Rusya'nın Ukrayna'yı işgal sebebi E-40 su yolu projesi mi? Rusların gizli hedefi
Abone olKaradeniz'i Baltık Denizi'ni bağlayacak E-40 su yolu projesine dikkat çeken Cihat Yaycı, Rusya'nın gizli amaçlarına dikkat çekti. Ukrayna ve Belarus gibi ülkelerin Batı ticaretine entegre olacak projenin Türkiye'ye de faydalarına dikkat çeken Yaycı Rusya'nın bunu tehdit olarak algıladığına dikkat çekti.
Ukrayna'daki Rus işgalinde 1 ay geride kaldı. Rusya'nın 24
Şubat'ta Ukrayna'ya başlattığı işgal yüzünden yaşanan savaşta
binlerce insan hayatını kaybetti, çok sayıda Ukraynalı evlerini
terk etmek zorunda kaldı. Rus birliklerinin Ukrayna'yı doğu ve batı
olarak ikiye bölen ve ülkenin ortasından geçen Dinyeper Nehri'nin
yakınlarına doğru ilerlemesi beraberinde yeni bir tartışmanın
fitilini ateşledi.
Baltık Denizi'ni Karadeniz'e bağlayan E-40 su yolu projesi, Rus birliklerinin ülkenin Doğu bölgesini işgal etmesiyle bir kez daha gündeme geldi. Peki E-40 su yolu projesi nedir? Bu proje ilk ne zaman ortaya çıktı? Projenin stratejik önemi nedir? Bu proje Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesindeki sebeplerden biri olarak gösterilebilir mi? Rusya, E-40 su yolu projesini tek başına hayata geçirebilir mi? İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı Milliyet gazetesine konuştu.
Baltık Denizi'ni Karadeniz'e bağlayan E-40 su yolu projesi son günlerde sıklıkla tartışıyor. Baltık coğrafyası ile Karadeniz'i birleştireceği konuşulan ve özellikle birkaç yıldır sıklıkla dile getirilen bu proje, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi ve özellikle Dinyeper Nehri'nin yakınlarına doğru ilerlemesiyle tekrar gündeme taşındı. Peki bu proje ilk ne zaman ortaya çıktı?
Doç. Dr. Cihat Yaycı, E-40 su yolu projesinin ilk olarak 2013 yılında Polonya, Ukrayna ve Belarus hükümetleri tarafından ortaya atıldığını söyledi. Projenin devam eden süreçte Avrupa Birliği tarafından da desteklendiğini vurgulayan Doç. Dr. Yaycı, "Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın bu projeye yönelik çeşitli destek girişimleri ve fizibilite çalışmaları gerçekleşmiş olsa da 2014 yılında yaşanan Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi dolayısıyla bu projenin geleceği oldukça belirsizleşmiştir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye faydası olacak bir proje
E-40 su yolu projesinde hedeflenen şey neydi? Doç. Dr. Cihat
Yaycı, bu projeyle birlikte Polonya'nın Gdańsk şehrinden Baltık
Denizi'ne dökülen Bug Nehri, Belarus'ta bulunan Pripyat Nehri ve
Ukrayna'nın Herson şehrinden Karadeniz'e dökülen Dinyeper Nehri'nin
birleştirilmesinin hedeflendiğini söyledi ve "Böylece Karadeniz'den
Baltık Denizi'ne geçişler mümkün olacaktır" dedi.
E-40 su yolu projesiyle birlikte Ukrayna, Belarus ve Polonya arasındaki ticaretin gelişeceğini söyleyen Doç. Dr. Yaycı, bu projeyle birlikte ayrıca Karadeniz'e komşu olan ülkelerin Kuzey Avrupa'ya deniz yoluyla ulaşımını da önemli ölçüde kolaylaşacağını vurguladı. "Deniz taşıtlarının söz konusu su yolu sayesinde mesafe, masraf ve zaman konusunda çok büyük avantajlar elde etmesi mümkün olacaktır" diyen Doç. Dr. Yaycı, "Örnek vermek gerekirse proje, Çin'den çıkan bir ticaret gemisinin Kuzey Avrupa'ya ulaşmak için kat edeceği mesafeyi oldukça kısaltacaktır. Ayrıca Türkiye, İtalya veya Mısır gibi güneyde kalan ülkelerin de Adalar Denizi, Boğazlar ve Marmara Denizi, Karadeniz rotasından devam ederek Kuzey ülkelerine ulaşımı oldukça kısalacaktır" diye konuştu.
