Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci duyurdu 100 km olan uzay sınırını aştık
Abone olRoketsan Genel Müdürü Murat İkinci, "Akıllı Mühimmat MAM-L’nin daha gelişmiş bir versiyonu için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Böylelikle hem ürün çeşitliliği hem değişik harp başlıkları hem de farklı platformlardan atılma yeteneğiyle MAM Ailesi bundan sonraki süreçte de gelişerek devam edecek" dedi. İkinci, öte yandan milli teknolojilerle uzayın sınırı olarak kabul edilen 100 kilometre irtifanın aşıldığını açıkladı.
‘Dünya’nın En Büyük 100 Savunma Sanayii Şirketi’ arasında
bulunan Roketsan, gerçekleştirdiği çalışmalarla hem
Türkiye’nin hem de dost ve müttefik ülkelerin hassas mühimmat
ihtiyaçlarının giderilmesinde aktif rol oynuyor. Türk Silahlı
Kuvvetleri için oldukça kilit bir rol oynayan Roketsan’ın
çalışmalarını, Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci anlattı.
Roketsan’ın kısa ve uzun vadedeki hedeflerini anlatan Murat İkinci, “Roketsan olarak, gelişen teknolojler doğrultusunda Silahlı Kuvvetlerimiz ile dost ve müttefik ülkeler için kara, hava ve deniz ihtiyaçlarına yönelik yerli ve milli ürünler geliştiriyor; T.C Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığımız öncülüğünde ülkemizi uzay ligine taşıyacak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Savunma sanayinde dünyanın ilk 100 firması arasındayız. Gücümüzü sadece yurt içindeki çalışmalarımızdan değil; dost ve müttefik ülkelere barış, huzur ve güven içinde yaşamaları maksadıyla ileri teknolojili savunma sistemleri ve mühimmat sağlamamızdan da alıyoruz. Biz, sadece roket ile füze tasarımı ve üretimi yapan bir şirket değiliz, aynı zamanda yüksek teknoloji tasarlayan ve üreten dev bir teknoloji ordusuyuz. Bugün pek çok ürünümüz daha deneme aşamasındayken bile farklı ülkelerden ilgi görmektedir. En temel hedefimiz; ülkemizin ekonomik gücüne güç katan, katma değerli ürünlerimizi tamamen yerli ve milli imkânlarla geliştirmeye devam etmek, bu alanda dışa bağımlılığı sona erdirmek ve cephede görev yapan vatan evlatlarımızın hizmetine en son teknoloji sistemleri sunmaktır. Bunun yanı sıra bir “teknoloji merkezi” olarak Türkiye’nin savunma ve uzay alanındaki kabiliyetlerine dünya çapında katkı sunmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
MAM-L’nin daha gelişmiş versiyonu geliyor
Roketsan tarafından Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) için
geliştirilen Mini Akıllı Mühimmat MAM-L, adeta muharebe sahasının
parlayan yıldızı olduğu dile getiren İkinci, “İnsansız Hava
Araçlarındaki temel silahımız, Mini Akıllı Mühimmat (MAM) Ailesi
olarak bilinen MAM-L ve MAM-C, kabiliyet ve vuruş gücü olarak çok
ciddi avantaj sağlamaktadırlar. Ürünlerimizin geliştirme ve
iyileştirme safhalarında, sahadan aldığımız geri bildirimlerle çok
ciddi iyileştirmeler yapıyoruz. MAM-L’nin de ikinci, daha
gelişmiş bir versiyonu için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Böylelikle hem ürün çeşitliliği hem değişik harp başlıkları hem de
farklı platformlardan atılma yeteneğiyle MAM Ailesi bundan sonraki
süreçte de gelişerek devam edecek. Özellikle uluslararası
platformlarda Türkiye’nin SİHA’lar konusundaki başarılarına paralel
olarak bu ürünlere çok ciddi talep var. Bundan sonraki aşamalarda
da Roketsan olarak, Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere dost ve
müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak için MAM ailesini
genişletmek ve hem Ar-Ge projelerimizle hem de ekosistemdeki
firmalarla daha üst seviye kabiliyetli ürünler ortaya çıkarmak için
çalışacağız” dedi.
