendiğini söyledi. Kidd, Ukrayna ticaretinin
yaklaşık yüzde 70'inin deniz yoluyla yapıldığı bilgisini vererek,
"Karadeniz'de deniz trafiği için artan bir risk var. Rusya'ya
yönelik gelişen yaptırımların uygulanması, buradan Avrupa'ya uzanan
tüm ulaşım rotalarının riskini de artıracaktır. Orta Koridor
üzerinden yapılan ulaşımın önemi çok taraflı iş birliklerine dayalı
olarak artabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Kuşak ve Yol Girişimi'nin bir sonucu olarak Asya ve Avrupa arasındaki demir yolu trafiğinin artmasının da dikkat çekici olduğunu dile getiren Kidd, Çin'in son birkaç yılda Avrupa pazarlarına geçiş sürelerini kısaltmak için demir yoluna büyük yatırımlar yaptığını söyledi. Kidd, şunları kaydetti:
"Orta Koridor, Çin ile Avrupa arasındaki iki ana demir yolu yük rotasına bir alternatif olabilir. Küresel tedarik zincirleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında tehlikeli bir şekilde zayıfladı. Rusya'nın Ukrayna'ya askeri operasyonuyla mevcut gerilimler daha fazla bozulmayı absorbe etme kapasitesini kesinlikle test edecek. Salgın sırasında öğrenilen dersler ham maddeleri ve ürünleri taşımak için ulaşım rotalarının coğrafi olarak çeşitlendirilmesinin yanı sıra üretimin tüketim merkezlerine daha yakın hale getirilmesi ihtiyacını gösteriyor."
"BTK demir yolu hattı Orta Koridor'un önemini
artırdı"
Gürcistan Strateji Analiz Merkezi Yönetim
Kurulu Üyesi Valeri Çeçelaşvili de Rusya ile Ukrayna arasında
yaşanan gelişmelerin bölgede Kuzey ve Orta başta olmak üzere tüm
transit koridorların faaliyetlerini ciddi şekilde etkileyeceğini
bildirdi. Geçmişte Gürcistan Maliye Bakanlığının yanı sıra
Gürcistan Rusya Büyükelçisi olarak da görev yapan Çeçelaşvili,
"Savaş hali devam ettikçe Orta Koridor önem kazanmaya başlayacak.
Çünkü yük sahipleri kendi yüklerini bu geçide kaydıracaklar.
dedi.
Çeçelaşvili, Orta Koridor'un aslında iki ayrı hattan oluştuğu bilgisini vererek ilkinin Karadeniz üzerinden Gürcistan ve Ukrayna'ya, oradan limanlarla Avrupa'ya geçiş şeklinde yapıldığını anlattı. Diğer hattın ise Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırma yolu olduğunu aktaran Çeçelaşvili, "Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demir yolu hattının faaliyete geçmesi ve Marmaray projesi sayesinde Türkiye demir yollarının Avrupa hatlarına bağlanmasıyla Orta Koridor daha büyük önem kazanmaya başladı" dedi.
"Bölgenin istikrar ve refahına ciddi katkılar
sağlayacak"
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol da kuzey-güney ve doğu-batı eksenli
rotalar açısından gerek Afganistan merkezli gelişmeler gerekse
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunun büyük
belirsizliklere yol açtığını belirterek Asya-Avrupa bağlantısını
sağlayan rotalardan en az maliyetli, en güvenli ve en
istikrarlısının Orta Koridor olduğunu söyledi. Karabağ Savaşı
sonrasında Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan
ilişkilerinde normalleşme süreçlerinin başladığını anımsatan Erol,
şu değerlendirmede bulundu:
"Bu durum Orta Koridor'un gerek Çin'in Avrupa'ya ulaşması gerekse Batı'nın Kafkasya ve Orta Asya merkezli enerji ve ulaştırma projeleri geliştirmesi bakımından ideal güzergah olduğunu kanıtlıyor. Zira Kuzey Koridoru; Rusya, Çin ve ABD arasındaki rekabetten etkilenecek ve bu iş birlikleri söz konusu rotayı güvensizleştirecektir. Zaten Ukrayna merkezli gelişmeler de bunu teyit etmektedir. Güney Koridoru da Orta Doğu merkezli istikrarsızlıklar nedeniyle çeşitli güvenlik sorunlarını barındırmaktadır. Bu anlamda Orta Koridor bölgedeki güvenlik sorunları ve istikrarsızlıklara karşı devletler arasında kazan-kazan formülü çerçevesinde bölgenin istikrarına ve refahına ciddi katkılar sağlayacaktır. Bu sebeple Orta Koridor bir istikrar ve refah koridoru olarak adlandırılabilir."
"Türkiye kilit ülke"
Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şafak Çomaklı da mevcut ve olası şartlar
incelendiğinde Doğu ekonomisini Avrupa ve Orta Doğu'ya karadan
taşıyacak en sorunsuz rotanın Orta Koridor olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin Avrupa'ya ve Balkanlar'a bir çıkış kapısı olduğuna
işaret eden Çomaklı, "Türkiye, Orta Asya ve Orta Doğu'da ekonomik
alanda iş birliği yapılabilecek yerler arasında en önemli ülke
konumundadır. Orta Koridor'un Türkiye'den planlanması ve
Türkiye'nin Asya-Avrupa bağlamında stratejik geçiş güzergahlarının
tamamını kontrol etmesi burasını kilit ülke konumuna getirmektedir"
ifadelerini kullandı.
Orta Koridor geçen yıl da gündeme gelmişti
Orta Koridor'un önemi geçen yıl mart ayında 'The Ever Given' isimli geminin Süveyş Kanalı'nda karaya oturmasıyla yaşanan sıkıntının ardından daha da artmış ve son dönemde ulaştırma alanında yapılan dev projeler Türkiye'yi bu koridorun kilit ülkesi konumuna getirmişti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çin'den Avrupa'ya ulaşan üç büyük ticaret yolu göz önüne alındığında bir konteynerin Türkiye üzerinden 7 bin kilometre yol alarak 15 günde, Rusya Kuzey Ticaret Yolu üzerinden 10 bin kilometre mesafe kat ederek 15-20 günde, Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometre seyrederek 45-60 günde Avrupa'ya ulaştığı bilgisini vererek bu tablonun üç kıtanın kesiştiği noktada bulunan Türkiye'nin önemini ortaya koyduğunu dile getirmişti.