Rusya Dünya Ticaret Örgütü'ne katıldı

18 yıldır Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olmayan en büyük ülke olan Rusya Federasyonu, bugün örgüte resmi olarak üye oldu.

Rusya'nın katılımıyla Dünya Ticaret Örgütü'nün üye sayısı 156'ya yükseldi.

Merkezi Cenevre'de bulunan örgüte uzun süredir şüpheyle yaklaşan Rusya, daha kaliteli Batı yapımı ürünlerin pazarına girmesinin ekonomisine zarar verebileceğinden endişe duyuyordu.

Rusya lideri Vladimir Putin 21 Temmuz'da Dünya Ticaret Örgütü'ne giriş için gerekli son belgeyi de imzalamıştı. Putin imzanın ardından Dünya Ticaret Örgütü üyesi ülkelerin Rusya'ya ihtiyaç duyduğunun altını çizmişti.

Rusya 2 trilyonluk ekonomisiyle örgüte girmesinin ardından küçük bir Pasifik ada ülkesi olan Vanuatu'da sessiz bir biçimde örgüte katıldı.

Şu anda 156 üyesi bulunan örgüte gelişmiş dünya ülkelerinin neredeyse tamamı üye.

Rusya Çin kadar şanslı olmayacak

Rusya gibi Çin de ilk başta Dünya Ticaret Örgütü'ne şüpheyle yaklaşmış ancak 2001 yılında üyeliği kabul etmişti. Çin üyeliğinin ardından büyük oranda yabancı yatırım almıştı.

Ancak Rusya'nın örgüte girişinin ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelen Çin kadar şanslı olmayacağı düşünülüyor.

Rus ekonomisi dünyadan gelecek bu tip bir yardımla büyüyecek yapıda değil. Ayrıca yabancı yatırımın on yıl önceki kadar hareketli olmadığı düşünüldüğünde Rusya'nın üyeliğiyle birlikte agresif bir büyüme içine girmesi olası görünmüyor.

Elbette yine de Rusya örgüte girişi nedeniyle bir çok yarar sağlayacak.

Şu anda ticaret bariyerleri Rus ihracatçılara yılda 1.5 ila 2 milyar arasında bir bedele mal oluyor.

Dünya Ticaret Örgütü üyeliği ile birlikte bu bariyerler düşecek ve ihracatçıların karı artacak.

Ayrıca Rusya'da kendi bariyerlerini düşürecek, mesela 2019 yılına kadar ülkede yabancı otomobillerin fiyatları yarı yarıya azalacak. Bu da pazarı canlandıracak ve şirketler daha fazla yatırım yapma imkanı bulacak.

Bütün bu değişimler sonucunda rekabete dayanamayan bazı Rus endüstrilerinin çökeceğinden endişe duyuluyor. Özellikle Rus otomotiv endüstrisinin batı rekabetiyle başedemeyeceği düşünülüyor ancak telekominikasyon endüstrisi ve bankalar bu üyelikten büyük kar sağlayacak.

Ayrıca bir çok kişi bu üyeliğin Kremlin'i kapitalizme uyum sağlama sürecini ve reformları hızlandırmaya iteceğine inanıyor.

HSBC'den Ed Conroy ''Dünya Ticaret Örgütü sihirli bir değnek değil, Rusya bir anda bir yatırım cennetine dönüşmeyecek ancak kısıtlamalar azalacağı için elbette ülkedeki fırsatlar da artacak'' dedi.

Conroy'a göre yeni düzenden en çok kâr sağlayan bankalar olacak. Havayollarının da yeni düzende atağa geçeceğine inanıyor.

Ancak Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy, Rusya'dan kısa vadede çok büyük bir değişim beklenmemesi gerektiği görüşünde.

Lamy ''Çin'in 2001'de gerçekleştirdiği mucizeyi 2012'nin Rusya'sı ile kıyaslamak mümkün değil. Ayrıca Moskova ticarete açılımını kademeli yapmak istedi. Kimse büyük bir patlama beklemesin'' dedi.