RTÜK ve TDKdan Bilgi Şöleni
Abone olBaşkanı Zahid Akman, ''Günde 5 saat televizyon izlenen bir ülkede televizyonların, insanların sadece diline değil yaşam biçiminin, geleceğinin belirlenmesine, her şeyine etki ettiğini'' söyledi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid
Akman, ''Günde 5 saat televizyon izlenen bir ülkede
televizyonların, insanların sadece diline değil yaşam biçiminin,
geleceğinin belirlenmesine, her şeyine etki ettiğini''
söyledi.
Zahid Akman, Türk Dil Kurumu (TDK) ve Kırıkkale Üniversitesi (KÜ)
iş birliğiyle düzenlenen Kitle İletişim Araçlarında Türkçenin
Kullanımı Bilgi Şöleni'ne katıldı.
Türkiye'de yerel, bölgesel ve uydudan yayın yapan 500'den fazla
televizyon, yaklaşık bin radyo kuruluşu bulunduğunu ifade eden
Akman, bunların önemli kısmında Türkçenin doğru ve güzel
kullanımıyla ilgili sürekli iyi örnekler sergilendiğini
belirtti.
Türkiye'de günde ortalama 5 saat televizyon izlendiğine dikkati
çeken RTÜK Başkanı Akman, ''Günde 5 saat televizyon izlenen bir
ülkede televizyonlar, insanların sadece diline değil yaşam
biçiminin, geleceğinin belirlenmesine, her şeyine etki ediyor''
dedi.
Yeni dönemde yepyeni bir proje başlatıldığını ifade eden Akman,
''RTÜK, geliştirdiği yeni teknolojilerle uzman aracılığıyla değil
bilgisayar aracılığıyla tarayarak hataları tespit edip gerekli
müeyyideleri uygulayabiliyor. RTÜK, takip ve denetim konusunda
eskiye göre çok daha etkin bir kurum haline gelmiştir'' diye
konuştu.
YAYINCILARIN EĞİTİLMESİ
Bir başka çalışmalarının yayın kuruluşlarındaki sunucu, haber
müdürü, genel yayın yönetmeni ve idarecilere eğitim verilmesi
olduğunu ifade eden Akman, şu bilgileri verdi:
''Her yıl ülkenin dört bir yanında televizyon yayıncılık
teknolojisindeki gelişmeler, Türkçenin doğru kullanımı, idari ve
mali konular ve diğer yayıncıları ilgilendiren konularla ilgili
eğitimden geçirmekteyiz. İnsanlarımızın ve sunucularımızın doğru
Türkçe kullanabilmesi için çok ciddi kitaplar bastırdık. TRT'de
çalışan ve ömrünü Türkçenin güzel kullanımına adamış
arkadaşlarımızın hazırladığı telaffuz sözlüklerini bastık. Bunları
bütün yayıncılara ulaştırdık. Kitaplarla arkadaşlarımızı takviye
ederek, sürekli onların doğru ve güzel Türkçe kullanmasını teşvik
ediyoruz.''
Kurum olarak Doğru ve Güzel Türkçe Kullanımı Ödülleri'ni
verdiklerini hatırlatan RTÜK Başkanı Akman, bu ödüllerin,
yayıncıların Türkçeye belirli bir duyarlılıkta olmasını sağlamakla
birlikte Türkçenin doğru ve güzel kullanımına katkıda bulunduğunu
söyledi.
YAYINLARIN ÇOCUKLARA ETKİSİ
''Çocuklarımız televizyon ve radyo yayınlarına karşı en korunmasız
kesim'' diyen Akman, şöyle devam etti:
''Çocuklarımızla ilgili yaptığımız kamuoyu araştırmalarına göre,
yaklaşık günün 4 saati ekran başında kalıyorlar. Bu sürede,
üzülerek söylemek gerekirse, çocuklara izledikleri programlarla
ilgili rehberlik edip izledikleri programlar içindeki yanlışlıklar
ve güzellikler konusunda bilgi verecek kimse yanlarında olmuyor.
