Rüştüye atılan o dayak
Abone olFenerbahçeli Rüştü'nün antreman tesislerinde yediği o dayağın sırrı çözüldü
"Kelebek operasyonu"na ilişkin telefon kayıtları, Sedat Peker ve
kendisine yakın isimlerin federasyon seçimlerinde nasıl kulis
yaptığını da gözler önüne seriyor
Örtbas edilen ŞİKE BELGELERİ - 5
LUBE AYAR araştırdı
Yıl 2004... Dönemin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Haluk
Ulusoy, 10 Temmuz'da yapılacak Olağan Genel Kurul'a tek aday olarak
girmeye hazırlanıyor. Ancak, Gençlerbirliği'nin Bölge İdare
Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyla kongre erteleniyor. 15 günlük
süreçte yapılan açıklamalar ve siyasi baskılar sonucunda Ulusoy
aday olmayacağını açıklıyor.
Kongrede Mehmet Ali Yılmaz ile Levent Bıçakcı çekişiyor. Geri
çekilmek zorunda kalan ve röportajlarında "en kısa sürede geri
döneceğini" açıklayan Ulusoy ise perde arkasından Yılmaz'ı
destekliyor. Ulusoy'a en yakın isimlerden Hüsnü Hayali de Yılmaz'ın
listesinde yer alıyor. Fakat, Hasan Doğan'ın ve 1. Lig kulüplerinin
büyük çoğunluğunun desteğini alan Bıçakcı, 23 Temmuz'daki seçimden
ezici bir farkla galip ayrılıyor. Peker, bu süreçte dinlemeye
takılan konuşmalarda, Yılmaz'ın kaybedeceği bir işe girişmesine
kızsa da "gerekli telefon trafiği" için harekete geçiyor.
Peker, 5 Mart 2004'te henüz Ulusoy'un başkanlığının önünde bir
engel yokken, kız kardeşinin eşi olan Sivasspor Başkanı Mecnun
Otyakmaz'la yaptığı telefon konuşmasında, "Davut benimle görüşmek
istemiş. Bu seçimlerle ilgili mi, hayırdır?" deyince, "Yarın
öğleden sonra birlikte olacağız. Oradan size geliriz, görüşürüz"
karşılığını veriyor. Peker ise, "Bu seçim konularından dolayı...
Benim organize ettiğimi biliyor mu, seçim konularını o şeyleri
filan?" diyor.
Otyakmaz: Hakemler hakkında serzenişti
ERAYDIN AYTEKİN Sivas DHA
Sedat Peker'in kız kardeşinin eşi olan Sivasspor Başkanı Mecnun
Otyakmaz, 2004'te eski Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi
Hüsnü Hayali'den hakemler için destek istediği telefon kayıtlarının
şike dosyasıyla yayımlanması üzerine açıklama yaptı.
Otyakmaz, yazılı açıklamasında, şike dosyasında adının geçmesinden
rahatsızlık duyduğunu söyledi. Otyakmaz şunları kaydetti:
"Önceki yıllarda olduğu gibi işi gevşek tutsaydık, hakkımızı
aramasaydık belki 2004 - 2005 sezonunda da şampiyon olamayacaktık.
Futbol camiası içindeki bir dostuma hakemler hakkında serzenişte
bulunmamın şike olarak yorumlanması hangi mantığa sığar, anlamakta
güçlük çekiyorum. O haftalarda MHK Başkanı Sabri Çelik de dahil
birçok yetkiliye şikâyetlerimizi ilettik. O gün de, bugün de en
büyük prensibimiz kimsenin hakkını yememek, hakkımızı da kimseye
yedirmeme çabasıdır. 10 milyon taraftarı olan Sivasspor camiası
olarak Temiz Futbol Kampanyası'na sonuna kadar destek vereceğimize
bir kez daha söz veriyoruz."
'Kıblemiz belli biliyorsun'
04.06.2004 (Saat: 16.48)
X Bay - Mecnun Otyakmaz
X: Yılmaz adaylığını açıkladı bugün.
Mecnun Otyakmaz: Öyle değil mi? Nasıl olacak bu işler?
X: Çok güçlü bir aday çıktı vallahi.
MO: Çok güçlü ama bilmiyorum nasıl olacak?
X: Kulüpte bildiğiniz bir sıkıntılar Haluk için biliyorsun.
MO: Evet, hayırlı olsun ya! Kıblemiz belli biliyorsun.
X: Senin kıblen, abiniz var.
