Rumlar:Erdoğan tuzak kuruyor
Abone olSimerini gazetesi, "Erdoğan Tuzak Kuruyor" başlığıyla haberi verirken, diğer gazeteler şu başlıkları kullandı.
Kıbrıs Rum basını, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın, "Ada'da, Ankara'nın taksim planlamalarını
yasallaştırmak ve göçmenlerin geri dönüşünü etkisiz kılmak
hedefiyle malum toprağa karşılık yetki ve devamında egemenlik
oyununu ileri götürmekte olduğunu" öne sürdü. BM Genel Sekreteri
Kofi Annan ve Amerikalılar'ın, bir kez daha 'başarısızlığa mahkum
olacak' bir müzakere sürecine dahil olmaktan kaçınmanın
yöntemlerini aradıkları da öne sürülerek, "Annan, Denktaş'a
güvenmemeye devam ediyor ve Kıbrıs Türk toplumu adına başka bir
müzakereciyi tercih edecek" görüşü savunuldu. Simerini gazetesi,
"Erdoğan Tuzak Kuruyor" başlığıyla manşetten verdiği haberinde,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Harvard Üniversitesi'nde
yaptığı konuşmadaki şu sözlerini okurlarına aktardı: "Kıbrıslı
Türkler, Kıbrıs'ın yüzde 36'sında yaşıyorlar. Belli bir miktar
toprak vermeye hazırız. Garantör güç olarak, bir öneri yapabiliriz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu yönde bir tutum beyan ediyor.
Kıbrıs sorununun çözümü bizim için önemlidir." Simerini'nin,
'güvenilir kaynaklara' dayandırdığı haberine göre Amerikalılar,
diplomatik yolla Rum tarafına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
Türk tarafının geçmişte vermeye niyetli olduğundan daha fazla
toprağı şu şartlarla vermeye hazır olduğunu ilettiler: 1 - Kıbrıs
Türk idaresindeki bölüme dönecek Rum göçmen sayısı, Annan Planı'nda
önerilenden daha az olacak. Bu yöntem, iki kesimliliği
destekleyecek ve göçmenlerin topyekün geri dönüş haklarını
'öldürecek'. 2 - Sözde iç egemenliğin güçlendirilmesi ve Merkezi
Federal Hükümetin güçsüzleştirilmesi hedefiyle, Kıbrıs Türk
oluşturucu devletinin sahip olacağı yetkilerin, Merkezi Federal
devletin yetkilerine oranla güçlendirilmesi konusunda karşılıklar
alacak. Gazete, haberinde, pazarlığa ulaşılabilmesi için önce
müzakerelerin başlaması gerektiğini vurgulayarak, "Şu ana kadar BM
Genel Sekreteri Kofi Annan, diyalogu yeniden başlatmaya hazır
değil. Üst hakemlik ve müzakerelerin sonucundan bağımsız olarak
referandumların nisan ayında yapılacağının peşinen taahhüt
edilmesiyle ilgili şartlarında ısrar ediyor" dedi. 'YAZILI TAAHHÜT'
ŞARTI Haravgi de, "Annan Bundan Sonraki Adımları İnceliyor"
başlıklı manşet haberinde, Genel Sekreter Kofi Annan'ın 3 Şubat
Salı günü ofisinde mesai arkadaşlarıyla biraraya gelerek, Kıbrıs
sorununun çözümünde bundan sonra atılacak adımları ele alacağını
bildirdi. Gazete, New York kaynaklı bilgilere dayanarak, Genel
Sekreter'in, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum Yönetimi Başkanı
Tasos Papadopulos ve Ankara ile Atina'ya birer mektup göndererek,
tarafların, müzakerelerin yeniden başlayacağını yazılı olarak teyit
etmelerini istemesinin an meselesi olduğunu da kaydetti. Gazeteye
göre Annan, Lahey'in yinelenmemesi için, tarafların mart sonuna
kadar müzakerelere başlanması ve nisan ayında da referandumların
yapılmasını taahhüt etmelerini isteyecek. Haravgi Gazetesi,
Türkiye'nin görevden alınmasını istediği BM Genel Sekreteri'nin
Kıbrıs Özel Temsilcisi De Soto'nun, Kıbrıs müzakerelerinde Annan'ı
temsil etmeye devam edeceğini de öne sürdü. ABD Dışişleri Bakanı
Colin Powell'in rolünün, Kofi Annan'ın çabalarını desteklemek
olacağını da ifade eden gazete, Washington yönetiminin,
müzakerelerin yeniden başlaması konusunda Yunanistan'a ve Rum
Yönetimi'ne "dayanılmaz baskılar" yapacağını da yazdı. Alithia
Gazetesi ise ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'in Kıbrıs sorununun
çözümünde aktif rol üstleneceğini ileri sürerek, bu tezi, Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Boucher'in açıklamasının da doğruladığını
savundu. Gazete ayrıca, Güney Kıbrıs'ta toplanacak Rum Ulusal
Konseyi'nin, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'a, BM Genel
Sekreteri'nin müzakereleri başlatmak için ortaya koyduğu şartları
kabul etmesi yolunda baskı yapmalarının beklendiğini de iddia etti.
