Ruhat Mengi'nin öfkesi dinmedi
Abone olFatih Altaylı bir yazdı pir yazdı. Altaylı'ya şiddetli tepki gösteren Ruhat Mengi, köşesinde okuycu tepkilerine yer verdi. Mengi 'öfke yazıları'na devam edecek.
Fatih Altaylı bir yazdı bir yazdı. Altaylı'ya şiddetli tepki
gösteren Ruhat Mengi, bugünkü köşesinde okuyucu yorumlarına yer
verdi. "Bu topluma güvenebiliriz!" diyen Mengi
'öfke yazıları'na önümüzdeki günlerde de devam edeceğini bildirdi.
İşte Mengi'nin dinmeyen öfkesi:
Yazı: Ruhat Mengi
Kaynak: www.vatanim.com.tr
İnsan insanlığından şaşınca "değerleri yerli yerine oturmuş
toplumlar onu hizaya getirir. Kendisine herhangi bir yasal ceza
verilmesine bile gerek kalmaz, içinde yaşadığı kendi halkı onu
manevi değerleriyle cezalandırır. İki gündür ben Türkiye'de bunun
anında yapıldığına bir kez daha şahit oldum.
Kendiyle birlikte gazetesi de kaybetti! Fatih Altaylı'nın,
gazetecilik meslek ilkeleri ve etik anlayışının Türkiye'de nasıl
değişmekte olduğunu konu alan, bu arada kendisinin de Sabah
gazetesine transferini yorumladığım 2 Ağustos Salı günkü köşe
yazıma ertesi gün kendi köşesinde sokak ağzıyla verdiği cevap, uzun
yıllardır evli olduğum eşimi de işin içine katarak sanki gayri
meşru bir ilişkiden söz ediyormuş gibi (öyle bile olsa bir köşe
yazarı, kadın meslektaşına bu şekilde hitap veya hakaret hakkına
asla sahip değildir) "Başyazarla yatarak yazar olunmaz" şeklindeki
tarifi toplumu erkeğiyle, kadınıyla, genci, yaşlısı, sivil toplum
kuruluşu, hukukculan, TV'si, gazetesi, haber ajanslarıyla ayağa
kaldırdı.
Çarşamba günü, bu hakaret köşesinde okunmaya başladığı andan
itibaren yayınların, telefonlarla, mektuplarla gelen tepkilerin
ardı arkası kesilmedi. İki gün içinde değerli okurlanmızdan ve
haberi TV'lerden duyanlardan yüzlerce mail ve faks geldi, gelmeye
de devam ediyor Benim daha fazla bir şey söylememe şu an için gerek
yok, onların tepkilerinden bazılarını duymanızı istiyorum. Yalnız
küfür anlamındaki kelimeleri vermeyeceğim.
Ata Kayatürk:
Sayın Mengi, yazdıklarınızı okurken bir erkek olarak gözlerim
yaşardı ve hayatımda ilk kez erkek olmaktan utandım.(...)
Kendisinin yaptığı.....kınıyorum ve hiç olmazsa, bir nebze
rahatiatacaksa sizden bir erkek olarak özür diliyorum. Bizler var
oldukça sizler de daima olacaksınız. Merak etmeyin, arkanızda çok
büyük bir kitle var. Kendinize iyi bakın. Saygılanmla.
Tomur Günce (Altınova/Ayvalık):
VATAN gazetesinin yayın hayatına başladığı günden beri sürekli
okuyucusu olup, köşenizin de fanatik bir okuyucusuyum. Fatih
Altaylı'nın şahsına yönelik, ahlâk dışı ifadesi nedeniyle
yazdığınız, basın ahlâkının eşsiz bir örneği niteliğindeki bugünkü
makalenizden dolayı sizi bir kere daha kutluyorum. Yaşım 61
olmasına rağmen şayet İstanbul'da olsaydım elinizi öpmeye bile
gelebilirdim^..) Bilmiyorum niyetiniz var mı, bu "kabadayı"
aleyhine yüklü bir tazminat davası açmanız şart. 'Takıntılı"
kelimesine 15 milyarlık tazminata hükmedenler yatak odasına giren
bu kabadayıyı trilyonluk tazminata mahkûm etmeleri boyunlarının
borcudur.
Zeynep Arapoğlu:
Unutmayın ki, çok parası olanlar parayla satın alamayacakları her
şey için kirli ağızlarını açarlar(...) Siz susmamakta haklısınız,
bugün köşenizde yazdığınız "Adam olma konusunda öğüt verebilmek
için önce adam olmak gerekir" tam bir özettir.
Sinan Kara (gazeteci):
Değerli hocam, bugünkü yazınızda F. Altaylı'ya "Hodri meydan"
seçeneği sunmuşsunuz. Kabul edebilir mi bilmiyorum. Yürekli ve
ilkesel duruşunuz için sizi kutluyorum.
Kenan 1946: Bu......bizim önümüze yazar diye, klip yöneticisi diye,
televizyon sunucusu diye sunanları kınıyorum. Para karşısında
sahip değiştiren mal gibi.....karşımıza çıkıyor,
evimize giriyor.
Serhat Ergin Baykara: Ruhat Hanım, bugünlerde kiminle karşılaşsam
konu "bu adamın".... transferine geliyor. Ben dahil herkesin edecek
iki çift lâfı var buna. Adam olmaktan bahsedeceğine yediği halttan
çok hoşnutsa o yakışıklı fotoğrafının yanında korkmasın da mail
adresini yayınlasın.
Etem Günaydın: İyi bir gazete okuyucusuyum. Ancak Hürriyet'te
yazdığı dönemde Fatih Altaylı'nın köşesini hiç okumazdım.
Hürriyet'ten ayrıldığı için çok seviniyorum.(...) Bence: Ne zaman
huzurlu oluruz?
Fatih Altaylı okumadığımız zaman! Saygılanmla.