MO: He abi var işte, abi ne derse o olur.
X: Yılmaz da abinizdir yani!
MO: Madem böyle bir ortam oluştu, onun kararı başka bir merciye
kalır, bakacağız ona.
X: Tabii canım o ayrı mesele, muhakkak öyledir de. Doğru değildi
ama iki Trabzonlunun aday çıkması.
MO: Ee işte öyle vurdururlar adamı!
X: Evet.
'Reis telefon trafiğine başladı'
20.07.2004 (Saat: 20.28)
Peker'e yakın isimlerden Atilla Yıldırım, - Eski TFF Yönetim Kurulu
üyesi Hüsnü Hayali ile konuşuyor.
Hüsnü Hayali: Atilla Abi, ben Mehmet Ali Bey'in yanındayım.
Atilla Yıldırım: Haluk da geldi mi?
HH: Yok, ben geldim.
AY: Reisle görüştüm ben, telefon trafiğine başladı da! Şansımız var
mı? Evet, hayır de ben anlarım.
HH: Fena değil.
AY: İyi şimdi Bursa'yla konuşuyorum, daha tam belli değil
diyormuş.
HH: Yav .. et onları bir şey olmaz, zaten iki tane oyları var, bir
halt yiyemiyorlar.
AY: Tamam Hüsnücüğüm, beni bir ara da. Reis, "Hüsnü ile
görüşsünler" demiş. Hüsnü Abi ne diyor, diye. Bilmiyorum o bana
bilgiler verecek. "O da çalışıyor, rezil olmayalım" dedi.
HH: Tamam abi
'Kaleci Rüştü adam değil tamam mı?'
Fenerbahçe, 14 Aralık 1999'da 2. Lig takımlarından Pendikspor'a 2-1
yenilerek, Türkiye Kupası'ndan eleniyor. Maç sonrası bir grup
taraftar Dereağzı tesislerine giderek tepki gösteriyor. Rüştü
Reçber, tesislerden ayrıldığı sırada birkaç kişinin saldırısına
uğruyor. Telefon kayıtları ise Rüştü'nün o sırada tesislerde
bulunan Otyakmaz'ın adamları tarafından darp edildiğini gösteriyor.
Otyakmaz, bu konuda "Ferudun" isimli gazeteciyle şöyle
konuşuyor.
05 Ağustos 2004 (Saat:12.10)
Ferudun: Başkan beni sevmiyor. Ama bu konuda doğrunun ortaya
çıkmasını istiyorum. Abi bir hadise yaşadım, Fenerbahçe'yle hiç
ilgisi olmayan. Allah'ın sevdiği kuluymuşuz bağırsaklarımıza
gelmedi. Bunu bile Aziz Yıldırım'a bağladılar abi. O yüzden şu
Rüştü olayı için bana bir açıklama yapar mısın?
Otyakmaz: Ya şimdi Rüştü bir defa adam değil tamam mı? Kesinlikle
kimse oraya, kimse ona bir şey yapmak amacıyla gitmedi. Dışarıda
bir ton insan vardı, onları oradan dışarı çıkarmak için gittik.
Alpay'ın odasındaydık, şey geliyor kaptan seninle görüşmek istiyor,
diyor tamam mı? Çıkıyoruz, bakıyorum telefonla görüşüyor, "Tamam
başkanım" diyor. Sanıyorsun ki, Yıldırım'la görüşüyor. Ali Şen'le
konuşuyormuş ama. Görüşmesi bitsin de konuşalım, nasıl yapacağız bu
işi diye bekliyor insanlar.
Sonra bir haber geliyor kaptan gidiyor diye. İbolar da var ama
diğerleri iyi Fenerbahçeli.
Tabii herkes ... oluyor, hem görüşmek istiyor hem de s.. takmadan
yürüyor gidiyor, gibi. Millet indi aşağı tam arabanın başında "Ee
kaptan nereye?" dedik. "Size ne? Size mi hesap vereceğim" dedi.
Baktım saçmalıyor. "S... git, bin arabana git, şimdi s.. seni"
dedim. Böyle yani, İbo da kızdı mızdı ama orada geldi çocuk
yalandan bir şey yaptı. Dövülmesi derken.. adam iki saat dayak mı
yedi?
F: Bunları yazalım abi işte.
MO: Bunlarla gündeme gelmek istemiyorum. Benim de artık bir
sorumluluğum var.
Başkanların hiç umudu yok!
