RTÜK'ün yeni üyesi ezber bozdu!
Abone olRTÜK'ün yeni üyelerinden Prof.Dr. Korkmaz Alemdar RTÜK'le ilgili ezber bozdu
RTÜK'ün yeni üyelerinden Prof.Dr. Korkmaz Alemdar
RTÜK'le ilgili ezber bozdu. RTÜK'ün sürekli "göreve
çağırılmasından" rahatsızlığını belirten Alemdar "RTÜK hoşa
gitmeyen yayınların takipçisi değil!" dedi. İşte Alemdar'ın çok
konuşulacak sözleri...
Gençlik dizisi olarak tanımlanan "Küçük Sırlar" dizisine aileler
tepki gösterdi. Dizide gençlerin aşırı alkol tüketimi ve evlilik
dışı ilişki yaşamaları şikayet konusu oldu. RTÜK Üst Kurul Üyesi
Prof. Dr. Korkmaz Alemdar medya okuryazarlığı dersinin önemine
vurgu yaparak "Hoşa gitmeyen, aile yapısına aykırı olduğu
düşünülen programların yasaklanmasını sağlamaya çalışmak
çocuklarımızın geleceği açısından yanıltıcı olur. Düşünce ve ifade
özgürlüğünden vazgeçemeden farklılıkların tartışılmasını öğrenmek
zorunda olduğumuzu dikkate almalıyız. Yurttaşlar hoşlarına
gitmeyen, çocukları için zararlı olduğunu düşündükleri programları
izlememeyi düşünmek durumundadırlar" dedi.
Vatandaşlar televizyonlarda yayınlanan dizilere yönelik şikayetlerini Tüketici Platformu Sikayetvar.com ile ilettikleri maillerle iletmeye devam ediyor. Son dönemde ise gençlik dizilerine ilişkin şikayetlerin artması ile de RTÜK Üst Kurul Üyesi Prof. Dr. Korkmaz Alemdar Sikayetvar.com'a yaptığı açıklama RTÜK'e ile gelen şikayetleri değerlendirdi.
RTÜK'ten Siyasilere Cevap
Televizyonlarda yayınlanan dizilere ilişkin şikayetlerin arttığına ve vatandaşların, siyasetçilerin dizilere olan tepkilerini dile getirdiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Alemdar, son dönemde öne çıkan şikayetleri şöyle ifade etti.
"Yurttaşlar, siyasetçiler tepkilerini dile getiriyorlar
ve RTÜK'ü harekete geçmeye çağırıyorlar Bunun en önemli örneği
Muhteşem Yüzyıl dizisi oldu. Bülent Arınç'ın 'Diziyle ilgili
şikayetleri süratle dikkate alacağımızı ve kanun çerçevesinde
gereğini yapacağımızı söyleyebilirim' sözleri RTÜK'ün diziyi
cezalandırma kararını siyasetin baskısıyla aldığı yönünde yorumlara
yol açtı. 31 Ocak tarihli gazetelerde bu kez Mehmet Ali
Şahin'in bir sigorta şirketinin reklamı dolayısıyla RTÜK'ü göreve
çağırdığını okuduk. Reklamın hırsızlığı bir meslek gibi
gösterdiğini düşünen Meclis Başkanı 'Buna nasıl izin verilir?' diye
sorup RTÜK'ü göreve çağırdı."
"Beğenmeyince 'Yasaklayın' Demek Doğru Mu?"
Televizyon seyircilerinin yayınlanan programlardan neyi izleyip
neyi izlemeyeceğine karar vermesini öğrenmesi gerektiğine vurgu
yapan Prof. Dr. Alemdar, "Şikayette bulunanlara
'Beğenmiyorsanız izlemeyin; neden hem merak edip izliyor sonra da
bu ne biçim şey diye şikayet ediyorsunuz' denebilir. Ama demokratik
olma çabasında olan bir toplumda yurttaşların ilgili, bilgili ve
sorumluluk duygusu taşıyan bireyler olması isteniyorsa onlara 'Sana
ne, ne karışıyorsun, işine bak!' demek doğru olmaz. Peki ekranda
gördüğünü beğenmeyince 'Bunu yasaklayın!' diye çağrıda bulunmak,
baskı yapmak doğru mudur?
