RTÜK, interneti sansürleyecek
Abone olRTÜK,'ün TV'ye getirdiği sansür devrinin "internette" de başlatılması bekleniyor. Çünkü şimdiden bunun zemininin hazırlandığı iddia edildi. Yurtsan Atakan'ın yazısı:
Yurtsan Atakan, RTÜK'ün getirdiği yasaklar sonrası
kaygılarını dile getirdi. Atakan'ın korkusu sansürün internete de
girmesi. Atakan, "TV’de başlatılan sansür devri İnternet’e de
sıçrayacak" başlıklı yazısıyla konuya ışık tuttu.
Bu yazı, internetin ne kadar etkinleşitiğini simgeler
nitelikte.
Yazı: Yurtsan Atakan
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr
Yıllardır yazıyorum, okurlarım dışındakilere dinletemiyorum.
Kelebek’in yetenekli sayfa tasarımcısı Ramazan Daşçı’dan rica
ettim, köşemin isminde kullanılan fotoğrafıma sanal bir sakal
taktı!
Belki şimdi Avrupa Birliği, türban, Kıbrıs, ABD karşıtlığı ve para
piyasalarından başkasına ciddi konu demeyenlerin de dikkatini
çekmeyi başarabilirim. Yıllardır yazmaktan parmak uçlarımda tüy
bitti ama hazır sakalı bulmuşken tekrar edeyim:
‘Türkiye’de yıllardır İnternet’in sansürlenmesini kolaylaştıracak
bir zemin yaratılıyor.’
Ertuğrul Özkök geçen gün RTÜK’ün şifreli ve paralı erotik kanalları
yasaklayan kararının anlamsızlığını, ‘Bugün artık bırakın erotik
filmleri, pornoya ulaşmak bile sıradan bir İnternet kullanıcısı
için basit bir iştir’, diyerek vurguluyordu.
Evet bugün için gerçekten öyle. Ama yarın hiç de öyle
olmayabilir.
10 yıl önceden yazdıklarım, birer birer çıktı, çıkmaya da devam
ediyor.
10 yıl önce yazdıklarımı, başkalarının ağzından duymaktan
başlangıçta gurur duyuyordum. Ama 10 yıl önce verdiğim ‘Matbaayı
ıskaladık, İnternet’i ıskalamayalım. Sanayi çağını kaçırdık, çok
çok az bir yatırımla lideri bile olabileceğimiz bilgi çağını
kaçırmayalım’ örneklerini, Forumİstanbul’da Microsoft yöneticisi
Emre Berkin’in ağzından duymak, gururdan çok acı veriyor artık.
Çünkü 10 yıl önceki yazılarımda bıkmadan usanmadan vurguladığım bir
başka nokta da, ‘Bu yeni çağı yakalamakta yılların, ayların değil
dakikaların bile önemi olduğu’ idi. 10 yıl sonra Türkiye’yi Bilgi
Toplumu’na taşımak gibi önemli bir hedef koyan Forumİstanbul’da,
forum boyunca söylenen en isabetli laf bile olsa, hálá aynı
cümleleri duymak istemiyor insan.
10 yıl olmasa bile beş yıldan uzun bir süredir de İnternet’i
sansürlemeyi kolaylaştıracak yatırımların yapılmasını,
stratejilerin izlenmesini eleştiriyorum. Türkiye’de tüm İnternet
çıkışlarının tek elden, Türk Telekom’un sahip olduğu çıkışlar
üzerinden yapılmasına çalışılıyor. İnternet altyapısının tamamının
Türk Telekom’un işletmesinde olmasına, özel erişim sağlayıcıların
bu altyapıyı pazarlayan şirketler haline getirilmesine uğraşılıyor.
Hızlı İnternet bağlantısı sağlayan ADSL isimli nispeten yeni
teknolojiyle verilen erişim hizmeti, Telekomünikasyon Kurulu
tarafından tamamen Türk Telekom’un tekeline bırakılmış durumda.
Rekabet olanağı kalmayan özel şirketler ölüme terk edildi.
Öte yandan Türk Telekom yurtdışı çıkışlarına kaşeleme cihazları
takıyor. Tekelleşme tamamlanırsa, bu kaşe cihazları sayesinde
siteler kolayca sansürlenebilecek. İşin ilginç yanı, kaşe
cihazlarının teknik özelliklerinin, sansür yapıldığında kimsenin
ruhunun duymayacağı şekilde yapılabilmesine bile olanak
vermesi.
Ağlayacaksanız n’olur şimdi, meme için ağlayın. Bir, iki yıl sonra
iş işten geçtikten sonra değil...
Şikayetle kapanacaksa önce RTÜK kapansın
RTÜK kestiği her cezaya, kestiği her kelleye ortak bir kılıf
bulmuş: Yoğun şikayet geldi, biz de ceza kestik, kapattık diyor. Bu
kılıfı o kadar kanıksamış ki, otomatiğe bağlamış. Sadece parayla
abone olanların şifreyle izleyebildikleri erotik kanalları
kapatınca da, başkanları Fatih Karaca aynı gerekçeye sığındı.
İnsanların kendi özgür iradeleriyle, üstelik üzerine para ödeyerek
ve paralarının karşılığı olarak vaat edilen içerikten şikayetçi
olmaları, olacak iş değildi. Bu paradoksu önce Ertuğrul Özkök,
ardından da birkaç yazar daha yazdı. Fatih Altaylı da tartışmaya bu
işin şikayetlerle yönetilemeyeceğini, istendikten sonra her türlü
şeyden şikayetçi olabilecek bir kesim bulunabileceğini belirterek
katkıda bulundu. Bir katkı da benden olsun! Eğer kapatmak için
şikayetçi sayısının kabarık olması yeterliyse, RTÜK önce kendini
kapatsın. RTÜK’ün Fatih Karaca dönemindeki yasakçı zihniyetinden
şikayetçi insanların sayısı öyle büyük bir hızla artıyor ki...