Şike iddialarını değerlendiren Tanrıverdi, "Şikâyet etseniz ne
olacak. Geçen sezon Rize - Denizli maçının TV'den naklen
yayımlanmasını istedim. Gece 23.00'te, nasıl bir güçse eğer, yayını
engelledi. İşte size şikâyet. İyi de ne değişti?" dedi
SPOR SERVİSİ
Star TV'de önceki gece yayımlanan Telegol programında şike olayları
masaya yatırılırken, futbolun bütün birimleri şikâyetlerini dile
getirdi.
Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Denizlispor Başkanı Ali İpek
ve eski Samsunspor Başkanı Adnan Ölmez'in katıldığı programda
yaşanan birçok olay masaya yatırıldı. Ancak Tanrıverdi en çarpıcı
açıklamaları yapan isim oldu. Tanrıverdi, "Şikâyet etseniz ne
olacak. Ben geçen sezon Rize -Denizli maçının TV'den naklen
yayımlanmasını istedim, bazı dedikodular olduğunu söyledim. Tamam
dediler. Ancak gece 23.00'te, nasıl bir güçse eğer, bu yayını
engelledi. Sonuçta Denizlispor galip geldi. İşte size şikâyet. İyi
de ne değişti?" dedi.
Ali İpek soruşturmaya açık olduklarını belirtirken, Adnan Ölmez de
yaşadığı olayı anlattı. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde Futbol
Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un katılımıyla, Milliyet'in
günlerdir sürdürdüğü şike belgeleri masaya yatırıldı.
Ulusoy: Böyle bir şey duymadım
Ulusoy, Türkiye'de hiçbir futbolcunun maç sattığına inanmadığını
belirterek, "Ben bugüne kadar böyle bir şey duymadım" dedi. Başkan,
"Milliyet gazetesinde cumadan beri sürdürülen bir dizisi var.
Rizespor kulübüyle ilgili telefon konuşmalarının kayıtları
yayımlanıyor. Bunlarda mı bir belge veya kanıt değil?" sorusuna ise
şu yanıtı verdi:
"Geçmişte de bu haberler yayımlandı. Meclis'te kurulan soruşturma
komisyonuna tüm bu konuşmalar geldi. Türk futbolunda ismi geçen
herkes çağrıldı. Suçlu bulunamadı. O günlerde bu belgeler bize
verilseydi, gereğini yapardık, ancak verilmedi. Şimdi de lig bitti,
iki ay sonra Tanrıverdi ile Ölmez konuşuyorlar. Gönül isterdi ki,
ligler biter bitmez bu konuşmaları yapsalardı."
Tanrıverdi ise bu noktada devreye girdi ve Ulusoy'a "Belgeler
ortaya yeni çıktı. O nedenle ben de konuşmaya başladım. Daha önce
de bu lig temiz değil diye konuştum, 45 gün ceza aldım. Ama
incelemelerin peşinde olacağız. Tüm raporları göreceğiz" yorumunu
yaptı.
Ulusoy da belgesiz, tespit edilmemiş konuşmalar sonucunda bir kulüp
hakkında karar veremeyeceğini tekrarladı, "Elinizde bir belge
varsa, getirin, eğer işlem yapmazsam, görevi bırakırım" diye
konuştu.
Telegol'e katılan başkanlar, bundan önce yaşananların, Milliyet
gazetesinde de belgeli yayımlanmasına rağmen, hiçbir şeyin
değişmediğini ve değişmeyeceğini söyledi. Başkanlar, çözüm
üretmenin gerekliliğini de vurguladı.
İtalya'yı geçeriz
BÜLENT SARIOĞLU Ankara
Milliyet'in açtığı şike dosyasında yer alan olayları araştıran TBMM
komisyonu üyeleri, bir yıl önce yaptıkları önerilerin dikkate
alınmamasından yakındı.
Şikenin ceza yasalarında tarif edilmesini, geleceğe dönük bir
temizlik için gerekirse "pişmanlık" düzenlemesi bile çıkarılmasını
isteyen üyelerden AKP Uşak Milletvekili Ahmet Çağlayan, "Herkes
açık yüreklilikle konuşursa bizde İtalya'yı geçen bir durum olur"
dedi.
