Rüşvet vermedi 14 yıl hapis yedi
Abone olİşadamı Faruk Bozbey Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı'nın özel davetiyle Türkmenistan'a gitmişti.
Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov'un izin ve kararıyla vergiden
muaf tutulan Türk işadamı Faruk Bozbey milyonlarca dolarlık yatırım
yaptığı Türkmenistan'da, vergi kaçırmak suçundan 14 yıl hapse
mahkum edildi. Adana'lı işadamı Faruk Bozbey 1998 yılında
Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı'nın özel davetiyle
Türkmenistan'a gitti. Sabah Gazetesi'nin haberine göre Saparmurat
Türkmenbaşı Uluslararası Vakfı'yla birlikte Türkmenbaşı'nın beş bin
hektarlık arazisinde tarım yapmaya başladı. Cumhurbaşkanı'nın Resmi
Gazete'de yayınlatarak devreye soktuğu özel fermanla vergiden muaf
tutulan işadamı, şimdi vergi kaçırmak suçunda hapiste. Kesinleşen
cezası 14 yıl olan Faruk Bozbey'in eşi çaresiz. Telefonla
görüştüğümüz Nuray Bozbey günlerdir uyku uyumadığını ağlayarak
anlatıyor. Çıkış Yolu Arıyorlar Türkmenistan'da hiçbir tanıdığı
olmadığını söyleyen Bozbey çıkış yolu aradıklarını ifade ediyor.
Genç kadın sonrasını da "Güvenli olmadığı" gerekçesiyle telefon
yerine elektronik posta aracılığıyla aktarıyor. Nuray Bozbey; "Biz
burada çok zor durumdayız eşim hapiste, bizi buradan kurtarın"
dedikten sonra eşi ile birlikte yaşadıklarını tüm ayrıntılarıyla
anlatıyor. Nuray Bozbey'in ifadesine göre, Faruk Bozbey kendisine
vergi muafiyeti sağlandığını zannederek 1998'de Türkmenistan'da
tarım sektöründe iş yapmaya başladı. Ancak 2003 yılı sonlarında
Bozbey'in şirketine gelen vergi müfettişleri, beş yıllık gelir
vergisi biriktiğini ve borcunu bir an evvel ödenmesi gerektiğini
bildirdiler. İtirazlar Boşuna Vergi borcu 6 milyar Manat (yaklaşık
1 milyon 300 bin dolar) olan Bozbey'in vergi dairesine yaptığı
itirazlara kimse kulak asmadı. Türkmen yetkililer, vergi borcu
bulunduğunu iddia ettikleri Bozbey Şirketi ve vakıf yönetimine dava
açtılar. Üç ay süren dava geçen hafta içinde sonuçlandı ve Bozbey
vergi kaçakçılığı ve dolandırıcılık suçlarından 14 yıl hapis
cezasına çarptırıldı. Nuray Bozbey tüm bunlar olup biterken tam bir
baskı altında kaldıklarını iddia ediyor; "Henüz eşimle görüşemedim.
Önceki gün konsolosumuz zar zor izin alıp görüşebildi. Biz 2003
yılı Mayıs ayından beri burada kalmaya bir şekilde mahkum edildik.
O tarihten beri elimizdeki belgelerle itiraz ve mücadelemiz
sürüyor. Eşim elçilik yetkililerinin önünde saatlerce sorgulandı.
İfade tutanağı zorla imzalatılmak istendi. Elçilik yetkililerimiz
şahit. Vakıf Müdürü tarafından hazırlanan bir protokol zorla
imzalatılarak tüm ürünlerin parasının vakfa geçirilmesi, böyle
yapılırsa her şeyin düzeltileceği söylendi" Şoktayız Faruk
Bozbey'in Adana'da bulunan ve aynı zamanda Akdeniz İhracatçılar
Birliği Başkanı olan kardeşi Tarık Bozbey ise gelişmelerin şokunu
yaşadığını belirterek şöyle konuşuyor; "Orada bize Türkmenbaşı
Vakfı'na tahsis edilmiş çok güzel bir arazi verdiler. Bu arazi elli
bin dönümlük bir araziydi. 22 yıllığına bize orayı bedelsiz tahsis
ettiler. Ben tekstil işi ile uğraşıyorum. Projelendirme yaptım.
Ağabeyim kontrat yaptı gitti. Orası bizden önce sekiz yıldır hiç
ekilmemiş boş bir araziydi. Şimdi başımıza gelenleri o zaman tahmin
bile edemezdik" Bozbey'in ifadesine göre ağabeyi kısa sürede o güne
kadar hiç ekilmemiş araziyi yeşil bir cennete çevirdi ve doğru
yatırım yapan Faruk Bozbey kısa zamanda yatırımlarının karşılığını
da aldı. Ve anlaşıldığına göre zaten sorunlar da tam bu noktada
yaşanmaya başlandı. Rüşveti Önemsemedik Gelişmelere tanık olan
Tarık Bozbey, "Bizim şirketimiz Cumhurbaşkanı'nın kararıyla
vergiden muaf tutuldu. Hatta bu karar 16 Mart 1998 tarihinde
Türkmenistan'ın resmi gazetesinde de yayınlandı. Yani iki ahbap
çavuşun arasındaki bir protokol değil. Tamamen resmi bir şey.
Ayrıca 2000 yılında da Maliye ve Cumhurbaşkanlığı tarafından kaleme
alınan bir kontratımız daha var." Dört beş ay önce bu işten şu veya
bu şekilde istifade etmek isteyen bürokratların kendilerine problem
çıkarmaya başladıklarını dile getiren Tarık Bozbey Önce ufak tefek
rakamlardı mühim değil dedik verdik. Sonra rakam biraz daha büyüdü.
Mühim ama canımız sağolsun deyip yine verdik. Ama son noktada
tümünü ister hale geldiler. Son olay da bundan çıktı zaten.
Ağabeyim artık rüşvetin önünü alamaz hale geldi. Son noktada
ağabeyime tüm yatırımlarını orada bırakıp Türkiye'ye dönmesi için
baskı yapmaya başladılar. Bu baskıya boyun eğmeyince de hapse
attılar" şeklinde konuştu.