Rusya ve Ukrayna basınında Kırım krizi

Rusya ve Ukrayna gazetelerinin ilk sayfaları Kırım'daki krizle ilgili olarak karamsar bir tablo yansıtıyor. Kremlin'in kararlı tavrına dikkat çeken Rus gazeteleri, Moskova yönetiminin vatandaşlarını savunması gerektiğini vurguluyor.

Gözlerini Batı'nın tavrına çeviren Ukrayna gazetelerinde ise endişeli bir hava göze çarpıyor.

"Saldırgan değiliz"

Rusya'da yayınlanan Nezavisimaya Gazeta'dan Nikolay Mironov, ülkesinin vatandaşlarının tehdit edilmesine seyirci kalamayacağını söylüyor. "Ülkemiz asla saldırgan olmadı" diyen Miranov'a göre eski Sovyet cumhuriyetlerindeki Rusların geleceklerinin korunması Rusya'nın sorumluluğu ve bu gerekirse söz konusu ülkelere asker göndermeyi de gerektiriyor.
Rossiyskaya Gazeta'daki bir haberin başlığı ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un "Milyonlarca insanımızı G8'e değişmeyeceğiz" şeklindeki açıklaması. Lavrov, Sanayileşmiş Ülkeler Grubu'ndan ihraç edilmelerinin umurlarında olmayacağını söylemişti. Rusya Savunma Bakanlığı'nın yayın organı Krasnaya Zvezda'daki bir haberin başlığı da aynı tavrı yansıtıyor: "Teslim olmayacağız."

Rusya basınında bugünlerde dikkat çeken bir diğer konu da giderek daha da fazla hissedilen Amerikan karşıtlığı. Bazı Rus gazeteleri, Washington'u Ukrayna muhalefetini finanse etmekle suçluyor.
Trud gazetesinden Sergey Frolov, Ukrayna'daki göstericilerin "düzenli olarak Amerikan vergi mükelleflerince finanse edildiğini" yazıyor.
Nezavisimaya Gazeta'dan Nikolay Mironov'a göre de, Kiev'in Bağımsızlık Meydanı'ndaki "militan timler" Polonya ve Letonya'da Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) gözetiminde eğitildi.

Rossiyskaya Gazeta'dan Vladislav Vorobyev ise ABD'yi çifte standartla suçlamış. Yazısından bazı satırlar şöyle:
"Washington ulusal çıkarlarının korunmasını gerekçe göstererek Irak ve Libya'yı bombaladığında ve Suriye'yi 'kırmızı çizgiler' ile tehdit ettiğinde, tüm bunlar görünüşte 'demokrasinin' zaferi için yapılıyor. Moskova, bazılarını sadece Rusça konuştukları için ortadan kaldırma niyetlerini gizlemeyenlere karşı sadece sözlü olarak baskı yaptığında, boykotlar ve gerçek tehditlerle yüzleşiyor."

'Kara pazartesi'

Rusya'nın etkin ekonomi gazeteleri ise ülkede pazartesi günü borsada görülen sert düşüşe ve ülkenin para birimi rublenin daha da değer kaybetmesine odaklanmış.
Vedomosti gazetesinin başlığı, "Histerik an".

Kommersant'tan Vitaliy Gaydayev ise borsadaki düşüşü "Kara Pazartesi" olarak nitelendirmiş ve eklemiş: "Yatırımcılar Rus siyasetçilerin tutumlarına asla dünküm kadar olumsuz yanıt vermemişerdi.".
RBK gazetesinin manşeti "72 milyar rubleye elveda: Moskova Borsası, Kırım'daki harekatın ekonomiye ilk faturasını gönderdi".

Nezavisimaya Gazeta da, Kırım'daki son gelişmelere Batı'nın yaptırımlarının da eklenmesi halinde, Rusya'da federal bütçenin bundan çok olumsuz etkilenebileceği uyarısı yapmış.
Vedomosti'den Kirill Rogov ise Rusya'nın Kırım'daki müdahelesinin, uluslararası toplumu Ukrayna'ya ekonomik ve siyasi yardım yapılması yolunda teşvik edeceğine dikkat çekiyor. "'Ukrayna için Marshall Planı' üç ya da dört gün öncesine göre çok daha gerçek bir seçenek olarak görülüyor" demiş Rogov.

'Hitler senaryosu'

Ukrayna gazetelerinde ise Kırım'daki son gelişmeleri nelerin izleyeceği yolunda yapılan spekülasyonlar göze çarpıyor.

Bazı gazeteler son gelişmelerin, Ukrayna'nın Sovyetler Birliği'nin parçası olduğu 2. Dünya Savaşı'nda yaşananları anımsattığı görüşünde.

Ukrayina Moloda gazetesinden Danylo Ivaniv ve Lesya Voloshka'ya göre, Almanya da o dönem savaşı Rusya'nın son askeri müdahalesi ile aynı nedenle başlatmıştı.

Aynı gazeteden Vasyl Sadovskyy ve Taras Zakusylo ise Ukrayna'nın askeri birimlerinin Rus ordusuna direnebileceğini kanısında. Ancak "Meşru müdafaa, askeri görevin yerine getirilmesi ve geri çekilme arasındaki ince çizginin nereden geçtiği belirsiz" diyor gazetenin muhabirleri.

Den gazetesindeki haberin başlığı ise "Bu bir işgal!" Ukrayna gazetesinin haberinde şu satırlar göze çarpıyor: "Eğer bu Batı ile Rusya arasındaki bir jeopolitik meydan okuma ise fazla ileri gidildi."
Segodnya gazetesinden İrina Kovalçuk da "Rusya Federasyonu'nun kullandığı metodlar ve araçlar kabul edilemez" demiş yazısında.

Kovalçuk'a göre Ukrayna için tek umut Batılı ülkeler ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Rusya'ya yaptırım uygulaması.