Rum kesimi hep aynı plağı çalıyor
Abone olRum Meclis Başkanı Hristofyas, "Türkiye 'işgal' askerlerini tek taraflı olarak geri çekmek gibi iyi niyet hareketlerinde bulunmalı ve elle tutulur işaretler vermelidir" d
Rum Meclis Başkanı ve AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas,
''Kıbrıs konusunda hakemliğe ve baskıcı takvime karşı olduklarını''
ifade ederek, ''Hakemliğe sürüklenilen geçen yılki durumun
aynısının yaratılmaması gerektiğini' söyledi. Rum basınına göre,
Hristofyas, yaptığı açıklamada, ''Kıbrıs sorununda inisiyatif
üstlenmesini istemek için BM Genel Sekreteri ile irtibata geçmek
niyetinde olmadığını'' söyleyen Rum yönetimi lideri Tasos
Papadopulos'a tam destek verdi, Hristofyas, ''Bizim tarafa yönelik
baskı yaratılmaması için bu meseleyi büyük bir soğukkanlılıkla
göğüslememiz gerekir'' dedi. ''Hakemliğe sürüklenilen geçen yılki
durumun aynısının yaratılmaması gerektiğini' ifade eden Hristofyas,
şöyle devam etti: ''Hakemliğin, baskıcı takvimlerin ve referandumun
sonuçlarının ne olduğunu biliyoruz. Bu deneyimlerimizden ders
alarak, aynı şeylerin bir daha olmasına izin vermemeliyiz.
Yabancılara, hakemliği kabul etmemizin söz konusu olmadığını
iletmeliyiz.'' ''Türkiye'nin iyi niyet gösterisi olarak Kıbrıs'tan
asker çekmesi gerektiğini'' iddia eden Hristofyas, şöyle konuştu.
''Türkiye, askerinin Kıbrıs'ta kalmasında ısrar ederek, kendini
beğenmişlik gösterisi yapmak yerine, 'işgal' askerlerini tek
taraflı olarak geri çekmek gibi iyi niyet hareketlerinde bulunmalı
ve elle tutulur işaretler vermelidir. Türkiye'nin bütün
davranışları; kendisine üyelik müzakerelerine başlama tarihi vermiş
olan AB'ye ve AB'nin kopmaz bir parçası olan 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ne
saygısızlıktır.'' Hristofyas, ''Kıbrıs sorununun çözümünün sürekli
talep edilmesi gerektiğini'' belirterek, ''Kıbrıs sorununun çözüm
prosedürü Türkiye ile ilgili zaman sınırı ve gümrük birliğini 10
yeni üyeye genişletme yükümlülüğü olan 3 Ekim'e bağlanmamalı''
dedi. Hristofyas, şöyle devam etti: ''Türkiye Kıbrıs sorununu
çözmek istiyorsa Annan planında, planı işleyebilir ve yaşayabilir
hale getirecek değişiklikler yapılması konusunda, doğru iyi niyet
mesajlarını vermesi gerekir. Yapılacak değişiklikler, planın
felsefesini ve özünü değiştirmeyecek, ancak Kıbrıslı Rumların
beklentilerini tatmin edecek ve iki toplumun çıkarlarına yanıt
verecek değişiklikler olacak. Türkiye'nin tavrı bu olursa o zaman
Ekim ayı, Kıbrıs sorununun çözümü için zaman sınırı olabilir. Bizim
taraf, ana hedefi çözüm olmak üzere açık ve hazırdır. Türkiye'nin
sadece 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımaktan kaçınmayı hedefleyecek
olası bir stratejisinin işbirlikçileri olmamamız gerekir.''