RTÜK de haklı Digiturk de!
Abone olErotik yayınlara gelen yasak, Altan Tanrıkulu'nun kalemine takıldı. Tanrıkulu, hemen RTÜK'ü suçlama yolunu seçmedi. Olaya iki tarafın açısından da baktı.
Altan Tanrıkulu, RTÜK'ün erotik yayınlara getirdiği yasağı, başlıklı yazısında iki tarafın açısından da ele aldı.
YAZI: Altan TANRIKULU
KAYNAK:
Digiturk üzerinden yayın yapan erotik kanalların kapatılma kararı geçen haftanın en çok tartışılan konularından biriydi.. Bu kararın neler getireceğini, Digiturk'ün itiraz edip etmeyeceğini, ederse nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz.. Ama olayın incelememiz gereken iki boyutu var.. Daha doğrusu taraftarların yapmadığını yapıp kendimizi her iki kurumun yerine koyup kararı bir de öyle değerlendirelim..
Erotik kanalları Digiturk üyeleri izleyebiliyorlar.. Şu anda Digiturk'ün 900 bin civarında üyesi var.. Erotik kanalları almak içinse ayrıca bir üyelik paketine ödeme yapmanız gerek.. RTÜK'ün açıklamasında yer alan,
"Bir geceliğine dört sıfırı kodlayıp girenler var" şikayetleri aldık, açıklaması ise biraz yersiz.. Çünkü şifrenizi kendiniz belirleme şansına sahipsiniz. Yani istediğiniz an şifrenizi dört sıfırdan farklı bir koda çevirir ve sizden başka kimsenin izlememesini sağlarsınız..
Bu konuda RTÜK'ün haklı olabileceği tek konu, Digiturk abonesi bir ailenin yetişme çağındaki çocuğunun anne babasının haberi olmadan bir günlüğüne girip kanalları seyretmeye çalışmasıdır.. Ama bunun önüne nasıl geçersiniz ki? Erotik kanalları seyretme ihtiyacı hisseden bir gencin Türkiye sınırları içinde ulaşabileceği bir çok yol var.. Örneğin internet üzerindeki porno siteler.. Veya Tahtakale'de satılan CD'ler..
RTÜK'e gelen şikayetler arasında Digiturk'ün yayınladığı kanallardan bazılarının erotizm sınırlarını aştığı, soft porno sınırlarına geldiği yönünde eleştiriler varmış. Digiturk bunun sınırlarını iyi ayarlamak zorunda.. Çünkü erotizmle, porno arasında siyahla beyaz kadar fark var..
Zamanından önce algılanacak bazı porno sahneler çocukların ruh sağlığı açısından çok zararlı olabilir. Ama erotik bazı yayınların dağılmakta olan evlilikler için bir çıkış yolu olduğunu kimi uzmanlar dile getiriyor. Açıkçası ben, yayın içeriği konusunda yapılacak bir takım düzenlemelerle bu konuda bir fikirbirliği sağlanabileceği düşüncesindeyim..
YAZI: Altan TANRIKULU
KAYNAK:
Digiturk üzerinden yayın yapan erotik kanalların kapatılma kararı geçen haftanın en çok tartışılan konularından biriydi.. Bu kararın neler getireceğini, Digiturk'ün itiraz edip etmeyeceğini, ederse nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz.. Ama olayın incelememiz gereken iki boyutu var.. Daha doğrusu taraftarların yapmadığını yapıp kendimizi her iki kurumun yerine koyup kararı bir de öyle değerlendirelim..
Erotik kanalları Digiturk üyeleri izleyebiliyorlar.. Şu anda Digiturk'ün 900 bin civarında üyesi var.. Erotik kanalları almak içinse ayrıca bir üyelik paketine ödeme yapmanız gerek.. RTÜK'ün açıklamasında yer alan,
"Bir geceliğine dört sıfırı kodlayıp girenler var" şikayetleri aldık, açıklaması ise biraz yersiz.. Çünkü şifrenizi kendiniz belirleme şansına sahipsiniz. Yani istediğiniz an şifrenizi dört sıfırdan farklı bir koda çevirir ve sizden başka kimsenin izlememesini sağlarsınız..
Bu konuda RTÜK'ün haklı olabileceği tek konu, Digiturk abonesi bir ailenin yetişme çağındaki çocuğunun anne babasının haberi olmadan bir günlüğüne girip kanalları seyretmeye çalışmasıdır.. Ama bunun önüne nasıl geçersiniz ki? Erotik kanalları seyretme ihtiyacı hisseden bir gencin Türkiye sınırları içinde ulaşabileceği bir çok yol var.. Örneğin internet üzerindeki porno siteler.. Veya Tahtakale'de satılan CD'ler..
RTÜK'e gelen şikayetler arasında Digiturk'ün yayınladığı kanallardan bazılarının erotizm sınırlarını aştığı, soft porno sınırlarına geldiği yönünde eleştiriler varmış. Digiturk bunun sınırlarını iyi ayarlamak zorunda.. Çünkü erotizmle, porno arasında siyahla beyaz kadar fark var..
Zamanından önce algılanacak bazı porno sahneler çocukların ruh sağlığı açısından çok zararlı olabilir. Ama erotik bazı yayınların dağılmakta olan evlilikler için bir çıkış yolu olduğunu kimi uzmanlar dile getiriyor. Açıkçası ben, yayın içeriği konusunda yapılacak bir takım düzenlemelerle bu konuda bir fikirbirliği sağlanabileceği düşüncesindeyim..