Ekranlardaki içeriği hepimiz tarafından bilinen bu programların
çocuklarımız üzerindeki etkisini görmek durumundayız.
Çocukların Türkçeyi doğru anlayabilmesi için veya kitle iletişim
araçlarının mesajlarını doğru algılayabilmesi için, onların ciddi
bilgilendirme ihtiyacı içinde olduğundan hareketle Milli Eğitim
Bakanlığı ile bir proje başlattık: Medya Okuryazarlığı Projesi.
2006'da başlandı, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında şu anda
ülkemizin dört bir tarafındaki okullarda yaklaşık 4,5 milyon, 6-7
ve 8'inci sınıf öğrencilerinin 1,5 milyona yakını bu yıl bu dersi
seçti. Bunu çok önemsiyoruz ve çok anlamlı buluyoruz.''
MEDENİYETLER İTTİFAKI TOPLANTISI
Zahid Akman, önceki hafta İstanbul'da düzenlenen Medeniyetler
İttifakı Toplantısı'nda da Türkiye'deki Medya Okuryazarlığı
Projesi'nin gündeme getirildiğini ve katılımcı ülkelerin
yetkililerinin bu konuyla ilgili sorularına cevap verdiklerini
belirtti.
Kitle iletişim araçlarının olumlu yönleri de olduğunu belirten
Akman ''Özellikle Güneydoğu'da yerel lehçeyle konuşan ve Türkçemizi
bilmeyen annelerin yetiştirdiği çocukların bugün önemli bir
kısmının İstanbul Türkçesiyle konuşuyor olmasının tek sebebi
televizyon yayınlarıdır. Bu gerçeği de göz ardı etmemeliyiz''
dedi.
'AZERBEYCAN DEĞİL AZERBAYCAN'
RTÜK Başkanı Akman'ın örnek vermek isterken Azerbaycan'ın adını
''Azerbeycan'' olarak telaffuz etmesi üzerine, eski TRT spikeri
olan ve iletişim fakültelerinde ''güzel konuşma'' ve ''konuşma
sanatı'' dersleri veren H. Rıdvan Çongur, oturduğu yerden
''Azerbaycan'' diye seslenerek Akman'a müdahale etti.
Bunun üzerine Akman, ifadesini ''Azerbaycan'' olarak düzelterek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Azerbaycan'da yaşı benden ileri amcayla iletişimi torunu
aracılığıyla sağladığımı gördüm, yaşadım. Torunu Türk
televizyonlarını çok izlediği için bizim gibi Türkçe konuşuyor ama
dedesi Türkçeyi konuşamıyor. Yayınlarımızın ulaştığı her yerde
güzel Türkçemizi öğrenen ve bunları hayatlarında etkili şekilde
kullanan çok farklı yeni Türkçe kullananların olduğunu da sevinçle
müşahede ediyoruz.''
Kitle iletişim araçlarının insan üzerindeki etkilerini asgariye
indirmek için RTÜK olarak denetim faaliyetini sürdüreceklerini
bildiren Akman, şöyle konuştu:
''Ancak demokrasilerde ve gelişmiş demokrasilerde, kamu kurumları
aracılığıyla yapılan denetimden çok yayın kuruluşlarının yayıncı
sorumluluğu içinde belli disiplin içinde kendi öz denetimlerini
yapmaları zorunluluğu da var. RTÜK olarak bütün televizyonlarda
izleyici temsilciliği oluşturduk. İzleyici temsilcilikleri
aracılığıyla yayın kuruluşları öz denetimlerini yaparak
yayınlarındaki olumsuzlukları bizim müdahalemize gerek kalmadan
kendileri düzeltebilmektedir.''
Şölene spor spikeri Tansu Polatkan, spiker ve program sunucusu
Canan Kumbasar da konuşmacı olarak katıldı.