Rojava'ya Gazze modeli: Kürtlerin İsraili IŞİD'tir!
Abone olİrmalı'da avukatıyla görüşen Abdullah Öcalan "Gazze neyse Rojava da odur, İsrail neyse IŞID’te odur" dedi...
Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüşen avukatı Mazlum
Dinç, Öcalan’ın IŞİD’in saldırıları hakkında “Nasıl ki Gazze halkı
savaş koşullarında yaşıyorsa, yaşamını savaşa göre şekillendirmişse
Rojava halkı da böyle yapmalıdır. Gazze neyse Rojava da odur.
İsrail neyse IŞID’te odur. Bizim de İsrailimiz IŞID’tir” dediğini
aktardı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile önceki gün İmralı’da “vasi”
sıfatıyla görüşen avukatı Mazlum Dinç, Öcalan’ın, çözüm süreci,
cumhurbaşkanlığı seçimleri, Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD)
saldırıları, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) kongresi gibi
konularda değerlendirmelerde bulunduğunu aktardı.
ROJAVA HALKINA GAZZE
ÖRNEĞİ
Görüşmenin ayrıntılarına dair Dicle Haber Ajansı’na konuşan avukat
Dinç, görüşmede Öcalan’ın IŞID’in nerdeyse oradan çıkarılması
gerektiğini belirterek, “Gazze halkı savaş koşullarında yaşıyorsa,
yaşamını savaşa göre şekillendirmişse Rojava halkı da böyle
yapmalıdır” dediğini söyledi.
KÜRTLER SÜLEYMANİYE'DEN TİL KOÇER'E BİR
HAT KURMALI
“Basından takip ediyorum. IŞID saldırıları devam ediyor. Şengal’e
girmişler. IŞID Şengal’i, Telaferi ele geçirip burada bir hat
oluşturup Rojava’ya saldırmayı planlıyor. Buna karşılık
Süleymaniye’den Tıl Koçere kadar olan alanın Kürt güçlerince
tutulması gerekmektedir. Bu hatta belli bir alan oluşturulması
gerekiyor. Kürtler bu konuda ulusal bir tavır alarak ortak hareket
edebilmelidirler. IŞID’e karşı ortak mücadele edilmesi
gerekmektedir. IŞID bölge halklarının demokratik geleceklerinin
ortak tehdittir. IŞID’e karşı Türkmenlerin, Süryanilerin,
Kürtlerin-Ezidilerin ve diğer toplumsal kesimlerin içinde olduğu
ortak mücadele yürütülebilir. Güvenliklerini ortak almaları
konusundaki uyarılarımı önemle yineliyorum.”
‘BİZİM İSRAİLİMİZ DE
IŞİD'TİR’
“Rojava halkı tüm yaşamını savaşa göre planlamalıdır. Ne kadar
sürecekse halk yaşamını savaşa göre planlamalıdır. Normal bir
şekilde yaşamamalıdır. Nasıl ki Gazze halkı savaş koşullarında
yaşıyorsa, yaşamını savaşa göre şekillendirmişse Rojava halkı da
böyle yapmalıdır. Gazze neyse Rojava da odur. İsrail neyse IŞID’te
odur. Bizim de İsrailimiz IŞID’tir.”
MÜZAKERELER İÇİN UYARI
Dinç, Öcalan’ın çözüm süreci noktasında ise yaptığı
değerlendirmede, “Sabır taşı artık çatlamıştır. Dilerim bir hafta
içerisinde müzakereler başlar. Bir hafta içinde seçimden iki gün
önce veya sonra müzakere sürecine geçilmesi gerekmektedir. Anlamlı
çabalarımızın karşılığını Türkiye halklarına hediye etmek en büyük
özlemimizdir” dediğini belirtti.
BARAJLAR TAMAMEN GÜVENLİK
AMAÇLIDIR
Öcalan’ın görüşmede Bölgede devam eden baraj, kalekol ve HES
yapılmalarını da eleştirdiğini belirtti. Dinç’in verdiği bilgiye
göre Öcalan’ın değerlendirmeleri şöyle:
“Kürdistan’da her yerde barajlar, HES’ler, karakollar yapılmaya
devam ediyor. Her yere karakollar yaptılar. Bunlara karşı
demokratik tepkiler yükseltilmelidir. Bu haliyle demokratik çözüm
koşulları da zorlanmaktadır. Bir Silvan barajını, bir Ilısu
barajını ben Hiroşima ve Nagazaki’ye benzetiyorum. Bu barajların
hiçbir ekonomik değeri yoktur. Tamamiyle güvenlik amaçlı yapılan
barajlardır. Toprağı, iklimi bozan, bir bütün eko-sistemi tehdit
eden bu yaklaşımlara halkımız prim vermemelidir.
