RTÜK Başkanı neden antipatik?

Abone ol

Reality şovlar, kadın programları ve erotik kanallar nedeniyle kimi kesimlerin desteğini kimi kesimlerin de tepkisi çekti. RTÜK Başkanı Karaca Sabah'a konuştu.

RTÜK Başkanı Karaca, Şirin Sever'e konuştu: Favorim spor programları. Takip gerektiği için dizilerle aram yok.

Sempatik olmamız zor çünkü ceza veriyoruz!

Ceza veren adam' olarak tanınan RTÜK Başkanı Karaca; reality şovlar, kadın programları ve erotik kanalların kapatılması ile ilgili arka arkaya gelen tartışmalara yorum getirdi: RTÜK'ün aslında imaj sorunu var.

Türkiye uzun süredir televizyon yayınlarıyla ilgili bir tartışmanın içinde. Önce "BBG Evi" ve türevi reality şovlar, ardından gelin-kaynana yarışmaları, son olarak "bir cinayet" sebebiyle ikisi yayından kaldırılan gündüz kuşağındaki kadın programları tartışıldı uzun süre... Türkiye'de televizyon ve radyo yayınlarını denetleme görevine sahip RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu)'ün Başkanı Fatih Karaca da, bu tür programlara yönelik sert çıkışlarıyla tartışmanın tam ortasındaydı çoğu kez. Televizyon yöneticilerini sorumlu davranmaya çağırarak bu tarz programların durdurulmasını isteyen, "yasak" lardan bahseden Karaca, "sansürcü" zihniyeti gerekçe gösterilerek sık sık eleştirildi. Hele RTÜK'ün Digiturk üzerinden yayın yapan erotik içerikli dört kanalı kapatması, gündemi tamamen değiştirdi. Sadece Türkiye'de değil, dünya medyasında da "sansürcülüğü tescillenen" RTÜK'e tepki büyüdü.

BİR ATEŞ ONLARI YAKARSA...

Halkla ilişkiler, yayıncılık, televizyon yöneticiliği, serbest gazetecilik yapmış Karaca'ya göre RTÜK'ün bir "imaj sorunu" var. Haklı oldukları noktalarda dahi kendilerini ifade edemiyorlar zira kendilerini anlatmaları için aracılık edecek medya kuruluşlarına ceza veriyorlar! Ancak Karaca inatçı. "Bazıları RTÜK'ü eleştirebilir, yanlış yaptığını düşünebilir ama bir gün gelip de bir ateş kendilerini yaktığı zaman; bir yalan haber ya da eleştiriyle karşı karşıya kaldıkları zaman başvuracakları yer yine RTÜK'tür" diyor. Karaca'yla Ankara'daki evinde konuştuk; kendisine ve kuruluna yönelik tüm tartışmalara açık açık cevap verdi.

* Vakti zamanında bir röportajda okumuştum, temizlik, titizlik hastasıymışsınız. Evinizi incelemekten kendimi alamıyorum... (Kahkahalar atıyor)

Burayı aslında otel suit tarzı yaptım çünkü çok az evde oluyorum. Ama dağınıklığa karşı alerjim olduğu kesin! Erken yaşta anneyi kaybettik, ondan etkilendim ama eve girerken "Aman ayakkabılarınızı çıkarın" demediğime göre o kadar uzun boylu değil!

* Galoş giydirirsiniz sanıyordum! Öyle mi? (kahkahalar atıyor)

* Son zamanlarda aldığınız eleştirilere, yapılan tartışmalara bakınca işte de temizliğe soyunduğunuzu söyleyebilir miyiz?

Şimdi şöyle anlatayım... RTÜK, Türkiye'deki radyo ve televizyonlarla ilgili düzenleyici bir kuruluş; değerlendirme ve düzenleme, aynı zamanda yayınlarını da inceleme görevi var. Kuruluşların yapmış olduğu birtakım yayınlar belli bir noktaya gelmedikçe, yani toplumu çok fazla rahatsız etmedikçe; RTÜK elindeki yetkileri kuruluşların aleyhinde kullanmadı. Ama medyagibi bir alanda düzenleyici bir kuruluşsanız, cezalar veriyorsanız, bunun çok kolay olmayacağını bileceksiniz, her tür eleştiriye hazırlıklı olacaksınız. Bizim fazla müdahaleci olduğumuz şeklinde bir kanaat var ama bu doğru değil.

* RTÜK'ün varlık nedeni ceza! Son zamanlarda bu cümle çok sık duyuluyor...

Hep böyle söyleniyor. RTÜK ekranları karartan, mikrofonları kapatan bir kuruluş olarak algılanıyor. RTÜK'ün bir imaj sorunu var aslında. Haklılık noktasında birtakım meseleleri yeterince ifade edemiyor. Biz bunu medya yoluyla anlatabiliriz ama biz medya kuruluşlarına ceza veriyoruz! Dolayısıyla bizim kendimizi anlatabilmemiz, sempatik olabilmemiz fevkalade zor. Geçmişte RTÜK'te pek de uygulanmayan bir yolu denedik son dönemde. Alınan bütün kararlar kurul kararı olmasına rağmen, Üst Kurul Başkanı olarak çıkıp bütün bu kararları savunabiliyorum; kararlarda oyum olsun olmasın... Bu yadırgandı biraz da... Türkiye'de kamu yöneticilerinin; hele ki böyle bir ceza uyguladığı zaman çıkıp bunu savunabilmesi herkesin yapabileceği bir şey değil. Ama ben yapıyorum.

ELEŞTİRİ SINIRLARI AŞILDI

* Neden yapıyorsunuz bunu?
Birincisi kendimizi anlatmamız lazım. İkincisi, biz yanlış bir şey yapmıyoruz. Yerimizde kim olsa bu kanun ve yönetmeliklerle bunları uygulamak zorunda, aksi halde sorumlu olursunuz. Bazıları "Seni kamu görevlisinin ötesinde bir yaklaşım içinde görüyoruz" diyor. Hatırlayacaksınız, en son aile eksenli yarışma programlarının olduğu dönemde "artık bu programlara dur demenin zamanı gelmiştir" diye bir çıkış yaptım. Yadırgandı ama kendini ifade edemeyen sessiz milyonlardan müthiş destek de aldı.

* Önce aile yarışmaları, ardından kadın programlarıyla ilgili çıkışlarınız, sonra da erotik kanal yasağınız çok tartışıldı. Bu tartışmaların odağındaki kurum olarak nasıl etkileniyorsunuz?

Bundan çok keyif aldığımı söyleyemem. Bazı yazarlar farklı duygularla, neredeyse eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşürücü yazılar da yazdılar. Bakın Şirin Hanım, ben şu ana kadar hiç kimseyi mahkemeye vermedim, vermemeye de gayret ediyorum. Hep cevap ve düzeltme haklarımızı kullandık. Yani RTÜK'ün yıprandığı görüşüne katılmıyorum. Çok eleştirildiğimiz ortada ama eğer siz medya alanında bir düzenleme yapıyorsanız, bu düzenlemeleriniz sonuçta bir cezai yaptırım da gerektiriyorsa; eleştirilmeniz de, kabul edilmemeniz de son derece normal.


Haber: Şirin Sever
Kaynak:

Günün Önemli Haberleri