Rusya bu projeyi güvenlik tehdidi olarak algılıyor
Peki E-40 su yolu projesi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesindeki kilit sebeplerden biri olarak gösterilebilir mi? Doç. Dr. Cihat Yaycı, E-40 su yolu projesi sayesinde Kuzey ve Güney ülkeleri arasındaki ticaretin oldukça gelişeceğinin düşünüldüğünü söyledi. Bu projeyle birlikte Polonya, Ukrayna ve Belarus gibi ülkelerin Batı ticaretine daha fazla entegre olacaklarını söyleyen Doç. Dr. Yaycı, projenin Rusya için bir tehdit unsuru olduğunu "Güvenliğini Kaliningrad-Transdinyester hattından başlatan Rusya için sınırında yer alan Ukrayna ve Belarus gibi ülkelerin Batı ticaretine bu denli entegre olması ciddi bir tehdit anlamına gelmektedir" ifadeleriyle aktardı. "E-40 su yolu projesi Rusya'nın bu ülkeler üzerindeki ekonomik etkinliğini azaltmakla kalmayacak aynı zamanda rekabetçi ortamda hayatta kalabilmek için Rus ticaretinin de bu güzergâhı kullanmasını zorunlu kılacaktır" diyen Doç. Dr. Yaycı, "Dolayısıyla bu projenin Rusya tarafından bir güvenlik tehdidi olarak algılanması söz konusudur" diye devam etti.
İlk Belarus vazgeçti
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden sonra E-40 su yolu projesinin
akıbeti hakkında neler söyleyebiliriz? Bu proje şimdilik rafa mı
kalktı? Doç. Dr. Cihat Yaycı, mevcut konjonktür göz önünde
bulundurulduğunda projenin şimdilik rafa kalktığını söyledi. İlk
olarak projenin ara ülkesi olan Belarus'un E-40'tan vazgeçtiğini
hatırlatan Doç. Dr. Yaycı, "2019 yılında Belarus Devlet Başkanı
Aleksandr Lukaşenko, Ukrayna'yı ziyaretinde E-40 su yolunun
faydalarına dair bir konuşma yapmış ve Belarus'un proje için üstüne
düşen her şeyi yaptığını söyleyerek artık işin Ukrayna'ya kaldığını
belirtmiştir. 2020 yılında ise Belarus'ta Lukaşenko'nun seçimlerde
hile yaptığı iddiasıyla protestolar çıkmış, Belarus Devlet Lideri
oldukça zor durumda kalmıştır. Bilindiği üzere protestoların
bastırılması için Rusya'dan yardım isteyen Lukaşenko bu sayede
iktidarda kalabilmiştir" diye konuştu.
Dikkatlerden kaçmamalı
Sonraki süreçte Belarus'un bu proje hakkında niyetini koruduğuna
dair bir açıklama yapmadığını hatırlatan Doç. Dr. Cihat Yaycı,
projenin kilit ülkesinin Belarus olduğunu vurguladı. Doç. Dr.
Yaycı, "Bugün Rusya’nın Ukrayna'ya yaptığı saldırılarda Belarus
topraklarını lojistik destek ve ikmal çalışmaları için aktif olarak
kullandığını biliyoruz. Dolayısıyla Belarus olmadan böyle bir
projenin tamamlanması mümkün olmadığından günümüz şartlarında bu
proje pek mümkün görünmemektedir" diye konuştu. Rusya'nın bu
projeyi imkânsız kılan Lukaşenko karşıtı protestolar, Kırım işgali
ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi gelişmelerde önemli rol oynadığının
altını çizen Doç. Dr. Yaycı, "Günümüzde yaşanmakta olan
Rusya-Ukrayna savaşında Rusların saldırdığı en stratejik
bölgelerden birinin, yapılması planlanan E-40 su yolunun
Karadeniz'le buluşacağı Herson şehri olduğu dikkatlerden
kaçmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Peki E-40 su yolu projesinin Karadeniz'e komşu olan Türkiye için önemi nedir? Bu projenin Türkiye için önemine dikkat çeken Doç. Dr. Cihat Yaycı, "Öncelikle açık denizlerden Karadeniz'e deniz yoluyla ulaşım şu anda sadece Türk boğazları ile yapılabilmektedir. E-40 su yolu projesi ile Karadeniz'e ulaşım Türk boğazlarının yanı sıra söz konusu proje ile de yapılabilecektir" dedi. "İlk bakışta bu durumun Türk boğazlarını değersizleştireceği düşünülebilir" diyen Doç. Dr. Yaycı, "Fakat tam tersi olacağı değerlendirilebilir. Zira doğudan gelecek bir geminin Kuzey Avrupa’ya ulaşabilmek için Akdeniz'i geçip Cebelitarık’a ulaşması buradan Portekiz, İspanya, Fransa, Hollanda, Almanya gibi ülkelerin açıklarından geçmesi yerine Türk boğazlarından geçerek E-40 su yoluna ulaşması çok daha kısa bir mesafe demek olacaktır. Dolayısıyla Türk boğazlarının öneminin artacağı düşünülebilir" diye devam etti. Doç. Dr. Yaycı ayrıca bu projenin Karadeniz'in kuzeyindeki devletlere ekonomik faydalarının olacağını, Karadeniz ülkeleri arasındaki ticaret hacmine pozitif bir katkı sunacağını söyledi.