Çalışmalarını geçen yıl tamamlayan TBMM Türk Sporu'nda Şiddet,
Şike, Rüşvet ve Haksız Rekabeti Araştırma Komisyonu üyesi savcı -
hâkim kökenli Çağlayan ve diğer üyelerin görüşleri şöyle:
Olayı görenler kaçıyor
AKP Uşak Milletvekili Ahmet Çağlayan: Türkiye'de sadece
milletvekillerinin değil, herkesin dokunulmazlığı var. Sporda da
dokunulmazlar var. Türkiye'de şike olayları oluyor, ama delilini
ortaya çıkarmak zor. Kimse bu konuda beyanda bulunmuyor, çünkü
okkanın altına kendisi de gidecek. Komisyona dedikodudan başka bir
şey gelmedi. Geçen gün yolda bir kavga izledik, polisi çağırdık,
neticeyi takip ettik. Ama o olayı görünce kaçışanlar vardı. Bu olay
da böyle. Eğer görenler, bilenler gelir, açık yüreklilikle anlatır
ve belgelere ulaşılırsa, bizde İtalya'yı da geçen bir durum
olabilir.
Suçu tarif edelim
AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ: İtalya'daki yasal mevzuat
incelenmeli. Bu konuda yasal bir dayanak mutlaka olmalı. Hakemlerin
hepsi aynı şeyi söylüyor; geçmişin üstüne sünger çekerseniz herkes
konuşur ve bundan sonrasının önü açık olur. Hakemler komisyonda
konuşmadı. Öyle olunca komisyon somut olaylarda karar veremedi.
Bugünlerde konuşanlar o zaman bu bilgileri vermedi. Esas yapılması
gereken ceza kanununda bu suçu tarif etmek.
Yeni komisyon kurulmalı
Komisyonun Başkan Vekili, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin:
Herkes, 'Ben onunkini söylersem o da benimkini söyler' anlayışında.
Herkes birbirinin kirliliğini örttü. Şikeyle mücadele için bugün
koşullar daha uygun. Mafyanın futbol üzerindeki etkinliği çok
fazlaydı. Dolayısıyla korku vardı. Şimdi yeni bir komisyon
kurulmalı ve göreve başlamadan önce isteyen herkesin can
güvenliğinin sağlanacağına ilişkin güvence vermeli. Olan oldu,
geleceği kurtaralım. Geçmişte yapılanlar için de kimsenin
cezalandırılmayacağı yönünde güvence verilmeli.
Sporda genel af çıksın
CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık: Temiz Eller operasyonu
gibi bir operasyon olmalı. Spor için bir genel af çıkarılmalı.
Teşvik primi, hatır şikesini de kapsayacak şekilde suç tanımı
yapılmalı. Gizli bahiste uluslararası mafya var. O konuda herhangi
bir düzenleme yapmadılar. Kimlerin teşvik primi verdiğini kulüp
başkanları bile anlatıyor. Herkes bildiğini anlatsın. Ondan sonra
şikeye, hatır şikesine, teşvik primine adı karışan kim varsa
tasfiye edilir ve yeni bir spor adamı kuşağı gelir.
Ünlü: Yüksek Spor Konseyi kurulmalı
Eski Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve CHP milletvekili Fikret Ünlü,
Türk sporunun şike ve teşvik iddialarından ancak Yüksek Spor
Konseyi'nin kurulmasıyla kurtulabileceğini söyledi.
Milliyet'in yazı dizisini ilgiyle takip ettiğini vurgulayan Ünlü,
"Türkiye'de otorite boşluğu var. Bu tür olayların üstesinden
gelecek tek kurum kanaate dayalı karar verebilecek, yaptırım gücüne
sahip bir Yüksek Spor Konseyi'dir. Günümüzde kimse olaylar
karşısında irade gösterip problemleri çözmeye yönelmiyor. Ortada
ihbarlar iddialara uçuşuyor. Herkes konuşuyor, sert eleştiriler
yapılıyor. Ancak kimden sonuç beklendiği belli değil. Konular ya
komisyona ya da teftiş kuruluna sevk ediliyor. Kendi üzerlerinden
atılıyor" dedi.
Ceza kanununda değişiklik olmalı
Uzun soluklu bir mücadele başlatılması gerektiğinin de altını çizen
Ünlü, "Yüksek Spor Konseyi, seçimle işbaşına gelecek kişilerden
oluşmalı ve kanaate dayalı karar verme yetkisine sahip olmalı.
Türkiye'de spor mahkemelerinin kurulması için altyapı
oluşturulmalı. Ceza kanununda şike ve teşvikin suç sayılması için
değişikliğe gidilmeli" diye konuştu.
Kaynak: www.milliyet.com.tr