Rusya'nın artan nüfuzu ABD'nin Libya'ya yönelik tavrını değiştirdi
Abone olSilahlı lider Halife Hafter saflarındaki Rus paralı askerlerin arttığına ilişkin haberler, ABD'nin Libya'ya yönelik tavrında değişikliğe neden oldu
Rusya'nın Libya'da nüfuzunun arttığına ilişkin haberler üzerine
ABD, ülkenin doğusundaki silahlı lider Halife Hafter'i başkent
Trablus'a yönelik saldırısını sonlandırmaya çağırdı.
Ükenin doğusundaki silahlı lider Halife Hafter'in, 4 Nisan'da başkenti ele geçirmek üzere uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) yönelik operasyon başlatmasının ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı operasyona karşı çıktı. ABD yönetimine bağlı kurumlar ise tarafsız kalmaya çalıştı.
Operasyonun başlamasından kısa süre sonra ABD Başkanı Donald Trump, sürpriz biçimde Halife Hafter ile telefonda görüştü ve milis liderinin operasyonuna destek niteliğinde açıklamalarda bulundu. ABD Başkanı ile telefon görüşmesi Hafter'in elini güçlendirirken, Washington'ın tutumuna ilişkin tartışmaya yol açtı.
Rus paralı askerlerin sayısı artıyor
Aradan yedi ay geçmesine rağmen Hafter, başkenti ele
geçirme girişiminde müttefiklerine vadettiği "hızlı ve kesin
zaferi" kazanamadı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın Yevgeny Prigozhin'e ait güvenlik şirketi Wagner Grup çalışanlarının Libya'da faaliyet gösterdiğine ilişkin haberler uluslararası medyada belirli aralıklarla sıkça yer aldı.
Wagner Grup çalışanlarının Hafter kontrolündeki bölgelerde limanları koruduğu, Hafter birliklerinin lehine halkla ilişkiler kampanyaları ve askeri danışmanlık faaliyetleri yürüttüğü yönünde haberler bölge basınında da çıktı.
ABD merkezli yayın organı Bloomberg'in Batılı kaynaklarına dayandırdığı yakın zamanlı haberine göre, Hafter saflarında savaşan Rus Wagner Grubu paralı askerlerinin sayısı son dönemde 1400'e ulaştı.
Wagner Grubu'nun Libya'ya 25 Rus pilot getirdiği, pilotların Hafter birliklerine eğitim faaliyetleri gerçekleştirdiği, Libya semalarında yenilenmiş Rus Sukhoi-22 tipi savaş uçaklarıyla göreve çıktıkları aktarıldı.
Buna karşın Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, 7 Kasım'da yaptığı açıklamada Rus paralı askerlerinin Libya'da bulunduğuna ilişkin iddiaları reddetti.
Libyalı bakan, Washington'ın dikkatini ülkesine çekti
Libya'daki UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, geçen hafta ABD'ye gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde Amerikan basınına yaptığı açıklamada, "Ruslar, Libya'da ateşe körükle gidiyor, çözümden ziyade krizi derinleştirmeyi amaçlıyor." diye konuştu.
Başağa, "Ruslar'ın Libya'da Muammer Kaddafi yanlılarını iş başına getirerek NATO ülkelerini güneyden kuşatmaya çalıştığı" değerlendirmesini yaptı.
- ABD'den "Trablus'a yönelik operasyon durmalı" çağrısı
Başağa'nın ABD'li yetkililerle Amerika'da yaptığı görüşmelerin ardından, Libya'daki olaylara uzak kalmak isteyen Washington'ın tutumu da değişti.
Görüşmenin ardından, ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"ABD, Libya'daki Ulusal Ordu'nun Trablus'a yönelik saldırısının durması çağrısı yapıyor. Bu, Libya'ya dış müdahaleleri önlemekteki Washington-Trablus iş birliğini derinleştirecek, meşru devlet idaresini güçlendirecek ve çatışmaya yol açan meselelerin ele alınmasını sağlayacaktır.
Libya halkının iradesinin aksine Rusya'nın çatışmadan istifade etme çabası karşısında, ABD hükümetinin birçok birimini temsil eden ABD heyeti, Libya'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne desteğini bir kez daha vurgulamıştır."
ABD'den başkentteki meşru hükümete ilk defa bu boyutta gelen destek, Donald Trump'ın bir sosyal medya paylaşımıyla tersine dönecek mi henüz bilinmiyor. Ancak, Washington'ın bugüne kadar Libya'ya yaptığı en güçlü çağrı, Fransa, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Hafter'e sağladığı diplomatik ve lojistik desteği zora sokabilir.
Hafter cephesi operasyonların şiddetini artırdı
ABD'den gelen bu açıklamalar karşısında Hafter cephesi diplomatik alanda sessiz kalmayı tercih ederken, askeri sahada ise operasyonlarının şiddetini artırdı.
Hafter güçlerine ait silahlı insansız hava aracının (SİHA) salı günü başkentin güneyindeki Vadi er-Rebi bölgesinde bisküvi fabrikasını hedef aldığı saldırıda çoğu yabancı uyruklu işçi 10 kişi hayatını kaybederken, 35'ten fazla kişi yaralandı. BM'nin Libya Özel Temsilciliği, "saldırının savaş suçu sayılabileceği" açıklaması yaptı.
Bölgesel gelişmeler Hafter'in aleyhine
Libya'nın sınır komşusu Tunus geçen ay, hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçimini tamamladı.
Tunus'ta cumhurbaşkanlığı seçimlerini bağımsız aday Anayasa Profesörü Kays Said kazanırken, parlamento seçimlerini Nahda Hareketi birinci sırada tamamladı.
Tunus'un yeni Cumhurbaşkanı Said, Libya konusunda uluslararası tanınırlığa sahip Trablus hükümetinden yana tavır sergileyerek, Devlet Yüksek Konseyi Üyesi Halid el-Mişri ile Tunus'ta bir araya geldi.
Aynı şekilde, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın istifasının ardından 12 Aralık'ta, Cezayir de cumhurbaşkanlığı seçimlerini bitirerek geçiş dönemini tamamlamak istiyor.
Hafter'in "Libya'daki savaşı Cezayir'e taşıyacağız" yönündeki açıklamaları, batıdaki Cezayir ordusunu, Libya'ya yönelik alarma geçirmişti.
Tüm bu bölgesel gelişmeler, Hafter'den ziyade, uluslararası tanınırlığa sahip Trablus'taki UMH'nin lehine gibi görünüyor.
Berlin Konferansı'nın tarihi kesinleşemedi
Uluslararası toplumun Libya'ya yönelik çözüm arayışlarında, son olarak Berlin'de tüm ilgili ülkeleri ve Libyalı tarafları bir araya getirecek bir konferans planlanıyordu.
Ancak konferansın ilan edildiği eylül ayından bugüne konferans tarihi, katılacak ülkeler ve Libyalı taraflar netleştirilemedi.
Bir Alman yetkilinin bölge basınında yer alan açıklamalarına göre, toplantıya katılacak ülkeler, BM Güvenlik Konseyi daimi beş üye ülkesinin yanı sıra Almanya, İtalya, Türkiye, Mısır.
Toplantının ilk olarak ekim ayında yapılacağı gündeme gelmişti ancak halihazırda aralık ayında yapılma ihtimali dile getiriliyor.