Rum Patrik Türkiye'yi şikayet edecek
Abone olİstanbul'daki Fener Rum Patriği, Alman haber ajanslarından Deutsche Welle'ye verdiği mülakatta kendilerini baskı altında hissettiklerini söyledi. İşte ayrıntılar...
Türkiye'nin üyelik kriterlerinden biri de Türkiye'deki din
özgürlüğü. Ortodoks Kilisesi Patriği Bartholomeos ise Türkiye'de bu
konudaki durumun kötüye gittiği görüşünde. Bartholomeos, şimdi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye'yi şikayet etmeye
hazırlanıyor. Alman Radyolar Birliği'nden Jörg Pfuhl bu konuyu
araştırdı. Fener Rum Patriği Bartholomeos aslında sağduyulu bir
kişi. Birbiriyle çoğunlukla çatışma içinde olan, dünya çapında 300
milyon üyeli 14 Ortodoks Kilisesi'nin lideri konumundaki 64
yaşındaki Bartholemeos'un ayrıca, "Konstantinopel Başpiskoposu"
sıfatı da bulunuyor. Ancak bu sıfat, halkının yüzde 99,9'u Müslüman
olan Türkiye tarafından resmen tanınmıyor. Geçen ay kendisine
düzenlenen bombalı saldırıdan bu yana da Patrik sürekli polis
koruması altında. Fener Rum Patriği, Ortodoks Kilisesi dışında
diğer Hristiyan Kiliseleri ile de diyalog arayışı içinde; özellikle
Vatikan'da Papa ile. Bartholomeos, yaradılış kutsanmasını kilise
takvimine dini bayram olarak aldırtan, ayrıca Müslüman Türkiye'nin
Hristiyan AB'ye girmesi için de gayret sarfeden bir dini kişilik.
Rum Patriği, Birliğe üyelik için Türkiye'ye müzakere tarihi
verilmesi görüşünde ve bunu ülkenin son yıllarda büyük ilerlemeler
kaydettiği gerekçesine bağlıyor. Ancak son günlerde "kendimizi
baskı altında hissediyoruz" diye konuşuyor. Türkiye'deki reform
süreci konusunda bir yıl önce daha iyimser olduğunu belirten
Bartholomeos, zaten kötü olan durumun, daha da kötüye dönüştüğünü
savunuyor. "Reformlar uygulanmıyor" Kendisine uzattığımız
mikrofona, "Yapılan reformlar dışarıya karşı güzel görünüyor. Ancak
gerçek hayatta, özellikle Türkiye'deki Ortodoks Hristiyan azınlığın
durumunda somut hiçbir değişiklik olmamıştır" diye konuşuyor.
Örnekler veren Bartholomeos, Adalardaki yetimhanenin 100 yıldır
Patrikhane'ye ait olduğunu, yıllar önce Türkiye'nin yetimhaneyi
devletleştirdiğini, üst mahkemenin ise 70'li yıllarda hükümetin
çıkarttığı devletleştirme kararnamesini onayladığını belirtiyor. Bu
kararla özellikle Ermeni ve Ortodoks Hristiyanlardan oluşan
azınlıkların gayrimenkullerine sürekli el konulduğunu anlatıyor.
Adalardaki Ruhban Okulu'nun 30 yıldan beri boş olduğuna dikkat
çekerken, Ankara'nın yıllardır okulu açmayı vadettiği, ancak somut
hiçbir gelişme olmadığı, Türkiye'de devletin papaz eğitimine hala
izin vermediği belirtiliyor. Şimdi de Patrikhane'ye bağlı bir
hastanenin baskı altında bulunduğunu belirten Rum Patriği
Bartholomeos, yardıma muhtaç kişiler tedavi gördüğü için bu
hastanenin vergiden muaf tutulduğunu, ancak şimdi vergi
dairelerinin vergi talep ettiğini ve bunun da yıllar öncesine dönük
olarak yapılmasının öngörüldüğünü söylüyor. Bartholomeos,
İstanbul'da köktendincilerin terör saldırıları sırasında, yakında
bulunan Santa Maria Kilisesi'nin hasar gördüğünü, ancak şimdiye
kadar hiçbir onarım çalışması yapılmadığına da dikkat çekiyor.
Neden Türkiye'yi şikayet ediyor? Rum Patriği Bartholomeos,
Türkiye'yi Avrupa İnsan Kakları Mahkemesi nezdinde şikayete
hazırlanıyor. Bu baskıların arkasında devlet politikaları mı
yatıyor? Patrik böyle birşeyi kabullenmek istemediğini belirtiyor
ve bunun suçlusunun hükümet değil, devlet içerisindeki başka güçlü
odaklar olabileceğini ima ediyor. İstanbul'daki Ortodoks cemaatinin
sayısının 100.00'den 2.000'e indiğine de dikkat çeken Bartholomeos,
Ortodokslar'ın tamamen yok edilmesinin resmi politikaların hedefi
olduğuna inanmak istemediğini, ancak pratikteki uygulamaların tam
da bu hedefe yöneldiğini belirtiyor. Kaynak : Deutsche Welle