Rumlar'dan Türkiye'ye müzakere resti
Abone olKıbrıs'ta Rum tarafı yine müzakerelerden çekildiğini duyurdu. Gerekçe ise Türkiye'nin bölgeye savaş gemisi göndermesi.
Rumlar bir kez daha Türkiye'yi suçlayıp, müzakere
masasından kalktı! Rum lider Nikos Anastasiadis, Türkiye'nin
doğalgaz araması yapılan bölgeye savaş gemileri göndermesini
çekilmesini sert bir dille eleştirirken, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş
Eroğlu Rum tarafının tahrik edici açıklamalar yapmasının doğru bir
davranış olmadığını söyledi.
Rum lideri Anastasiadis, Parti Başkanları Zirvesi'nin ardından
yaptığı açıklamada, Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis
ve müzakere heyetiyle görüşmelerden çekilme kararı alındığını
bildirdi.
Müzakereleri askıya alma kararını Yunanistan Başbakanı Antonis
Samaras'ın desteklediği belirtildi.
RUM LİDERE DESTEK
Güney Kıbrıs'ta perşembe günü olması beklenen ancak
müzakereler dolayısıyla bugüne alınan Parti Başkanları Zirvesi'nden
de Anastasiadis'e destek kararı çıktı.
Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) lideri Andros Kiprianu,
toplantının ardından yaptığı açıklamada, partisinin Başkan
Anastasiadis'in kararını desteklediğini ifade ederek tüm parti
liderlerinin hemfikir olduğunu bildirdi.
9 EKİM'DE BİR ARAYA GELECEKLERDİ
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi lideri Nikos
Anastasiadis'in, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde 9 Ekim Perşembe
günü Lefkoşa'daki ara bölgede yeniden bir araya gelmesi
bekleniyordu. Liderler 17 Eylül'de yaptıkları ve BM Genel
Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin de
katıldığı görüşmede, yapılandırılmış müzakerelerde bir sonraki
aşamaya geçilmesi konusunda anlaşmaya varmıştı.
DERVİŞ EROĞLU'NDAN TEPKİ
Bu arada KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Güney Kıbrıs Rum
kesiminin, Türk tarafının açıklamalarını ve Türk Deniz
Kuvvetleri'ne ait gemilerin 9'uncu parselde yürütülen sondaj
çalışmalarını izlemesini bahane ederek gerginlik yaratmaya
çalışmasının ve görüşme sürecinin ortadan kalkacağı tehdidinde
bulunarak tahrik edici açıklamalar yapmasının doğru bir davranış
olmadığını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı basın bürosundan yapılan yazılı açıklamada,
Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun, Kıbrıs Rum kesiminin 9'uncu parselde
yürüttüğü sondaj çalışmalarına ilişkin, Güney Kıbrıs Rum yönetimi
lideri Nikos Anastasiadis'le New York ziyaretinden önce yaptığı son
görüşmede 9'uncu parseldeki araştırmaların bir süre ertelenmesi
gerektiği yönündeki görüşünü ilettiği ve ortak komite kurulması
çağrısını yinelediği belirtildi.
Açıklamada, "Bu uyarı ve önerilerimiz dikkate alınmadan adım
atılması sonucu ortaya çıkan gelişmelerin sorumlusu tamamen Rum
tarafıdır" ifadelerini kullanan Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafı
olarak Güney Kıbrıs Rum yönetiminin sözde münhasır ekonomik alanda
hidrokarbon yatakları konusunda yaptığı çalışmaları yakından
izlediklerini bildirdi.
Rum tarafının, Türk tarafının açıklamalarını ve Türk Deniz
Kuvvetleri'ne ait gemilerin 9'uncu parselde yürütülen sondaj
çalışmalarını izlemesini bahane ederek gerginlik yaratmaya
çalışmasının ve görüşme sürecinin ortadan kalkacağı tehdidinde
bulunarak tahrik edici açıklamalar yapmasının doğru bir davranış
olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, şunları kaydetti:
"Anavatan Türkiye'nin o dönemdeki Başbakanı, şu andaki
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'la 2011 yılı Eylül ayında New York'ta
birlikte imza koyduğumuz "Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Antlaşması"
ortadadır. Bu anlaşmanın içerisinde yer alan tüm hususlar günü
geldikçe ve gerektikçe uygulanacaktır. Anavatan Türkiye'nin tam
desteğiyle Kıbrıs Türk halkının hak ve hukuku mutlaka
korunacaktır.
Türk tarafı olarak Kıbrıs konusunun bir an önce var olan
gerçekler temelinde, Kıbrıs'ın bütününün yararına olacak şekilde
bir antlaşma ile sonuçlanması konusunda samimiyiz ve bunun için
üzerimize düşeni yerine getirmekte kararlıyız.
Yapılması gereken Kıbrıs'ın tüm kaynaklarını, 1960'ta kurulan
ve 1963'te silah zoruyla ele geçirilen devletin tüm olanaklarını
Rum halkının çıkarına kullanmak değildir. Yapılması gereken, Kıbrıs
Türk halkının o devletin eşit-egemen kurucusu olduğunu, Kıbrıs'ın
Rumların olduğu kadar Türklerin de vatanı olduğunu unutmadan
hareket etmektir.
Rum yönetimine bir kez daha hidrokarbon yatakları konusunda
çalışma yapacak bir ortak komite oluşturulmasını öneriyorum. Yine
daha önce ifade ettiğimiz üzere Türk tarafı olarak Anavatan
Türkiye'den deniz altından borularla Kıbrıs'a getirilecek suyun da
Ada'nın ortak yararı için bir barış suyu olarak
kullanılmasını da Rum komşularımızla ele almaya hazırız.
Kıbrıs, bölge için yeni bir gerginlik noktası değil, tam tersine
varılacak bir antlaşma ile bölge barışına katkı sağlayacak örnek
bir Ada olmalıdır."