Dünyanın her tarafından işbirliği çağrıları geliyor. Ekonomide,
sağlıkta, eğitimde, kültürde herkesin gelişime katkıda bulunması
isteniyor. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde görülmediği biçimde
kültür ürünleri ihraç ediyor. Bunun içinde televizyon dizileri de
var. Bu dizilerde anlatılanların Bulgar, Arnavut, Makedon, Mısır,
Libya hatta Rus toplumlarının değerleri ile uyuştuğu öne
sürülebilir mi? Genel olarak beğendikleri için keyifle izliyorlar
ve yenilerini bekliyorlar. Tıpkı bizim yaptığımız gibi. Biz
de Batı toplumlarında insanların nasıl yaşadığını, nasıl
eğlendiğini, neye gülüp neye ağladığını onların ürettikleri
dizilerden izliyoruz. Fazla seçeneğimiz olmadığı için ne
yazık ki televizyona fazla bağımlıyız. Ama bunların içinde neyi
izleyeceğimizi seçmeyi öğrenmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Küçük Sırlar" Şikayetleri
Prof. Dr.Alemdar, "Küçük Sırlar" adlı televizyon dizisinin
siyasetçilerinin dikkatini çekmemiş olabileceğini ileri sürerek
diziye vatandaşlardan gelen şikayet oranlarını "Yurttaşlar
dizi Kanal D'de yayınlanırken telefonla 415, web aracılığı ile
1,311 şikayette bulunmuşlar. Dizi Star Tv'ye geçince şikayetler
sürmüş; sayılar 125 ve 387. Dizinin aldığı toplam şikayet 2, 238"
olarak açıkladı.
Dizinin konusu gençler olduğu için daha fazla önem
kazandığını belirten Prof. Dr. Alemdar, şikayetleri önlemek için
yapılabilecekleri "Konu çocuklar ve gençler olunca daha da
önem kazanıyor. Onları nasıl koruyacağız? Yasakla mı yoksa iyiyi
kötüyü birbirinden ayırt edebilen bir kuşak yetiştirerek mi?
Eleştiri konusu olabilecek her türlü düşünceyi yasaklamak yerine
tartıştırarak mı? Bu vesileyle Medya Okuryazarlığı dersini
hatırlamakta yarar olabilir. Bu ders iletişim araçlarının neyi
nasıl yaptığını, neden yaptığını tartışmak, öğrencilere seçim
yapmayı öğretmek için okutulmuyor mu? Bunları ihmal ederek hoşa
gitmeyen, aile yapısına aykırı olduğu düşünülen programların
yasaklanmasını sağlamaya çalışmak çocuklarımızın geleceği açısından
yanıltıcı olur. Düşünce ve ifade özgürlüğünden vazgeçemeden
farklılıkların tartışılmasını öğrenmek zorunda olduğumuzu dikkate
almalıyız" şeklinde sıraladı.
"RTÜK Hoşa Gitmeyen Yayınların Takipçisi Değil"
RTÜK'ü sürekli göreve çağıranlara karşı ise Prof. Dr. Alemdar şu şekilde yanıt verdi:
"Televizyonların eleştiri konusu olabilecek yayınları konusunda RTÜK'ü sürekli olarak göreve çağırmanın yanlış olduğunu düşünme zamanı gelmiştir. RTÜK yurttaşların hoşuna gitmeyen programların bekçisi olmak için kurulmamıştır. Yurttaşlar hoşlarına gitmeyen, çocukları için zararlı olduğunu düşündükleri programları izlememeyi düşünmek durumundadırlar. RTÜK yurttaşlar için çok daha önemli görevleri yerine getirmek zorundadır. Frekans planlamasının yapılması bunlardan biridir. RTÜK'ü baskıyla şikayetleri izleme kurulu haline getirmeye çalışmak yerine radyo televizyon düzenini kuran bir kurul olmasını sağlamak daha iyidir. "