Politis Gazetesi, "Annan Yazılı Taahhütler İsteyecek" başlıklı
haberinde, Genel Sekreter'in Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De
Soto'nun, Kofi Annan ve soruna 1 Mayıs'tan önce çözüm bulunması
konusunda faaliyete geçen Amerikalılar'la görüş alışverişinde
bulunmak için New York'taki BM merkezine döndüğünü belirtti.
'TÜRKLER, ANNAN'IN BAŞINI AĞRITTI' De Soto'nun Kıbrıs çalışma grubu
üyelerinin, 3 Şubat Salı günü yapılacak ve ABD Dışişleri Bakanlığı
Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston ve mesai arkadaşlarının da
yer alacağı 'kritik toplantıya' katılacağını vurgulayan gazete,
özetle şöyle devam etti: "Genel Sekreter'in yoğun kaygıları
bulunduğu görülüyor. En başta, Türk tarafının büyük 'evet'i çok
kolay söylemesinden başı ağrıyor. Çünkü geçen yıl Erdoğan'ın
Annan'a vaatlerine rağmen Türk tarafı, anlaşmanın imzalanmasında
iki kez durmuştu. BM'deki bir diplomat, Genel Sekreter'in, müzakere
prosedürüne dahil olmadan önce taraflardan yazılı taahhüt almaya
özen göstereceğine işaret etti." Türkiye Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri'nin üst hakemliğini kabul etmesi ve
olumlu adım atmasından sonra Annan ve Amerikalılar'ın, bir kez daha
'başarısızlığa mahkum olacak' bir müzakere sürecine dahil olmaktan
kaçınmanın yöntemlerini aradıklarını iddia eden gazete, diplomatik
bir kaynağın, 'nihai anlaşmanın hazır olduğu, yani boşlukların
doldurulduğu bu aşamada, Kıbrıs sorunuyla ilgilenmekte olanlardan
hiç birinin, müzakerelerin sonuç vereceğine inanmadıklarını'
söylediğini de aktardı. Gazete, aynı kaynağın, "İşgal lideri Rauf
Denktaş, geçen yılın mart ayında Lahey'de müzakerelerin
başarısızlığa uğramasına sebep olmasaydı, şu anda anlaşmanın büyük
bölümü hayata geçirilmişti" dediğini de yazdı. 'DENKTAŞ YERİNE
BAŞKA MÜZAKERECİ' Annan'ın Erdoğan'dan, 'Denktaş'ın işbirliği
yapacağı' konusunda güvence aldığını da vurgulayan gazete, "Buna
rağmen Genel Sekreter Denktaş'a güvenmemeye devam ediyor ve Kıbrıs
Türk toplumu adına başka bir müzakereciyi tercih edecek" ifadesini
kullandı. Politis Gazetesi ayrıca, Yunan hükümetinin, Kıbrıs
sorununun çözümü yönünde harcayacağı her türlü çabada BM Genel
Sekreteri Kofi Annan'la birlikte olacağını ve kısa süre önce
Atina'da gerçekleşen toplantılarında Rum Yönetimi Başkanı
Papadopulos'la plan üzerinde uzlaştıklarını Annan'a ilettiğini de
bildirdi. Mahi Gazetesi de, AKEL Basın Sözcüsü Andros Kiprianu'nun
açıklamalarına yer verdi. Son gelişmelerin ve Türkiye'de
gözlenmekte olan hareketlilikten sonra, şu anda var olan en büyük
tehlikenin, müzakerelerin yeniden başlamasının hatalı yönlere
sürüklenmesi veya hiçbir sona varmaması olduğunu öne süren
Kiprianu, "Bu tehlikeden kaçınabilmemiz için, BM prosedürünün takip
edilmesinde ısrarlı olmalıyız. Bu ısrarın en üst hedefi,
müzakereler başarısız olsa dahi Kıbrıs sorununun çözüm çabalarının
devamının garanti altına alınmasıdır" dedi. Kiprianu, Türk
yetkililerin son zamanlardaki demeç ve hareketlerinin, Ankara'nın,
Kıbrıs sorununu BM parametrelerinden çıkarmaya çalıştığını ortaya
koyduğu iddiasında da bulundu.