'Uzay sınırını aştık'
Türkiye’nin ve Roketsan’ın uydu fırlatma alanındaki yol haritası
hakında konuşan ve roket motoru, roket yakıtı vb. alanlarda ne tür
çalışmalar gerçekleştirdiklerini de anlatan İkinci, “Ülkemizin
uzaya bağımsız olarak erişmesi konusunda, 2012 yılında, Savunma
Sanayii İcra Komitesi’nde alınan karar doğrultusunda düğmeye
basıldı ve Türkiye’yi uzay ligine taşıma görevi Roketsan olarak
bizlere verildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 Vizyonları ve
Savunma Sanayii Başkanlığımız öncülüğünde yürüttüğümüz bu
çalışmalarda, milli teknolojilerle uzaya fırlatılan ilk yerli
sonda roketleri ile 2018 yılında 130km ve 2020 yılında ise 136km
irtifaya ulaşarak, uzayın sınırı olarak kabul edilen 100 km
çizgisini aştık. Tamamen yerli ve milli imkanlarımızla
geliştirdiğimiz teknolojilerle uzaya ilk adımımızı atmış
olduk. Bu bizim için önemli bir dönüm noktası; çünkü bu sayede
sıvı yakıtlı roket motorlarının geliştirilmesi yolunda önemli bir
aşama kaydetmiş olduk ve ülkemizin uzaydaki bilimsel çalışmaları
başlatılmış oldu. Mikro Uydu Fırlatma Sistemi Projemiz
kapsamında yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda nihai hedefimiz, 100
kilogramlık bir uyduyu 400 kilometrede yörüngeye
oturtabilmek. Bunu yaptığımız zaman uzaya kendi uydusunu
gönderebilen ülke statüsüne geçeceğiz. Tabii bütün bunlarla
birlikte, derin uzay ve uzayın keşfi aşamasıyla, dünya dışı
gezegenlere erişim, uzay madenciliği gibi birçok gelişmekte olan
alanda söz sahibi olmak için önemli bir adım atacağız. Roketsan
olarak yerli ve milli teknolojilerimizle uzay liginin kritik
oyuncularından biri olmak, milletimizin ve insanlığın geleceğine
ışık tutmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
ATMACA’nın yeni versiyonları da çok yakında göreve hazır
olacak
Roketsan tarafından geliştirilen ve Türkiye’nin ilk deniz füzesi
olan ATMACA Gemisavar Füzesi’nin, seri üretim ve ilk teslimat
tarihi hakkında bilgiler veren İkinci, “ATMACA Gemisavar
Füzemizin seri üretim faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyoruz.
Planladığımız takvime göre, 2021 yılının ikinci çeyreğinde Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki gemilerimize teslimatları
gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Füzemizin kıyı savunma ve
karadan karaya olan versiyonları için de çalışmalarımızı
başlattık. Ülkemizin savunma sanayi alanındaki gücüne ve
birikimine çok ciddi katkı sağlayacağını değerlendirdiğimiz bu
versiyonları da çok yakında görev alanlarında göreceksiniz”
dedi. İkinci, ayrıca "İmzalı sözleşme kapsamında
modernize edilen Leopard 2A4 tanklarının teslimatını 2021 yılı
içinde tamamlayacağız. Bunun yanı sıra farklı kara, hava ve
deniz platformları için sistem seviyesi yenilikçi balistik koruma
çözümlerimizi Silahlı Kuvvetlerimize ve yurt dışındaki
kullanıcılara tanıtmayı hedefliyoruz” ifadelerini sözlerine
ekledi.
