Rumlar yine fikir değiştirdi
Abone olKıbrıs Rum tarafının, ekim ayında yeniden başlaması beklenen Kıbrıs müzakerelerinde gündemin ilk konusunu değiştirmek, anayasal konular yeri...
Kıbrıs Rum tarafının, ekim ayında yeniden başlaması beklenen
Kıbrıs müzakerelerinde gündemin ilk konusunu değiştirmek, anayasal
konular yerine, toprak başlığını öne almak istediği haber
verildi.
Politis Gazetesi, haberi “Koşullar Başlangıçtaydı... Kıbrıs Rum
Tarafı Gündemin Toprak İlk Konu Olacağı Şekilde Değiştirilmesini
İstiyor... Downer Çerçeveyi Müzakerecilerle Görüşmelerde Arayacak”
başlığıyla aktardı.
Gazete BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander
Downer’ın ekim ayına tarihlenen, müzakereleri yeni turunun
çerçevesini, iki tarafın müzakerecileriyle görüşmesinde
belirlenmesinin beklendiğini kaydetti.
ÇERÇEVEYİ DOWNER VE MÜZAKERECİLER BELİRLEYECEK
Downer’ın 13 Eylül Cuma günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos
Anastasiadis ve ardından da Rum tarafının müzakerecisi atanan
Andreas Mavroyannis ile görüşeceğini belirten gazete, edindiği
bilgilere dayanarak Anastasiadis’in müzakerelerin yeniden başlaması
şartlarının ele alınmasını Downer’ın müzakerecilerle görüşmesine
havale edeceğini yazdı, şunları ekledi:
“Yani müzakerelerin iki liderin resmî görüşmesiyle mi başlayacağı
yoksa çerçeveyi belirleyecek bir başlangıç konuşmasıyla mı
başlayacağı Downer’ın iki tarafın müzakerecileriyle görüşmelerinde
belirlenecek."
MAKSAT MARAŞ’LA İLGİLİ BAZI GÖRÜŞMELER OLABİLMESİ...
Kıbrıs Rum tarafı, Maraş’la ilgili bazı görüşmeler olabilmesi
maksadıyla, değişmez taktik olan önce anayasal konuların
görüşülmesi yerine bu sefer birinci konu toprak olacak şekilde
gündemin değiştirilmesini arzu ediyor. Kıbrıslı Türk lider Derviş
Eroğlu da, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada,
müzakerelerin yoğunlaştırılmasını, üç garantör ülkenin ve iki
tarafın katılımıyla beşli bir konferansın takip etmesi gerektiği
tezini yeniden ortaya koydu.
ANASTASİADİS VE EKİBİ EROĞLU’NA CEVAP MEKTUBU ÜZERİNDE
ÇALIŞIYOR
Bu arada Anastasiadis çalışma arkadaşlarıyla birlikte, Sayın
Eroğlu’na gönderilecek cevap mektubunun içeriği üzerinde çalışıyor.
Kendisinin müzakerelerin yeniden başlaması için ön şart koşmadığı
ve hedefinin de durgunluğun kalıcılaşmasını değil ilerleme
kaydedilmesini gündeme getirecek etkin bir prosedür olduğu tezini
tekrarlayacağına kesin gözüyle bakılıyor.
(İHA)