Rumlar dünyayı kandırdı

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum yönetiminin Ada'daki referandumda tüm dünyayı son ana dek''evet'' diyeceği yönünde kandırdığını belirterek, ''Herkes kandırıldım diyor, bu kadar kandırılmışın içinde bir tek kandırılmayan kişi suçlu oldu'' dedi.

DYP Ankara İl Başkanlığı'nın düzenlediği Akay Sohbetleri'nin 26. sının konuğu olan Rauf Denktaş, Kıbrıs sorununun tarihsel sürecini anlatarak, dinleyicilerin sorularını yanıtladı.

Denktaş, kendisine ''uzlaşmaz'' denmesinin nedeninin dünyanın meşru hükümet olarak gördüğü Rum yönetimine boyun eğmemesi olduğunu ifade ederek, Ada'da düzenlenen referandum sürecine değindi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün referandumda son ana dek televizyona çıkarak, Kıbrıs Türk halkına ''evet'' demesi için propaganda yaptığını belirten Denktaş, buna karşılık Rumların herkesi ''evet'' diyeceklerine inandırdığını ama son anda ''hayır'' dediklerini hatırlattı.

Denktaş, Rumların ''evet'' demesine zaten gerek olmadığını, çünkü herkesin onları meşru hükümet olarak gördüğünü kaydederek, referandum sonrasında herkesin ortaya çıkıp Rumlar tarafından kandırıldığını
itiraf ettiğini bildirdi.

Denktaş, kendisine yöneltilen eleştirileri hatırlatarak, ''Herkes kandırıldım diyor, bu kadar kandırılmışın içinde bir tek kandırılmayan kişi suçlu oldu'' diye konuştu.

Türk hükümeti yetkililerinin ''büyük bir açık yüreklilikle aldatıldıklarını söylediklerini'' belirten Denktaş, ''aldatılan adamın aldatan karşısında artık daha güçlü olması gerektiğini'' söyledi.

Denktaş, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın görüşme masasından kalkmayacakları yönünde yaptığı açıklamaları da hatırlatarak, şunları kaydetti:

''Masadan kalkmayı bilmezsen seni hep o masaya mahkum ederler. Masadan kalkmak bir haktır. Papadopulos (hayır) dedi diye, şimdi herkes onun kapısında.''

AB ve Kıbrıs konularının aynı kulvara girmesiyle sonucun zaten baştan belli olduğunu, çünkü Rumların AB üyesi olduğunu hatırlatan Denktaş, Rumlar'ın kendileri için çözümlenmiş olan bu sorunun çözümünü istemediklerini bildirdi.

DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir de konuşmasında, iç politika amaçlarıyla geçici siyasal başarıların peşinde olanların her yaptıklarını büyük bir zafer gibi göstermeye çalıştıklarını kaydetti.

Kandemir buna örnek olarak, İstanbul'daki son İKÖ Toplantısı'nı göstererek, bu toplantıda KKTC'nin tanınmasına yönelik yeni bir karar alınmadığını, yeni bir karar ve tanıma gibi gösterilen şeyin 2004 yılındaki karar olduğuna dikkati çekti.