Rum yönetimine esip gürledik ama...
Abone olDoğu Akdeniz'de petrol arayacağını aylar öncesinden duyuran Rum yönetimine karşı hükümetin pek de hazırlıklı olmadığı ortaya çıktı.
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Kıbrıs Rum yönetimi İsrail'in desteğiyle petrol ve doğalgaz çalışmalarına resm başladı. Türkiye'nin tehditleri "esip gürlemesi" işe yaramadı. Rum lider Hristofyas BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a şikayet etti.
ANKARA KARŞI AMA...
Ankara münhasır ekonomik sahanın sınırlarının belirlenmemiş olmasından yola çıkarak itirazlarını dile getiriyor. Dolayısıyla hüküme Kıbrıs'ın nihai statüsü belirlenmeden bu zenginliklerin işletilmesinin doğru olmayacağı yönünde.
RUM KESİMİNİN BAĞIMSIZ DEVLET OLDUĞU GERÇEĞİ
Hükümetin tavrı ilkesel olarak doğru görünüyor. Ancak reel politik ortam hiç de istediğimiz gibi değil. Dünya adada Rum yönetimini tanıyor. Dolayısıyla bağımsız bir devlet olarak petrol ve doğalgaz aramasını hak olarak görüyor ve Türkiye'nin uyarılarını "saldırganlık" olarak algılıyor.
KOMŞULARLA "İYİ GEÇİNİN" ÖNERİSİ
Kıbrıs'ta müzakereler sürerken, Avrupa Birliği Rumlar'ı üye yaparak rengini belli etmişti. Kıbrıs'ın tek hakimi pozisyonunundan gram taviz vermeyen Rumlar'a, AB'nin petrol krizinde arka çıktı. AB Komisyonu geçtiğimiz hafta açıklama yaparak Türkiye'yi tehditvari açıklama yapmamasını isteyerek "komşularıyla iyi geçinmesini" tavsiye etti.
SONDAJI İLERİ GÖTÜRECEĞİZ
ABD'nin Noble Energy şirketinin yetkilisinin endişesi yok. ABD Dışişleri Bakanlığı ve diğer yetkililerle temas halindeler. Şirket ''12. parselde sondajı elbette ileri götüreceğiz'' diyor. Bir anlamda arkalarında ABD'nin olduğu mesajını veriyorlar. ABD'li enerji şirketi Noble ile Rum yönetiminin dirsek teması 2009 yılına kadar uzanıyordu.
KRİZE KARŞI ALTERNATİF PLAN YOK
Rumlar'a misilleme TPAO da KKTC açıklarında petrol ve doğalgaz arayacak. Ancak Bakan Taner Yıldız'ın aramalara ne zaman başlanacağı sorusuna "Eğer şu anda kamuoyu ile paylaşılan takvim Güney Kıbrıs Rum yönetimi tarafından yürütülürse, o takdirde önümüzdeki hafta dahi başlar" cevabı hükümetin olası krizlere karşı net bir planı olmadığını ortaya koyuyor.
Bakan bu demeçleri verirken Rumlar aramalara çoktan başlamıştı bile. Rumların yıllar öncesine programına aldığı arama çalışmasını uyarılarla son vereceğini beklemek ne kadar gerçekçi? O halde geriye ne kaldı derseniz, Akdeniz'i ısıtan bu demeçler kaldı...
KİM NE DEMİŞTİ?
Taner Yıldız: "Sonuçları ne olur derseniz hep beraber izleriz. Bu noktaya getirilmesini bahse temenni etmem."
Binali Yıldırım: "Türkiye'ye rağmen Akdeniz'in ne doğusunda ne batısında hiç bir şekilde kimse keyfine göre iş yapamaz."
Başbakan Erdoğan: "İlan ettikleri bölgeye göre bazı hamlelerimiz olacak. Fırkateyn, hücum botları ve havadan uçaklarımızla sürekli bölgeyi kontrol altında tutacağız."
Egemen Bağış: "Donanmalar bunun için var."
MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE NE DEMEK?
Münhasır ekonomik bölge kıyı devletin sahil şeridinden itibaren başlar ve 200 millik bir alanı kapsıyor. Bu alanda sahildar devletler sınırlı bir egemenlik hakkını kullanabiliyor. Deniz Hukuku Sözleşmesine göre, sahildar devletler bu bölgede; Deniz yatağı üzerindeki sularda, deniz yataklarında ve bunların toprak altında canlı ve cansız doğal kaynaklarını araştırılması, işletilmesi muhafazası ve yönetimi konuları ile ilgili faaliyetlerde bulunma hakkına sahip.