Uzak doğu, Güney Amerika ve Afrika'dan talepler
arttı
Dünyanın en büyük 100 savunma ve havacılık sanayi şirketleri
arasında bulunan Roketsan’ın ihracat faaliyetlerine de değinen
Murat İkinci, “Geliştirdiğimiz özgün ürünlere yönelik ihracat
faaliyetlerimiz 2000’li yılların başında Orta Doğu ile başladı;
Avrupa, Kafkaslar, Güney Asya ve ABD ile devam etti. Ürünlerimizin
rekabetçi, özgün ve sahada etkinlik özellikleriyle pazarda tercih
edilen konuma gelmesiyle birlikte belirttiğim bölgelere ilave
olarak Uzak Doğu, Güney Amerika ve Afrika ülkelerinden de önemli
talepler almaya başladık. ATMACA, MAM-L, CİRİT, Tanksavar Füzeleri,
Çok Namlulu Roketatar Sistemleri’yle bu sistemlerden atılan farklı
çaplardaki roket ve füzeler ile birlikte zırh çözümlerimizi öne
çıkan ürünlerimiz olarak sayabilirim” dedi.
Ambargolara yönelik gerekli tedbirleri
almalıyız
Türk savunma sanayini hedef alan açık/örtülü ambargoları dikkat
çeken İkinci, şöyle devam etti:
“Ülkemizin savunmasına kesintisiz hizmet vermek ve ulusal sanayi altyapımızın geliştirilmesi ile sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmak temel önceliklerimizdendir. Roketsan olarak yeni nesil özgün silah sistemleri için kritik teknolojiler geliştiriyoruz. Söz konusu teknolojiler için kullanılan alt sistemler büyük önem arz ediyor. Bu sebeple yurt dışı tedarik kaynakları alternatiflerinin artırılmasından önce yurt içi imkânların kullanımına öncelik verilmesi temel stratejimiz. Bu kapsamda ulusal şirketlerin desteklenmesi, alt yapılarının geliştirilerek takvime uygun üretim gerçekleştirilmesi için gerekli tedbirleri almaktayız”
Uzay çalışmalarında yurt dışına bağımlığının önüne
geçeceğiz
Roketsan’ın uzay alanındaki çalışmaları hakkında bilgiler de veren
Murat İkinci, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın
teşrifleriyle 30 Ağustos’ta hem Uzay Sistemleri ve İleri
Teknolojiler Araştırma Merkezimizin (USİTAM) hem de Patlayıcı
Hammadde Üretim Tesisimizin açılışını yaptık. Uydu Fırlatma Uzay
Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi’nde Savunma
Sanayii Başkanlığımız tarafından başlatılan Mikro Uydu Fırlatma
Sistemi Geliştirme Projesi (MUFS) de dahil olmak üzere, birçok yeni
ve yüksek teknoloji içeren sistem ve alt sistem geliştirme
çalışmaları yürütülüyor. Merkezde yürütülen projelerin büyüklüğü 9
milyar TL’yi geçiyor. Patlayıcı Hammadde Üretim Tesisimiz sayesinde
ise bu alandaki ihtiyacımız büyük oranda milli olarak üretilecek.
Füze ve roket harp başlığı patlayıcıları ile reaktif zırh
sistemleri için kritik öneme sahip bu kabiliyet ile yurt dışı
bağımlılığının önemli ölçüde önüne geçileceği kanısındayız.
