Rusyada müslümanlık korkutuyor

Rus Noviye izvestiya gazetesinde, ''Rusya İçişleri Bakanlığına göre
Müslümanlığı Kabul Eden Ruslar Terörist Oluyor'' başlıklı haberde, Rusya İçişleri  Bakanlığı Privoljskiy Bölgesi Genel Müdürlüğünün Terörle Mücadele Merkezi Başkanı Albay Leonid Tamayko7nun bu konudaki endişelerini geçen hafta düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği kaydedildi.

Tamayko, diğer inançları kabul eden bazı Slavların, yasa dışı silahlı çete
ve terör örgütlerinde faaliyet gösterdiğinin belirlendiğini belirterek, ''Düşmanı
kendi silahıyla vurmak amacıyla İslam diniyle ilgili araştırmalar yapmak üzere, özel bir İslam dini kütüphanesi kuruldu'' dedi.

Basın toplantısına katılan Rusya İçişleri Bakanlığı Privoljskiy Bölgesi
Genel Müdürlüğü Başkanı General Vladimir Şerbakov da açıklamasında, ülkedeki istikrarsız durumun iki kaynağı olduğunu belirtti.

İlk kaynağın, Rusya'ya gelen bazı göçmenlerin beraberlerinde silah,
uyuşturucu ve aşırı dinci yayınlar getirmeleri olduğunu kaydeden Şerbakov, ülkeye çalışmak için gelen göçmenlerin, toplu olarak iskan edilmeleri gerektiğini söyledi. Şerbakov, ''Diğer ülkelerden gelen göçmenler, mutlaka toplu olarak iskan edilmeli.

Göçmenlerin, Rusya'ya kendi örf ve adetlerini veya kültürlerini getirme
hakları bulunmuyor. Rusya'daki kanunlara uymak zorundalar'' diye konuştu.
Gazete, herkesin ''Rus normlarına'' uyum sağlamakla yükümlü olduğunu
söylemenin oldukça ilginç bir durumu yansıttığını belirterek, şu görüşlere yer
verdi:

''Anlaşılan, İçişleri Bakanlığının üst düzey yetkilisinin ağzından, değişik
kültürlerin toplum düzeni açısından bir tehlike oluşturduğuna ilişkin böyle bir
tezi savunması, insanların kafalarını çok karıştıracak. Üstelik, bu tehlike,
sadece göçmenler değil, aynı zamanda din değiştiren Rus vatandaşları için de geçerli olacak. Tamayko, açıklamasında çok daha ileri giderek İslam'ı kabul eden Slavların sayısının!artmasının endişe verici bir durum olduğunu belirtiyor.

Tamayko'ya göre, İslam'ı kabul eden Slavlar, daha sonra aşırı dinci örgütlerin üyesi oluyor. Tamayko, Terörle Mücadele Merkezi yetkililerinin, söz konusu
faaliyetlere karşı mücadele başlattığını ifade ederek, yürütülen mücadele
çerçevesinde kurulan İslam Dini Kütüphanesinde aktif bir şekilde İslam Dini ile ilgili bilgileri değerlediklerini de söúlerine ekliyor.''
Sosyolog Monika Wolrab-Zar, konuyla ilgili Noviye İzvestiya'ya yaptığı
açıklamada, şunları söyledi:

''Rus polisi, bunun sadece Rusya'ya özgü bir gelişme olmadığını bilmeli.
Dünyadaki Hristiyanların büyük çoğunluğunun, en genç, aktif ve kitlesel bir din olan İslam'a karşı ilgi duyduğu bilinmekte. Örneğin, temmuz 2004 ve haziran 2005 tarihleri arasında Almanya'da 4 bin kişi Müslümanlığı kabul etmiştir.''

Almanya'da İslam'ı kabul edenlerin sayısının bir önceki döneme kıyasla 4 kat fazla olduğunu ifade eden Wolrab-zar, ''Daha önceleri İslam'ı kabul edenlerin çoğu Müslümanlarla evlenen kadınlardan oluşuyordu. Şimdiyse Almanlar ideolojik düşüncelerden hareket ederek İslam'ı seçiyor'' dedi.

Rusya Bilimler Akademisine bağlı Avrupa Enstitüsü uzmanlarından Aleksey
Gromiko da açıklamasında, İngiltere ve ABD'de de Müslümanlığı kabul edenlerin sayısının giderek arttığını belirterek, şunları söyledi:
''Rusya'da da benzer gelişmeler yaşanmakta. Son zamanlara kadar Rus
Müslümanların çoğu, Müslüman ülke vatandaşlarıyla evli Rus kadınlardı. Fakat son yıllarda öncelikle gençlerin İslam dinini seçmesi, dikkat çekici bir gelişme.

 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen yıl yabancı gazetecilerin Rus
Müslümanlarına terör eylemi yaptırmanın daha kolay olduğu yolundaki bir soruya,
'Rusya'daki Müslümanlar, toplumumuza yabancı insanlar veya göçmen değiller.
Onlar, öz topraklarında yaşayan ve Rusya vatandaşı olan Ruslarlır' karşılığını
vermişti..''