Ruhat Mengi'den 'Erkekçe' yazı
Abone olHıncal Uluç, geçtiğimiz gün Erkekçe dergisinin eski dönemlerdeki başarısını yazmıştı. Aynı yazıda Ruhat Mengi'ye de mesaj gönderen Uluç'a bugün cevap geldi.
Ruhat Mengi "Alınteriyle başarı ve Boxer!"
başlıklı yazısında Hıncal Uluç'un Erkekçe dergisiyle ilgili ortaya
koyduğu verilere kendi düşüncelerini kattı.
Erkekçe dergisini "1980'li yılların başında, 65 bini kadın olan 151
bin kişiye sattıklarını" anlatmıştı Hıncal Uluç Pazar günkü
yazısında... Sonra da "Erkekçe Tavsiyeler" sayfasında İç
Anadolu'dan bir kadın okurdan gelen mektubu yazmış ve bana da
"Erkekçe'nin yerinde olsam bu durumda ne cevap vereceğimi"
sormuştu. Soruş tarzındaki "çoğullama"dan hoşlanmasam da bu soruya
daha sonra cevap vereceğim.
Çünkü, bugüne kadar birçok kez tamamen aksi görüşleri savunmuş
olmamıza rağmen çoğu kez de onun düşüncelerine katılırım. Kızdığım
zamanlar olsa da Hıncal Uluç değer verdiğim bir arkadaşım ve
meslektaşımdır. Aç parantez; bu yıl tesadüfen Londra'da Özer
Restoran'da kutladığım doğum günümde yanımdaydı. Pastamın mumlarını
birlikte söndürdük. Sonra da bütün grup, Hıncal'ın doğum günü
hediyesi olan nefis şampanyadan içtik. Londra anılarımı size
anlatacaktım, söz de vermiştim ama hiç zaman olmadı. Kapa
parantez.
Birinci cümleye dönelim şimdi; "65 bini kadın olan 151 bin Erkekçe
okuruna..." Tabiî o yıllarda gazete ve dergiler açısından bu kadar
rekabet yoktu. Üstüne üstlük yabancı dergilere de her adım başı
rastlamadığımız için mevcut yerli dergilerden "iyi olanlar"ın
başarı göstermesi bugünkünden çok daha kolaydı. Ve bugünkü gibi,
insanları bırakın okumaktan, her işinden alıkoyan sayısız TV kanalı
da yoktu.
Bunları yazmamın nedeni bugünkü şartlarla o günkü şartların
farklılığını vurgulamak. Yine de Kadınca, Erkekçe gibi dergilerin
kadın-erkek ilişkileri, aşk ve cinsellik konularında insanları
bilgilendirerek önemli bir iş başardığına inanıyorum.
Bugün Erkekçe'nin yerini alan dergi (Hıncal'ın da yayın kurulunda
bulunduğu) ise BOXER. Genel Yayın Yönetmenliği'ni, çok başarılı bir
dergici olan Onur Yıldırım'ın yaptığı Boxer çok kısa bir süre önce
yayın hayatına başlamasına rağmen, geçen ay 33 bine yaklaşan satışı
yakalayarak son sayısını 50 bin adet bastı ve daha 8. sayısında
Türkiye'nin en çok satan 4. dergisi oldu.
En önemlisi, aynen Erkekçe'de olduğu gibi kendini kadınlara da
okutuyor olması, örneğin ben birbirine benzeyen kadın dergilerinden
çok Boxer'ı okumayı seviyorum.
Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu, Okay Gönensin, Duygu Asena, Kanat
Atkaya, Memnun Süzgeç gibi sevdiğim yazarların bulunduğu derginin,
diğerlerinde görmediğim zekâ çizgisini, ince esprilerini, beni
kahkahalarla güldürebilmesini (bkz. sayı 8-9 Memnun Süzgeç)
seviyorum. Kaliteli röportajlarını, yalnız "kadın-erkek" değil her
konuda bilgi vermesini seviyorum. Kısacası, çok kısıtlı zamana
rağmen onu elime alınca sayfa sayfa okuyorum.
Öyle şişirilmiş, arkasında bol miktarda PR çalışması olan, dışardan
destekli dergilerden değil Boxer. Sessiz sedasız gece gündüz
çalışan, gazeteciliğe gönül vermiş genç insanların bileğinin
gücüyle başarıya ulaşmış bir dergi.
Onun için daha da çok seviyorum. Onur Yıldırım, haklı bir gururla
son sayısında ilginç üç denklem vermiş. Rakipleri olan Esquire ve
FHM dergilerinin de bulunduğu denklemler bunlar; Boxer=
(Esquire+FHM)+11.407 ya da; Boxer= (3xEsquire)+3.030 ya da; Boxer
> (2xFHM)+Esquire
Esaslı bir başarı! Alın teriyle kazanılan bu başarıyı gönülden
alkışlıyorum.
YAZI:Ruhat MENGİ
VATAN