“Tüm bunlar barışın konusudur. Ben burada bu koşullara rağmen
anlamlı bir barışı sağlamak için yirmi dört saat kafa yoruyorum. Bu
saldırılar karşısında kuzeydeki halkımızın tepkisini, duyarlılığını
daha da yükseltmesi gerekmektedir. Kürt siyasal partileri ve
kurumları politikalarını bu eksende tekrar gözden geçirmeli ve
halkıyla ciddi bir kucaklaşmayı, bütünleşmeyi esas görevi olarak
önüne koymalıdır” dediği öğrenildi.
BELEDİYELER DEMOKRATİK KOMÜNAL EKONOMİYİ
KURMALI
Öcalan’ın görüşmede değindiği bir başka konu ise DBP’nin kongresi
oldu. Öcalan’ın bu konudaki değerlendirmesi şöyle:
“Belediyelerin demokratik komünal ekonomiyi oluşturması gerekir.
Tüm belediyelerin bu konuda kafa yorması gerekir. Gerekirse her
zaman belediyle meclisleri bir araya gelip demokratik komünal
ekonominin kurulmasını tartışmalılar, nasıl pratikleştireceklerini
konuşmalılar. Kürdistan’da kapitalist ekonomi olmaz. Bizim
demokratik komünal ekonomiyi oluşturmamız lazım. Belki kapitalizm
yüzde on-onbeş olur ama daha fazlası olmaz, olmamalıdır. Bir Çin
atasözü var ‘bin kilometrelik yol bir adımla başlar’ diye. Bu
konuda bir an önce çalışmalara başlanılması gerekmektedir.”
DEMİRTAŞ YÜZDE 10'U AŞARSA MÜZAKERELER
BAŞLAR
Dinç, Öcalan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak ”
Demirtaş’ın oylarının yüzde onu aşması müzakerenin başlamasına
olumlu etkide bulunur” ifadelerini kullandığını aktardı.
Sağlık sorunları
Öcalan’ın sağlık sorunlarından söz ettiği ve bu konuda sürekli
gözlerinin yaşardığını ve nefes almakta zorlandığını söylediği
belirtildi.
Öcalan’ın görüşmede, “Sürekli gözlerim yaşarıyor, mendille
temizlemeye çalışıyorum. Nefes almakta zorlanıyorum. Ada
koşullarının bunda etkili olduğunu düşünüyorum. Sağlık sorunlarıma
yaklaşım da müzakere süreciyle bağlantılıdır” dediğini aktardı.
DESMONT TUTU'YA SELAM
Dinç, Öcalan’ın görüşmede 1984 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanan
Güney Afrikalı Anglikan Kilisesi’nin başpiskoposu Desmont Tutu’nun
kendisini ziyaret etmek istediğini söylediğini belirtti.
“Desmont Tutu’nun ‘ömrümün son değerli görevi olur’ diyerek, beni
burada ziyaret etmek istediğini, barışa katkı sunmak istediğini
öğrenmiş bulunmaktayım. Bu vesileyle kendisine ve değerli halkına
sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum. Benim zaten Mandela’ya
yakınlığım biliniyor. Oraya gitmeye çalışırken komplo süreci
gerçekleşti, görüşemedim. Bu tür görüşmeler eğer müzakere süreci
başlarsa o kapsamda olacaktır.”
FUAT MAHSUM'A KUTLAMA
Dinç, Öcalan’ın görüşmede Fuat Mahsum’un Irak’ın yeni
cumhurbaşkanlığına seçilmesine ilişkin olarak da “Fuat Mahsum’un
Irak’ın yeni cumhurbaşkanlığını kutluyor, kendisine başarılar
diliyorum. Yeni görevinin Irak halklarının demokratik geleceğine
katkı sunacağına tüm kalbimle inanıyorum” ifadelerini kullandığını
aktardı.