ORKA yerli ve milli imkanlarla
geliştirilecek
Roketsan’ın kamuoyu tarafından AKYA ve ORKA olarak
bilinen iki farklı torpido projesi olduğunu ve bu alandaki
çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirten İkinci, “Savunma
Sanayii Başkanlığımızın çok yakın bir tarihte duyurduğu gibi,
kendilerinin öncülüğünde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın hafif
sınıf torpido ihtiyacını karşılamak için “324 mm Torpido
Geliştirilmesi Projesi (ORKA)”yı başlattık. Bu yıl içinde teslim
etmeyi planladığımız AKYA Ağır Sınıf Torpido Projesi’nde ise
edindiğimiz tecrübeyi, ana yüklenicisi olduğumuz ORKA Projesi’ne
aktaracağız. Yürüteceğimiz bu proje sayesinde, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığımızın envanterinde bulunan ve envanterine alınabilecek
su üstü platformlar ile deniz-hava araçlarından denizaltılara karşı
kullanılacak ORKA Torpido Silah Sistemimizi yerli ve milli
imkânlarla geliştireceğiz. Bundan sonraki süreçte de ülkemizin bu
alandaki dışa bağımlılığını sona erdirecek her türlü projenin
içinde olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
UMTAS, L-UMTAS ve OMTAS tipi Anti-Tank Güdümlü Füze (ATGM) Sistemlerini’n Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aktif olarak kullanıldığını hatırlatan İkinci, şöyle devam etti:
“Roketsan olarak tasarlayıp geliştirdiğimiz tanksavar sistemleri, halihazırda sınıflarının en uzun menziline sahip sistemler. Bununla birlikte gelişen teknolojiler, farklılaşan operasyon alanları, müşteri beklentileri, gelişen hava, kara ve deniz platformları etkenlerini göz önünde bulundurarak, tanksavar sistemlerini daha da uzun menzillerde kullanabilmek için fizibilite çalışmaları yürüttüğümüzü söyleyebilirim”
Hava savunma sistemlerine ROKETSAN dokunuşu
Hava savunma sistemlerindeki son durum hakkında da değerlendirmede
bulunan Murat İkinci, “Silahlı Kuvvetlerimizin alçak ve orta
irtifa hava savunma sistemleri ihtiyacına cevap vermek ve dünyadaki
örnekleriyle yarışır nitelikte hava savunma füze sistemlerini
ülkemize kazandırmak amacıyla
yürüttüğümüz HİSAR Projeleri kapsamındaki füze sistemleri
Roketsan tarafından geliştirilmektedir. Türkiye’nin savunma
alanındaki önceliklerinin başında gelen hava savunma sistemleri
ihtiyacını yerli ve milli kaynaklarla karşılamak üzere başlatılan
çalışmalar artık meyvelerini veriyor. Askeri üs, liman, tesis ve
birliklerin hava tehditlerinden korunması amacıyla sabit ve döner
kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere
ve insansız hava araçlarına karşı etkin şekilde kullanılabilen
HİSAR Projeleri gündemimizde ön sırada yer alıyor. Milli Hava
Savunma Sistemleri çözümlerimize olan ihtiyacın sorumluluğuyla
Milli Uzun Menzilli Hava Savunma Füze Sistemi (SİPER) konusunda da
çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor” dedi.
Pandemi ROKETSANI DURDURAMADI
2020 yılının COVID-19 pandemisi nedeniyle herkesi derinden
etkileyen ve pek çok açıdan dengeleri değiştiren bir yıl olduğuna
vurgu yapan İkinci, “Fakat biz bu zorlu koşullarda daha çok
çalışmamız gerektiğinin bilinciyle hiç durmadık ve yolumuza aynı
kararlılıkla devam ettik. HİSAR Hava Savunma Sistemleri’nden Lazer
Güdümlü Füze CİRİT’e; farklı varyantları ile Stand-Off Mühimmatı
SOM Ailesi’nden Mini Akıllı Mühimmat MAM-L ve MAM-C’ye; TEBER Lazer
Güdüm Kiti’nden ATMACA Satıhtan Satha Güdümlü Mermi’ye; BORA
füzesinden Portatif Hava Savunma Sistemi SUNGUR’a kadar
geliştirdiğimiz teknolojiler ile ülkemizin savunma sanayisindeki
gücüne güç katmayı sürdürdük. Türkiye’nin uzaya erişimi konusunda
yürüttüğümüz çalışmalarda büyük mesafeler kat
ettik. Diyebilirim ki 2020 yılı, ülkemiz ve Roketsan’ın
savunma ve uzay alanındaki çalışmaları açısından gerçekten başarılı
bir yıl oldu. 2021 yılında da, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan
2023 yılı hedeflerimize paralel olarak; aynı kararlılık ve azimle
ülkemiz ve milletimiz için daha büyük başarılara imza atma
gayretiyle çalışacağız” ifadelerini sözlerine ekledi.
KAYNAK: SAVUNMASANAYİST.COM